İslam zamanının devrimini yaptı, Allah o kadının sessini duydu dedi, Kadınlar tanık olabilir dedi, hak hukuk kuralları getirdi.. Modern kanunlara göre biraz hak ve hukuk acısından geride kalsa da, bu aslında İslam yorumları içinde erkek egemen yorumun geriligi, sosyal gelişmeler karşısında yeni yorumların yapılamaması diyebiliriz.. Bu geriligi görebilmek için Laik olmayan, kendilerine İslam’ız diyen ülkelere bakmamız lazımdır…

İran Dogunun Kültürel eksenlerinden biridir, buna rağmen Erkekvari yorumdan kurtulamamış, sürekli kadınların dogaları yok sayacak, insan hak ve hukukunu kısıtlar yorumlarda ısrar etmişlerdir… Bu baskılar eninde sonunda İranlı vatandaşların tepkisini doğuracağını dünyada aşagı yukarı herkes tahmin etti.. Devletin gücünü vatandaşlara hizmet etmek için degilde, dinin kişiye mutluluk, topluma huzur getirmesi gerektiğini düşünmek yerine, vatandaşlara devletin gücünü, dini ilkleri baskı yapmak için kullananlar göremiyorlar… İlk etapda baskıyla susturulanların sürekli suskun kalacaklarını düşünüyorlar ki, böyle bir nedenden dolayı vatandaşlarıyla çatışıyorlar… Bu nedenler iki ülkede belirgin şekilde toplumu rahatsız ediyor ve bu konuda yönetimlerde ısrar ediyor…

Eylemler, 13 Eylül’de 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra ölmesiyle başladı… Yetkililer ise eylemleri, dış destekli “isyan” diye niteliyor ve sert karşılık vermeye başladılar… Sonuçta tepki gösterenlerden 500’e yakın vatandaş öldürüldü, idam edilenler oldu ve idam için bekletilenler olduğuyla ilgili haberler geliyor..

23 yaşındaki Majidreza Rhanavard, ülkenin kuzeydoğusundaki Meşhed kentinde halka açık bir şekilde infaz edildi. Devrim Mahkemesi, iki haftadan kısa süre önce Rahnavard’ı, iki Besic Direniş Güçleri üyesini bıçaklayarak öldürmekten, “Allah’a düşmanlık” suçlamasından mahkum etmişti. İki haftada kaç kere mahkeme etmişlerdir ki?

İran İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı’na (HRANA) göre şu ana dek olaylarda aralarında 68 çocuğun da bulunduğu en az 490 eylemci ve 62 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. Toplam can kaybı 552 olduğuyla haberler geliyor… Öte yandan gözaltına alınanların sayısı ise…. HRANA ayrıca olaylar nedeniyle 18.200 kişinin gözaltına alındığını ve bunların 3780’inin kimliğinin tespit edilebildiğini duyurdu.

Bu davranışları ancak oluş nedeni olan vatandaşına, düşman devletlerde, ayrıca imanlısına düşman dini anlayışlarda görülebilir, imanlısı yoksa din, vatandaşı yoksa devlet nasıl yaşar ki? Dönelim İslam adına yönettiğini iddia eden Afganistan talibanına…

Sanatçıların müzik aletlerini ve bir sanatçının kemanını kırdılar, okula giden kızlara ateş ettiler, daha görünmeyen yerlerde neler oldu, oluyor bilmiyoruz… Son haberi buraya alalım ve cagın gerisinde kalan yönetimlerin kadın sorunu, nasıl insan hakları sorununa neden olduğunu dünya gözlemliyor…

Afganistan'da Taliban geçici hükümetinin Yüksek Öğretim Bakan Vekili Nida Muhammed Nedim, üniversitelerde kız öğrencilerin eğitimlerinin askıya alınmasına örtünme, karma eğitim, seyahatler ve konaklama gibi konularda gördükleri sorunları gerekçe gösterdi. Yönetim olarak bu sorunları çözmeleri gerekirken, bu sorunları bahane ederek kadınlar okumasın, olmamalıdır… Daha kestirmeden, şunu diyebilirdi, kadınların okumasını Allah yasakladı da diyebilirdi, zahmet edip gerekce üretmiş!!!

Nitekim birçok İslam ülkesinde iktidar sahiplerinin destekledikleri dini yorumlarını Allahın emri gibi sunarak toplumu iktidar sahiplerinin emirlerinin keyfi uygulamalarına, zulümlerine bile uymayı farz sayar hale getirmekle görevli bir din adamı ve yorum yöntemleri dini insanlığın değil iktidar sahiplerinin emrine vermiştir… İşte bu nedenle iktidarlar Allahın hesap gününde soracağı hesapları dünyada sormaktadırlar.. Haşa siz Allah mısınız diye sorasım var, dünyada sorulmayacak soruları insanlara soruyor cezalandırıyorsunuz, Allah adına birine yaşayacak, birine öldürülecek, birine hapsedilecek diye karar veriyorsunuz.. Allah adına kural belirlemek ve vatandaşları bunlara uymadıklarında cezalandırmanın sınırı ne olmalıdır?

