İÇERİK Detay YAZARLARIMIZ
:: Anasayfa
:: Haberler
:: Yazarlar
:: Sesli Makale
:: TARIM
:: ÇEVRE/DOGA
:: KENT ve YAŞAM
:: SAĞLIK
:: BİLİMSEL GELİŞMELER
:: İNANÇ
:: SİYASET
:: ÇALIŞMA HAYATI
:: DÜŞÜNSEL
:: TOPLUMSAL
:: SAGLIK İÇİN SPOR
:: KİŞİSEL GELİŞİM
:: EKONOMİ
:: EGİTİM
:: YARGIDAN
:: GÜVENLİK
:: TEKNOLOJİ
:: HOBİLER
:: MAĞAZİN
:: TOPLUMSAL YÖNLENDİRME HABERİ
:: DOGAL AFETLER
:: ULUSLARARASI(DİPLOMASİ)
:: KÜLTÜR-SANAT
:: İNSANLIK
:: TARİH
:: İLETİŞİM
Genç Yazarlarımız
Reklam

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed


Adrese Git
Kadın+Erkek= İnsan

Kadın+Erkek= İnsan      

Kadın haklarını, insan haklarından ayrı düşünmemeliyiz. Kadın, deyince insanlığın yarısından bahsediyoruz, insanlığın yarısı sorun yaşıyorsa diğer yarısı da (erkekler) sorun yaşar, huzurlu olamazlar. Amacımız bu sorunu çözmek olmalı ve bunun için kadınlar ve erkekler birlikte hareket etmeliyiz. Bu nedenle biz erkekler aklımızla düşünmeliyiz, hormonlarımızın yönlendirmeleriyle degil.

İnsanlara içgüdülerinden hediye kalan ve daha çok erkekle de olan güçlüysem haklıyım, hatasına hepimiz zaman, zaman düşmekteyiz. Bu zihniyetimizi değiştirmedikçe, degiştilmedikce haklıların ve kadınların hak aramasının önündeki engeller ve haklarının üzerindeki baskılar zor kalkacak gibi görünüyor. Şu anda Dünya genelinde ekonomik ve fiziksel gücü ellerinde tutan erkekleri adil olmaya ve biraz olsun kadınları anlamaya davet ediyorum.

Güçlüler adil değillerse, güçlü olmalarının insanlığa hiçbir katkısı yoktur. (Fikri Adil)

 Biraz kariyer, biraz para, biraz yetki görünce herkesten kendine saygı duymasını ve aşağıdan almasını beklemek sanırım cahillik ve ilkelliğin en önemli göstergesidir. Akıllı canlı olduğumuzu iddia ediyoruz da, neden düşünerek hareket edip haklılığımızı kanıtlamıyor ve hakkımızı talep etmiyoruz. Gücümüzü kullanarak şiddete başvurarak haksızlığımıza rağmen, hak talep ediyoruz.  Öte yandan ekonomik yada fiziksel gücü ve kariyeri olmayanlar haklılıklarını nasıl kanıtlayacaklar, haklılara gücüne cinsiyetine bakılmaksızın haklılıklarını ifade etme hakkı verilmeli ki toplumsal sorunlar çıkmasın, dolayısıyla insanlarımız mutsuz olmasın.

Toplumsal sorunların kaynağı haklılara hakkını, suçlulara cezasını verecek, adil bir hukuk düzeninin olmamasıdır. (Fikri Adil)

İnsanlar, bunca kültür ve bilgi birikimine rağmen neden bireyler arası adil bir yaşam davranışları ortaya koyamamışlardır? Bu sorumuzun cevabı başka bir yazı konusudur.   

Ben çevremi şöyle bir gözlemlediğimde, bazı otorite olmuş kimseler dayatmalarla ve zorbalıklarla kendi yanlış düşüncelerini birlikte yaşadıkları kadınlara ve çalışanlarına dayatmaktadırlar. Bu dayatmalar genel olarak insan haklarına ve özel olarak da kadın haklarının yaşanmasında büyük engeller teşkil etmektedir.

