ÜÇ PARTİ, ÜÇ KONGRE, BUDA DÖRDÜNCÜSÜ
ÜÇ PARTİ ÜÇ KONGRE
EKSİK DEMOKRASİ
DEMOKRASİ OYUNU
Başlıklardan hangisini seçerseniz seçin, seçmiş olursunuz, çünkü alternatifiniz var, tek başlık olmuş olsaydı seçemezdiniz.
Partilerin adı A veya B ne fark eder yöntemler aynı, şimdide a k p partisi onca insanı topluyor seçim yaptırıyor. Ya seçenlerin demokrasi tercübeleri yok, ya liderleri bunları yanlış adamlar seçerler diye ellerine seçilecekler listesi veriyor. Dolayısıyla verilen listedeki herkes kazanıyor, zaten başkada aday yok, kaybetmeye alışkın olmayan, tahammül edemeyen kişilerin olduğu yerde, başka adayların ve adayın olmadığı yerde seçim olamaz. Tek liste onuda secenler yazmıyor, önceden hazırlanan listeleri sandığa atıyorlar.
Liderin, başkanın hazırladığı listenin ve adayın dışında liste ve aday yoksa seçim varmıdır?
Bütün aday olacaklara acık çarşaf listelere bile tahammülün olmadığı yerde nasıl bir seçim yapılıyor ve demokrasi olduğu söyleniyor ben anlayamadım. Demokrasi oyununda bize verilen rolü öyle kanıksamışız ki, gerçek demokrasiyi unutmuşuz. Yaz listeyi ver delegelerin eline atsınlar sandığa ve üşenmeden de kaç oy çıktı diye sayın… İlk seçimde 1950 li yıllarda uygulanan acık oy gizli tasnif kadar komik bir yöntem, ama kimsenin tuhafına gitmiyor, sadece benim tuhafıma gidiyorsa oda kötü, sürüden ayrılanı kutların yediği bir ülkede….
Demokratik geleneği, kültürü olmayan bu örgütler de, ne muhalefete, nede karşısına aday çıkarılmasına tahammül edebilirler. Partinin adı neydi ne fark eder, yok aslında birbirimizden farkımız ama biz Osmanlıyız….
Tek seçici onlar olduğu için, tek aday onlardır, terside tek seçilecek kendileridir, kimse kusura bakmasın ama gerçek demokratik ülke siyasetçileri ve halkı bizim demokrasi oyunumuza müsait yerleriyle gülüyorlardır.
Başka listeye ve adaya izin vermeyen partinin adı neydi? Ne fark eder, kaybetmekten korkuyorlarya, kendileri dışında hiçbir adaya izin vermiyorlarya, demokrasilerde adaylık izinle olmaz aynı zamanda, ne kadar demokrasiden korkuyorlarsa muhalefeti bırakalım eleştiriye bile tahammülleri yoksa, adı ne olursa olsun demokrat bir parti değildir, o sisteminde demokratlığından şüphe edilir…
Bu demokrasi oyununu tiyatroda oynasalar şuandaki uygulamalarıyla izleyici bulamazlar. Partinin adı neydi, ne fark eder. Size üç partiden üç olay aktaracağım, dördüncü ise yarın oynanacak gidin görün demokrasi oyununu; 1- küçük bir ilçede örgüt kendisi başkan adayı seçiyor aralarında, İl örgütüne seçtikleri kişinin ilçe başkanı olarak kabul edilmesini istiyorlar, cevap genel merkez ne der, hatta, liderin eşi ne der oluyor. 2-Başka bir partimizde ilçe kongresi yapılıyor, kongreden üç-dört gün önce başkan listeyi yapıyor, ilçe delegeleri listeyi seçiyor, benim anlamadığım seçim oluyor ama tek liste, seçim iki, üç veya daha çok seçenek arasından yapılmaz mı? Yoksa bir liste, bir aday varsa seçim ne diye yapılır veya seçim denebilir mi? 3- Başka bir partide biraz demokrasimi var ne, yoksa oradakiler biraz daha cesaretliler mi, anlamadım bir aday çıkıyor. Burası demokrasi çıkmazı, öyle kolay aday olmak yok, biz adamı aday olduğuna pişman ederiz, başkanın adamları demokratik haklarını kullanarak onu salona sokmazlar. Hadi zorladı girdi, konuşturmazlar, onu destekleyen delegelerin salonda yer bulması zor olur. Yazık yıllardır bu demokrasi oyununun en kötü versiyonlarını izledik, izliyoruz ve alkışlıyoruz. Ülkemizin neden gelişemediğinin cevabı buradadır.
Partinin adı neydi, Liderin seçtikleri partisi. L.S.P bu partide üye nezaketen bulunur, bulunma gerekçesi, diğer partilere şu kadar üyemiz var havasını atabilmektir maksat, yoksa üyelere ihtiyaç yoktur aslında, delegeler ise mutlaka bizim sözümüzden çıkmayacaklardan yazılmalıdır, belediye meclis üyeleri ise belediye başkanına sorun çıkartmayacaklar listesi gibidir. Milletvekilleri lidere mutlak itaat edecekler arasından seçilmelidir. Ne demokrasi değil mi? Ancak imparotorluklarda görülür, cinsden…
Öte yandan, Fransa da bizi de rahatsız eden yasayı lider istedi, çok az sayıda milletvekili onayladı, sonrası ne oldu, onaylayan parti mensubu milletvekilleri muhalefet milletvekilleriyle anlaşarak Anayasa mahkemesine başvurdular, bizde olsa muhalefetle birlikte hareket eden vekillerini lideleri ne yapardı? Orada milletvekilleri kendileri ön seçimlerle seçilerek geldikleri için, kendi düşünceleriyle degerlendirerek evet ve hayır diyebiliyorlar. Bizde ise işaretle, başkana, lidere bakarak oy kullanıyorlar…
Ülkemiz de ise başkanın demokrasisini alkışlayanların yarın başkan tarafından kenara atılınca uyandıklarında, yanlışı desteklediklerini anlıyorlar ama kendileri de o yanlışa bulaştıkları için sessiz kalmak zorunda kalıyorlar. Ne için seçildiklerini bilmedikleri gibi, ne için seçilmediklerini de öğrenemiyorlar. Normal seçimler olsa bunlar olmayacak, demokrasimiz daha sağlıklı işleyecektir.
Evet, yine aşağı yukarı bütün partilerimizde mevcut bir sorun seni yönetime alacağız ama sen yönetimde bulunduğun sürece partiye kaç para bağış yapabilirsin? Ona göre seçilme şansın artacaktır, 10 verenle, 20 veren, 100 verenle 200 < 2000 < 5000 veren bir olur mu, sanki yönetim kurulu üyelik ihalesi var… Kazanan atanacaktır, adam parayı basmıştır.
Ee bunun adı demokrasi oyunu, üstelik de senaryosu da çok kötü, buna rağmen sen bu oyunu yıllarca alkışladın, ne eleştirerek, nede yazım aşamasında hiç katkın olmayan bu demokrasi oyununun içinde ne diye hep figüran olursun. Hatta figüranda değil esas oğlanın veya kızın yanında, yöresinde aksesuardan kalabalık olsun diye oradasınız. Kendinize gelin, her partide demokrasi talep edin.
Demokrasi talep ediniz her partiden, her lidere demokrasi öneriniz, kabul etmeyenleri terk ediniz, siz terk edilmeden.
Demokrasi ölçüleri yüksek kongireler yapmak ve demokratik partilerde görüşmek üzere selam ve sevgilerimle…
www.vatandasfikri.com >> Fikri Adil <<
|