10 KASIM DA ATATÜRK, ÜZERİNE DÜŞÜNMELER
ATATÜRK'Ü SEVENLERİN VE ELEŞTİRENLERİN HATALARI!
Öncelikle kurucu ve kurtarıcı lideri saygıyla rahmetle anarak yazımıza başlayalım, sonra da bugün yapılan bazı hatalar üzerine düşünelim...
Atatürk'ü sanki bir masal kahramanı haline getiren, insan Üstü vasıflar yükleyenler, Atatürk'ün de hatalar yapabilecegini hiç düşünmeyenler, hatta Atatürk eleştirilerini Kurucu ve Kurtarıcı lidere hakaret sayanlar emin olun siz daha çok zarar veriyorsunuz … Onun yanlışına yanlış doğrusuna doğru diyebilmeliyiz, bu bir masal kahramanı degil, hayatın içinde herkes gibi karar alan ve yaşayan biridir, doğru kararları olabilecegi gibi, yanlış kararları da olabilir.
Doğru kararına bir Örnek sitemi Cumhuriyet olarak seçmek için arkadaşlarını, TBMM yi ikna etmesidir. Bu aşama da bazı zorlamalar yaptığı söylenir, Cumhuriyetten haberi olmayan bir üyeden Cumhuriyeti rızayla kabul edemecegini, sanırım düşünebiliyoruz. O aşamaları degerlendiriken bugün ki olağan halle degerlendirmenin yanlış olacagı kanaatiyle, Atatürk'ü çok seven, az seven, hatta sevmeyen olabiliecegini kabul etmemiz gerektiğini hatırlatarak, onu İnsan üstü gibi göstermeyelim önerisiyle... Bana göre yanlış yaptığı bir örnege deginelim..
Harf devrimi zamanın da toplum her eski harfle yazılmış olan yazıyı Kuranla karıştırmış, devlet görevlilleri de Kuran'a bile eski harflerle yazıldığı için bazı görevlilerin saygısızca yaklaşmışları olmuş, bu durum toplumsal gerginlige neden olmuştur. Buna karşı cıkanlara ise sert yaptırımlarla baskı yapılmıştır. Bu dönem de M.Akif Ersoy Meclistedir, bu durumlar karşısında rahatsızlığını belli etmiş, siyasetin için de çok konuşmayan bir kişilik olduğu için bu rahatsızlıklarını yüksek perdeden vermediği için yeteri kadar etkili olmamış, başka üyeler de dinlenilmemiş ve bu yanlış kararlar uzun süre uygulanmıştır. Halk eski yazıyla Kuranı karıştırmış, harf devrimi nedeniyle eski yazılarla yazı, yazılmasının önüne gecmeye çalışan devlet görevlileri de Kuran dahil bütün dini kitapları da yasaklama cabaları içine girmişlerdir. Belki bu karar alınırken böyle uygulansın istenmemiştir, ama kararların nasıl uygulanacagı konusun da ciddi bir uygulama yönetmeligi veya uygulayıcılar egitimi olmalıydı ki yanlış uygulamaların, anlaşılmaların önüne geçilebilirdi. Artık atatürk başarılarıyla, hatalarıyla tarihimize damgasını vurmuş bir kişiliktir. Bu nedenle o gün batmış bir imparatorluğun küllerinden yeni bir devlet cıkarma girişimleri ve başarıları yok sayılamaz.
Şimdi Kurtarıcı ve Kurucu lidere saygısızlık yapanlara bir çift sözüm var, diyelimki hata yapıldı, Atatürk'e saygısızlık yaparak o hatalar telafi edilebilir mi? Bu alanda yanlış ifadeleriniz Atatürk'ü seven vatandaşlar topluluğunda size karşı nefrete neden olmaz mı? Toplum olarak kutuplaşmaya hizmet etmez mi? Bu siyasete yansıyarak siyaset gerilmez mi? Onun yaptıklarını ve hatalarını kıyasladığımız da bana göre sadece Kurtuluş savaşında ki olaganüstü cabası, cesareti, milletine güveni ile işgalcilerin vatandan atılarak kurtarılması ve devamında, Cumhuriyetin kurulması bile bile başlı başına büyük bir başarıdır… Kısacası o günleri bugünle kıyaslayarak bu şekil de tartışmak, o günü yanlış tartışmaktır, o gün yapılan mücadelelere ve bugün bize verecek milli bilince gölge düşürmektir. Ayrıca bugün bize bir şey de kazandırmaz, bu bilinçle o günleri o günün anlayışı içinde degerlendirilmesi, Atatürk'ü eleştirirken daha bir saygılı davranılması ricasıyla…
Sevenlere de, çok sevenlere de bir çift sözüm var M.Kemalin bir yanlışı eleştiriliyorsa yanlış M.Kemal'in bile olsa yanlış, yanlışı savunmayın, doğruları da gölgeleriz. Bizde genel olarak her olaya toptancı yaklaşımımız, sevdiklerimizin hatalarını yok sayışımız, sevdiklerimize karşı olumlu, hataların gösterilmesi için, gelişmeye neden olacak eleştilere bile tahambül edemeyişimiz bana göre doğru degil diye düşünüyorum… Öte yandan Anmalar da ve kutlamalar da bartıya kaçmanın da gereginin olmadığını... Ayrıca Atatürk sadece sizin, bizim degil, hatta günümüz de siyasi bir figür de degil, O kurtarıcı ve kurucu liderimizdir bu ülkenin tüm vatandaşlarının degeri olarak düşünülmesi gereginin altını cizerek….
Sizin bizim degil herkesin lideri olmasının önünü acaçak, düşünceyi toplumsal bilinç haline getirmenin yollarını aramalıyız. Bunun için devlet kurumları dahil herkesin bu bilinci topluma yaymak için çalışmasının geregini hatırlatarak…
Emperyalistlere haddini bildiren ilk lideri, Bagımsızlık bizim karekterimizdir diyen lideri, vatandaşlık, millet gibi kavramlarla bizim ulusal ve milli bilincimizin gelişmesine yardımcı olan lideri, Türkiyeyi millete öncülük ederek, arkadaşlarıyla kurtaran, Cumhuriyetin kurulması fikrini ortaya atan ve kuran lideri saygıyla, rahmetle anıyor, kurduğun ülke ve Cumhuriyetin gelişmesi için çalışacagıma söz veriyorum…
Aydın Fikirli --- Kasım 14 --- www.vatandasfikri.com
|