İnsan haklarının kadın hakları tarafına biraz daha çok önem vermek zorundayız. Nedeni mağdur olan kadın sayısı, erkek sayısı ile karşılaştırılamayacak kadar çoktur da ondan.  Öyle erkekler var ki kendi sorumluluklarını yerine getirmez iken birlikte yaşadıkları kadınlardan son derece itaat, bağlılık ve sadakat beklerler. Bunu da dine, ve geleneğe dayanarak yaparlar. Aslında dinimiz ve geleneğimiz böyle sorumsuzluklara izin vermemektedir. Her iki tarafa da bağlılık ve sevgi önermektedir. Bu konuyla ilgili bir iki ayete bir bakalım, bilinen ve yaşananlarla nasıl çeliştiğini görelim.

 

"Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar." (Nur-4 ) Kadına iftira atma işi rutin haline geldi, zanlarla suçlanan kadınlar nasıl zor durumda kalıyorlar kimbilir, gazetelerin üçüncü sayfaları mağdur olan kadın haberleriyle dolu. Erkekler kendi çapkınlıklarıyla ilğili dedikoduları ayrıcalık haline getirmiş, ne capkın adamdır, götürüyor, ne hovarda adamdı helal olsuna vardırmışlardır. Sadakat beleyenlerin, sadık olma durumları yokmudur?

 

"Sizlerden fuhuş yapanların, her ikisine eziyet edin. Eğer tövbe ederler de ıslah olurlarsa artık onlardan vazgeçin. Şüphesiz Allah, tövbeleri kabul edendir, esirgeyendir." (Nisa-16)  Toplumlar kadınlara ceza verirken erkeklere hoşgörülü davrandıkları ortada bunun da değiştirip erkeklere de kadınlara verilen cezaların verilmesi gerekir. Yoksa kadınlara haksızlık yapılmaktadır, yapılan fuhuş yanlışsa ki yanlış, her iki taraf içinde yanlıştır. Yanlışı yapma hakkı, ayrıcalığı kimseye verilmemelidir.

Bu ayetler erkeğinde kadınında aynı sorumluluk içinde olduğunu anlatmaktadırlar, geleneklere ve hayata yansıması erkeklerin yorumlarıyla değişerek kadınların aleyhine, erkeklerin lehine olarak yansımıştır. Bu yanlış yansıtmaları düzeltecek din bilginlerine ve sosyologlara ihtiyaç vardır. Erkeklerin büyük bir bölümüne gelince, kendilerinin böyle kavramlardan yasal kurallardan, geleneklerden ve dinsel kurallardan haberleri yoktur. Bizler sorumlulukları, iffeti koruma görevini, çocuğa bakma işini, ev işlerini hep kadınlara bırakmışız. Kadınlara iffet koruma görevi vermişiz ama bizler çapkınlık (çapkınlıklarımız bile çapsızcadır) yapmak için iffetsiz kadınlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çelişkileri çözmenin yolu erkek, kadın ilişkilerinde biraz olsun kadınları örnek alarak, ilişkilerimizi cinsellik öncelikli ilişkiden kurtarmaktan geçmektedir. O zaman bizler iyi bir koca, iyi bir arkadaş, aranılan dost olabiliriz.

Yoksa yaptığımız bu yanlışların insanlığın %50’sini mutsuz ettiğini göremeyiz. Sorumluluklarımız ne gerektirirse, baba, koca, kardeş, dayı, amca, vs.. onu yapmalıyız yoksa kadınlarımıza mutsuzluk vermeye devam ederiz.

Mutsuzluk verenler mutluluk alamazlar. (Fikri Adil) 

Kusura bakmayın ama kadın erkek ilişkisindeki sorunların vebali neredeyse %85’şi (kadınlara haksızlık yaparak bu rakamı erkekler lehine veriyorum) ne yazık ki biz erkeklere aittir.

Ailede ev içi şiddet de yine fiziksel ve ekonomik acıdan güçsüz olan kadın ve çocuklar zarar görmektedir. Aile içi şiddet o hale gelmiş durumda ki, kadınlar ve çocuklar yabancılardan daha çok evlerinin içindekiler tarafından uygulanan şiddete maruz kalmaktadırlar. Yasalar aile içi şiddeti engellemek için değişmesine rağmen, mağdur olanlalar yarın aynı evde birlik de yaşayacağı kişiyi şikayet edememektedirler.

