İLKE + KURAL = DAVRANIŞ, Dengesi
Dogadan, Dogasından, İçgüdüsünden, Akıldan, Fizik ve Hukuktan, Bilgi, Akıl Yoluyla Mantık Üzere Düşünce İlke, Kural Üzere Davranış Çıkarabilen İnsan Medeni (Uygar, Çagdaş, Modern) İnsandır. Fikri Adil
Toplumlar ilke ve degerlere dayalı kurallarla yaşarken kişiler fıtratlarına, karakterlerine dayalı kendi kişisel ilkeleriyle yaşarlar. Kendi alanımızda kendi karakterimize uygun davranırken toplumsal alanda toplumun ilke ve kurallarına göre davranmamız gerekir.. Ben bizim toplumda sık sık ilkelerin de, kuralların da arkasından dolanıldığını görüyorum, o zaman aklıma şu geliyor bir yerde bir hata yapıyoruz, ya kuralı korken yanlış ilkelere göre koyuyoruz… Yada bizi egitim alanında çcuklarımızı fertlerimizi egitirken, yanlış kurallar öğretiliyor olabilir.. İkiside olabilecegi gibi ikili egitim sistemi de var gibi.. Cumhuriyetin ilk yıllarında kısmen bu birleştirilmişti, şimdi bir dini egitim, ilahi kurallardan çok bunların eski, başka milletlerin kültürü içinden yapılan yorumlarına dayalı bir dini egitim sistemi var.. Birde normal okuduğumuz egitim sisteminin bize anlattığı ilkelere dayalı kural oluşturma egitimi.. Biri bir yana çekiyor, digeri başka yana,biri karşı tarafın kafir olduğunu iddia ediyor digeri bir yana çekiyor onların din degil yorum olduğunu ve eskidiğini, eskiyi savunanların yobaz olduğunu iddia ediyor… İşte buradan ilkesizlik ve kuralsızlık cıkıyor, bir imam camide kanunları eleştiriyor, bunların kafir kanunlar olduğunu iddia ediyor.. Bunu gören kanun savunucuları onu yobaz ilan ediyor, neredeyse toplum bu fitnelere dayalı olarak, böylece ilkesel, kuralsal olarak ayrı yaşayanlar, bunları birbirine dayatmaya çalışanlar, kamusal alnı kendi zihniyetine göre şekillendirmeye çalışanların, fitneye neden olacak kadar uzlaşamadan, hoş görüden uzak, olabiliyorlar… Demokraside kendi düşünce, inancını sayma hakkı var iken karşı tarafa nefret dili kullanmak yasaktır… Buna rağmen hem siyasal dil, hem din adına konuşanların dili, sürekli nefrete neden olabilecek dil olabiliyor.. Bu önemli bir sorun, çünkü toplumsal hayatı iyi yaşanacakken yaşanmaz veya vasat yaşanır hale getiriyor…Bilimsel egitim, mantığına göre, kanunlara, müfredata (Egitim Sisteminin programına) göre egitim yapamayanlar denetimle yapar hale getirilmelidir, kurallarımız olan kanunlara uymayanlar uyar hale getirilmelidir, kanun yasama meclisinde yapılırken hem yasamada, hemde toplumda tepki gösterme hakkı vardır, meclis onayından sonra kanuna uyma sorumluluğu oluşur... Şimdi son bir olay, bunun gibi yüzlercesi var, hangi kurallar insanı bağlar.. Birinci kural 6 yaşındaki kız evlendiriliyor, ikinci kural evlilik yaşını reşitliğe baglıyor, reşitligi ise 18 yaşa ulaşmaya baglıyor.. Hangi kural kuralımız olsun isteriz.. Benim kuralım vatandaşlarımızın seçtiği TBMM de yapılan, Anayasa Mahkemesince Anayasal denetimi yapılan T.C kanunlarıdır… Bunlar kuralsızlığı da engelleyecektir… Şimdi, ilke ve Kural nedir, ile devam edelim mi? Edelim de yazı çok uzadı, bu nedenle ikiye bölerek yayınlayalım ne dersiniz… Son temenni paragrafını buraya alarak, yazıyı bitirelim mi? Genel olarak Kurallar şunlardır…
Bu kuralların, görgü kuralları, dini kurallar, hukuk kuralları ve Fizik, doga, maddelerin, kuralları olarak oluştuğunu, bunların bazı ilklere dayandığını biliyoruz… Bunlara dayalı olarak nasıl daha iyi yaşanır, bu kurallarla daha iyi nasıl yaşarız, üzerine bilgi, akıl üzere düşünmeye ve bu bilgi ve düşünceleri ilkeye,kurala davranışa, dönüştürmeye çalışmak önerisiyle.. Selam ve Sevgilerimle..
Fikri Adil – vatandasfikri.com – 12.12.2022
Kaynaklar
1* https://sozluk.gov.tr/
2* http://www.dildernegi.org.tr/TR,274/turkce-sozluk-ara-bul.html
|