TANZİM SATIŞLAR BAŞLADI (Tanzim Satışlara Farklı Bakış)
“Devlet Kumaş mı Üretir?” Diye Sümerbank’ı Özelleştiren Hükümet, Meydanlarda Sebze Satmaya Başlamıştır… Bizde Haklı Olarak Devlet Hıyar mı Satar diye Soruyoruz Desek Sormuyoruz, Sosyal Demokrat Politikaları Uygulamaya Başladığı İçin...
Bu iktidar döneminde Paşabahçe’den Ereğli’ye, SEKA’dan PETKİM’e, TÜPRAŞ’tan TEKEL’e, tersanelerden limanlara, şeker fabrikalarından cam işletmelerine kadar her şey, özelleştirme eliyle daha çok da yabancılara satılmıştır.. Son yapılan büyük alt yapı yatırımları da yine yap işlet devret mantığı ile bu yapılanlardan yararlanan, kullanan vatandaşların ücretini vermeleri üzerine yabacılara 20 yıllığına kullanım hakkı satılmıştır.. Uluslararası Finans kuruluşlarından aldığı borçlar ve satılan devlet kurumlardan ve arsalarından gelen paralarla ekonomide yalancı bir bahar yaşanmış… Anlaşılan teker taşa dayanmış, devlet malı deniz yemeyen domuz mantığıyla bu kaynaklar savrulmuş ve bu savrulmadan yararlananlar jip’lere audi’lere mersedes’lere bmv’lere binmiş.. Fakir daha da fakir olmuş, Tanzim satış kuyruğunda yerini almış… Zengin orta sınıf esnaflarda fakirliğe adım atmaya başlamış… Orta sınıfa ne oldu, zincir marketler, ihaleleri ve işleri ülke genelinde aynı kişilerin almasıymış, yurt dışından gelen ürünlerin gümrüksüz olarak piyasa sürülmesi üretici orta sınıfı da fakirleştirmiş.. Sonuç olarak üretilmeyen ülkede fiyatlar doların artışıyla artmış… Vatandaşların alım gücü azalmış ve gelinen noktada devlet sosyal politikaları uygulama zorunda kalmıştır.. Sosyal politikalar sosyal demokratların politik programlarında öteden beri vardır… Milletimiz sağ siyasetçilerin ürettiği nedenlere kanarak sosyal demokrat politikacılara oy vermemektedir… Sonuç da gelinen noktada tanzim satışlar kurulmuştur, ucuz soğan için kuyruğa geçilmiş…
“Bir Devlet Kumaş Satmaz Diyenler, Hıyar Satmaya başlamıştır” Ama yanlış yöntemle yapılmaktadır, sosyal demokratlar bunu üretici kooperatifleri ile birlikte onlara kentlerde yardım edilerek, örgütlenmesi sağlanarak kooperatif şubesi veya bayilik sistemi oluşturularak yapılması öngörülmektedir… Bu adamlar öteden beri bunu savunur, bunun yaygınlığı ise küçük esnafın ekonomik dengesinin bozulmaması için de sıklığı ve piyasaya etkisi için Pazar pay oranına da dikkat edilmelidir derler… Örneğin halk emek nasıl fırıncıların ekonomik dengesin bozmadan nasıl üretim, fiyat istikrarı sağlıyorsa diğer alanlara da bu uygulanabilir..
“Biz devlet kâğıt üretmez, Sığara Üretmez, Rakı Üretmez, iletişim telefon işlerine bakmaz, Şeker üretmez, sağlığı eğitimi özele bırakmak için bahaneler arar… Devlet ne iş yapar, topladığı vergilerle ne yapar sadece kamu binası mı? Yarın güvenliği bile özele bırakırsa şaşırmayın o nedenle sosyal demokrat politikaları devletimizin politikaları yapmak için sosyal demokrat anlayış içinde olanları iktidara taşımalıyız… Yoksa aracı, tefeci, faizci, komisyoncu, emlakcı, reklamcı, inşaatçı, lokantacı derken hepsi aracı üretmen sektörler, yanlış ekonomik yatırımlar, yanlış dış politikalar derken yiğit vatandaş kuru soğana muhtaç edilir… Hatta bazı vatandaşlar kuru soğanı bile bulmakta zorlanmaya başlamıştır… Markete baktığımızda durum farksızdır, Yumurta, salca, deterjan, sanki azmı artmıştır… Her şeyi sokakta vergisiz algısız kayıtsız satarsak devlet nereden vergi alacaktır? Kısacası politikanız yoksa o alanda sorununuz var, sorun olmayan alanlarda da yakında olacak demektir.. Doğru politika doğru üretim fiyat ve ürün dengesini sağlar… Sağlaması dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Aydın Fikirli – 13.2.19 – vatandasfikri.com
|