Aile fertleri evlerinde güven içinde, huzurlu yaşamalıdır, bizim kişi ve kurumlar olarak görevimiz bu ortamı onlara sağlamaktır. Birlikte yaşadığımız insanları yasaların korumasına ihtiyaç duyacak duruma düşürmemeliyiz. Bu her iki taraf içinde üzücü yıpratıcı mutsuz edici bir durumdur.

Bu nedenle yasaların uygulanması esnasında yasal kurallar toleranssız uygulanması gerekmektedir. Kadını dövmek, onun fiziksel güçsüzlüğünden cesaret alıp şiddet uygulamanın yasal olarak suç, dini açısından günah, toplumsal açıdan ayıp olduğu erkek çocuklarına da, kız çocuklarına da anaokulundan başlayarak eğitimlerinin her aşamasında verilmelidir. Bu eğitimin din ayağı diyanet tarafından kadıların hakları öne çıkarılarak,  korunacak şekilde ve dini kurallar aslına uygun, hurafelerden arındırılarak yetişkin insanlarımızın da eğitilmesi gerekmektedir. İletişim kanalları kadınların maruz kaldığı şiddeti kamuoyuna taşırken, bu yapılanın bir insanın başka bir insana yapmaması gereğinin altı titizlikle çizilmelidir. Yazılı hukuk kuralları yaşanılan hayata göre çok daha olumlu, ama yaşanılan hayat da yazılanın aksine, hukuk kuralları ya uygulanmıyor, ya da erkeklerin lehine yorumlanıyor öyle uygulanıyor. Bu soruna acilen bir çözüm bulmamız lazım, yoksa çok övündüğümüz aile kurumu erkeklerin keyfi, bencil davranışları nedeniyle çıkan sorunlar yüzünden, sorunları akıl ve haklar yoluyla değil, şiddet yoluyla çözmeleri yüzünden aile kurumunun temeline dinamit konulmaktadır.

 İnsanlık aile kadar sağlam ve sağlıklı birlikte yaşama birliği geliştiremedi, bu toplumun en küçük birliğini ve toplumsal sigortasını koruyacak düzenlemeler yapılmalıdır.

 Bu çelişkinin çözümü kadınlardan ne istiyorsak bizde onu yapmamızdan geçmektedir. Yani biraz empati yapalım kendimizi kadınların yerine koyalım. Saygılı bir kadın mı istiyoruz, bizde saygılı olalım. Seven bir kadın mı istiyoruz biz daha çok sevelim. İffetli bir kadın mı istiyoruz bizde iffetli davranalım. Kendi çapkınlıklarımızı erkeklik gereğiymiş gibi lanse etmeyelim, onlardan çocuklarımıza analık yapmasını istiyorsak bizde babalığın gereklerini yapalım. İşyerlerinde kadınlara karşı bir ayrımcılık yapılırsa, önce biz erkeler bu ayrımcılığa karşı çıkalım.  Böylece yıllar yılı kadınların uğradıkları haksızlıkları kadınlarla birlikte ortadan kaldıralım. İnsana yakışmayan her türlü ayrımcılık insanlığın yarısını oluşturan kadına da yapılmamalı. Kadına, çocuğa yapılan haksızlık insanlığa yapılmış sayılarak önlem alınmalıdır. Alınan önlemler çıkarılan yasalar kağıt üzerinde de kalmamalıdır.

 Kadın nedir ne değildir, sorusuna gelince önce insandır, insanlığın anasıdır.

Ben kadının doğurma yeteneğinden ve neslimizin çoğalması için gösterdikleri çabalardan dolayı hayat kaynağı, çocukluğumuzda bizi tehlikelerden korudukları için bir koruyucu, ilk eğitimimizi onlardan aldığımız için eğitimci, hastalandığımızda baktıkları için bakıcı, sıkıntımızda sabırla bizim yanımızda oldukları için dost, güzellikleriyle güzellik kaynağı olarak görüyorum ve seviyorum. Zaten insan diger yarısını sevmezse nasıl mutlu olur ki.