Aslında her toplum hukuk kurallarına ihtiyaç duyar, örnegin trafik kurallarını ihlal ettiğinde başka bir vatandaşın canını tehlikeye attığı için bu dünyada cezalandırılabilir, eyvallah… Birinin malını çaldığı için ceza, birine tecavüz ettiği için ceza, birinin canını yok ettiği için ceza eyvallah… İyide namaz kılamayan biri, oruç tutmayan, başını örtmeyen biri kime zarar veriyor ki? Bunlar için Kuranda ceza nedir, bunlar için dünyevi bir ceza verilebilir mi? Bu soruyu din işleri yüksek kuruluna, ilahiyatçılara ve ilahiyat fakültelerine cevaplanması için bırakıyorum… Bütün bu yorumlara kaynaklık yapılan ayetleri buraya alarak yazıya son verelim mi?

“Ey iman sahipleri! Allah'a itaat edin. Resule ve sizin içinizden olan/sizin seçtiğiniz hüküm ve yetki sahiplerine de itaat edin. Sonra bir şeyde tartışmaya girdiniz mi, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onu Allah'a ve resule arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı hem de sonuç bakımından daha güzeldir.” Nisa 59 Bazı meallerde Allahın hükümlerini uygulayan emir sahiplerine denmiş, bence ise kamusal fayda, ahlak ve Adalet üzere gelen emirlere uyma geregini ifade etmişler… Ben zulmedenlere uymama geregini buraya yazıyor, ayeti anlamaya çalışamaya devam ediyoruz… Anlaşmazlığa düştünüz de, Allaha ve Resulüne götürün demek ne demektir, Peygamberin belgeli uygulamaları ve Kuran da Mükkem ayetlere danışın demektir… Kısacası emir sahipleri seçimle gelen, demokrasilerde istişare ve danışma mekanizmaları daha iyi olduğundan, bu gibi konularda Meclislerin verdiği kararlara ve yasalara uymak demek ulu’l-emre itaat etmek de diyebiliriz… Kadınları eve hapsetmek için yorumlanan ayetle devam ediyoruz…

“Evlerinizde de vakarlı oturun. İlk cahiliye teşhirciliği gibi kendinizi teşhir etmeyin. Namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin, Allah'a ve resulüne itaat edin. Allah sizden kiri/lekeyi gidermek istiyor ey Ehlibeyt, sizi tam bir biçimde temizlemek istiyor.” Nisa 59 Bu ayete cevap başka bir ayeti buraya alarak yazıyı bitiriyoruz…

“Rableri onlara cevap verdi: "Ben sizden, erkek-kadın hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkenceye uğratılanlar, çarpışıp da öldürülenler var ya, onların kötülüklerini yemin olsun örteceğim. Ve yemin olsun ki onları, Allah katından bir karşılık olarak, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım." Allah katındandır karşılıkların en güzeli. Âl-i İmrân – 195 Kadın egitim almazsa, meslek edinemezse üretim alanlarına çıkmazsa kamusal ve özel alanlarda iş hayatında üretecek? Bu Din adına iktidar ve Alim zalimligini aşamadıkça, kendi ayakları üzerinde duracak din, İslam bilinci oluşturamadıkca, Tahrikat şeyhinin eteginden tutarak sırat köprüsünden gececeğiz, hatta bazı cemaatlerin size şeyhimiz şefaat edecek sözüne inanmayacak kadar Din ve İslam bilinci geliştiremedikce … Kadınların baş örtüsü, işe girecek mi, girmeyecek mi, okula gitsin mi gitmesin mi, araba kullansın mı, maç izlesin mi izlenmesin mi, sinemaya gitsin mi gitmesin gibi… Erkekler kaç tane evlenecek gibi Dini tartışmalar sandığımız Arab kültürünün tartışmalarını yapar dururuz.. Son Söz Afganistan Egitim Bakanı kendi ülkesinde Üniversiteye kadınların gitmesini yasaklarken, kendi kızını yurt dışında okutmasıdır ki.. Bunuda bu konuda fanatiklerin dikkatine sunar, Müslüman toplumları üzerlerindeki atalet toprağını atmak için akla ve düşünceye davet ederim… Selam ve Sevgilerimle…

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

M.Kemal Atatürk