Bütün bu fedakarlıkları karşısında kadınların karşısında eğiliyor, saygıyla selamlıyorum. Erkeklerin hatalarından dolayı onlardan özür diliyorum. Artık her alanda eşitliklerini sağlamak için kadınların ayak seslerine duyuyorum. Bir çok alanda başarılarını görüyorum, zaten yanımızdaydınız, bütün sosyal alanlara da hoş geldiniz. Sizi bizden ayırmaya çalışanlar bizi sizden uzak tutanlar hepimizin yani insanlığa düşmanlık yapıyorlar görüyorum. Kadınsız bir Dünya ne kadar tatsız tuzsuz olurdu bunu tahmin edebiliyorum, iyi ki varsınız sizi seviyorum. Selam ve sevgiler…

 

Bu Üyenin Diğer Yazıları
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
MUARREM İNCE'YE İNCEDEN SELAMLAR!!!
ADAY OLMA ve SEÇME HAKKI ÖNÜNDEKİ ENGELLER!!
Ak Parti Neden Hala Birinci Parti?!
ŞERİATA (hukuka) BAK HIZAYA GEL!!
Yerelden Küresele, Küreselden Evrensele Bağ?
DEMOKRASİ DARALMASI ve CHP
Tanzim Satışlara Farklı Bakış
CHP’YE KIZMA PARTİSİ
Kriz Kimin Krizi? İşsizin mi?
CHP'NİN İÇ SORUNU ÜLKE SORUNUNA DÖNÜYOR
DEMOKRASİ AHLAKI (CHP'de Demokrasi Krizi)
CHP DE, NE OLUYOR?
CHP DE LİDER BELLİ OLDU
CHP ve DAHA DEMOKRATİK BİR CHP
CHP’Lİ KONGRE DELEGELERİNDEN RİCAMDIR!!
((CHP Lider ve Genel Merkezi Sorunu Üzerine))
SİYASETTE PARA GÖLGESİ
DEMOKRASİMİZ DEMOKRATİK Mİ?
(CHP 36’ın Kurultayının ardından Konuşmalar)
CHP'NİN TOPLUMSAL BAĞ SORUNU!!!
RIZIK(AZIK) PAYLAŞIMINDAKİ SORUNLAR
UYGARLIK YARIŞI
YAŞAM TARZLARINA MÜDAHALE
CHP^NİN ADALET TALEBİ
ADALET
CHP, MHP’YE BENZEYECEK Mİ?
HAYIR CEPHESİ/HAYIR C-H-P’Sİ
HAYIR KOALİSYONU
GERCEK ENFLASYON
PKK+PYD Kimin Vekil Savaşcısı?
VATANDA VATANDAŞ BİRLİGİ
KÜRTLERİN TERÖRE TEPKİSİ
HDP’NİN CEZAİ EHLİYETİMİ YOK?
SİSTEM MUHALİFLERİ
ÖRGÜTSÜZ DEMOKRASİ
CHP (Cumhuriyet Halk Partisi)
SİYASETE SAĞDAN SOLDAN BAKIŞ
CHP'YE ÖRÜLEN SOSYOLOJİK DUVARLAR
ÇİCEK PASAJI
BİRLİKTE YAŞAMA
ADALAR BOZKIR VE ZEYTİN
CHP'YE ALGI OPERASYONU
ŞEHİT CENAZELERİ ŞOV YERİMİ?
CANAKKALE, VATAN AŞKININ ZİRVESİDİR
DOĞRU NEFESİN ÖNEMİ
DEMOKRASİ OYUNU
CHP BARIŞ İÇİN DİYARBAKIR DA
MİTİNGE BOMBA
KÜRT HALKI DURDURMALI
KÜRTLER /TÜRKLER NE İSTİYORLAR?
BARIŞ, barış, BARIŞ
PARA ŞAŞKINLARI
DEMOKRATİK SEÇİMLER İÇİN GERİLİMSİZ ORTAMLAR
SİYASAL KÖRLÜK
ADAYLAR KİMİ TEMSİL EDER?
GERİLİM SİYASETİ !
MUHALEFET KOALİSYONU
KENTLER DE, TUVALET SORUNU
RÜZGAR SOLDAN YANA ESİYOR
MAHKEME DEN KORKMAK!!
10 KASIM DA ATATÜRK ÜZERİNE DÜŞÜNMELER
KÜLTÜR VE ZENGİNLİK
KAZALAR KADER Mİ?
CHP VE SOSYAL DEMOKRASİ
BELEDİYE ÇALIŞANLARININ HUZURSUZLUĞU
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
TERCİHLERE SAYGI
MUHALEFET KOALİSYONU
ZAMAN MAKİNESİ
AVUKAT GAZETECİLER
AŞURE
TOPLUMUMUZUN VE SOLUN SOL SORUNU
VATANDAŞSAN YANDIN!!!
SOSYAL DEMOKRAT, CHP
AH CHP, VAH CHP
CHP 90 YAŞINDA
BARIŞ, BARIŞŞ DİYE HAYKIRALIM!!
RANT MI, ARTI DEGER EKONOMİSİ Mİ?
MAĞDURİYET DEN MAĞRURLUGA TERFİ!!
CHP'YE SOSYAL DEMOKRASİ YOLU GÖZÜKTÜ
1 MAYIS DA EMEKCİLER
DEVLETE DEVLETİM DİYEBİLMEK
TEK SES, ÇOK SES NE DEMEKTİR
ÜCRETTE ASGARİ, ÇALIŞMADA AŞIRI
SANAL İHTİYAÇLAR, GERÇEK KRİZLER
ENGELLİLERİMİZ
NET BÜYÜME
BARINMA, BARINAK
ZENGİNLERİN TOPLUMSAL SORUMLULUKLARI
DEMOKRASİ TEHLİKEDE Mİ?
KÜRT VE TÜRK HALKINA
TÜRKİYENİN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ
17 AĞUSTOS BARINMA DEPREMİ
HÜSEYİN AYGÜN VE KÜRT HALKI
TEMSİL (Siyasi, görev, inanış, düşünüş)
Toplumsal güven bunalımı
ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE CANLILIĞIN AZALMASI
CHP-KONGRELERİ
OKUSAK
TOPLUMSAL DÜZEN ve TERÖR
Çevre kirlenmesi
İLERLEME-KALKINMA
Bir demokratın anıları
DÜNYADA VE TÜRKİYEDE 1 MAYIS
DEMOKRASİ TALEBİ
Paylaşmak
KÜRT HALKININ TOKATI!!
Kadın+Erkek= İnsan
CHP’NİN OKLARININ YÖNÜ
28 ŞUBAT
DEĞER BULDUKLARIMIZA BAKALIM
MUHALEFET KOALİSYONU
TOPLUMSALLIK
KAOS ORTAMINDA İKTİDAR VATANDAŞ GÖREVLERİ
CHP’NİN KISA OKLARI VE SİLİK OKU
BARIŞ
İNSAN HAKLARI
MEÇLİSE GİRMEMEK DEMOKRATİK YÖNTEM MİDİR?
DEMOKRATİK YÖNTEMLE SEÇİM YAPMAK
19 MAYIS 1919
YOZLAŞTIRILAN DEMOKRASİMİZ
LAİKLİK
KADIN
SOSYAL DEMOKRASİ
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ(Eğitime Bakış)
PARTİLERDE (CHP) DEMOKRASİ OYUNU BİTİYOR MU?
CUMHURİYETİN VE DEVLETİNİN NİTELİKLERİ
YENİ OLUŞTURULACAK HSYK’YA AĞIR SORUMLULUKLAR
SİYASET  
VATANDAŞ, CHP ve CHP’Lİ
HÜSEYİN BENEK

TOPLUMSAL  
KRİZLERİN TEMELLERİ
FİKRİ ADİL

ÖNERİLER  
UYUŞTURUCUNUN KİŞİLERE VE TOPLUMA ETKİLERİ
DERMAN ABİ

TOPLUMSAL  
DİNDAR, DİNSİZLER!!! DİNSİZ DİNDARLAR!!
SITDIK FANİ

TOPLUMSAL  
TARIM ve HAYVANCILIKTA ÜRETİCİ SORUNLARI
M.Akif GÖKALP

TOPLUMSAL  
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR
Nevval SEVİNDİ

TARİH  
TÜRKLERİN TARİHDE YERİ ve ÖNEMİ
Tomris VAKANÜVİS

ŞİİR  
NORMALİ AŞMAK!
AHSEN'E SEVDALI

SİYASET  
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
AYDIN FİKİRLİ

GELECEK  
YAPAY ZEKA ve METAVERSE NEDİR?
Şahin KAHİN

Reklam

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

                                    M.Kemal Atatürk


Adrese Git
Sitemiz en iyi 1024 x 768 çözünürlükte ve Internet Explorer ile görüntülenir...
EpoxSoft