ÖNGÖRÜSÜZLÜĞÜN MALİYETİ!!
Öngörü nedir, neden sonuç ilişkisi kurabilmektir, ben birine gül atarsam gül atılır, taş atarsam taş atılırı bilebilmektir. Bunu örneklendirmek gerekirse…
İster işletme, ister kişi ister devlet hazinesi borç alıyorsa, bunu hangi gelirle ödeyecegi planı yapılmalı, bunun için de bir gelir öngörüsü planı yapılmalıdır… Bu nasıl yapılabilir, ödeyeceği borç vadesi diyelim ki üç yıl… Bu üç yıl içinde ne kadar faiziyle birlikte borç ödeyecektir bellidir… O zaman öngörülü insan, ister kişisel, ister kamusal olsun, nerede bir ekonomik sorumluluğu varsa yapması gereken şudur. Üç yıl borç ödeyeceğine göre, üç yıl geri doğru kaç lira geliri olmuş, kaç lira gelir artışı olmuş, ne kadar zorunlu gider olmuş, ne kadar olağanüstü gideri, ne kadar normal gideri olmuş… Bunlarla üç yıllık geçmiş ekonomiye doğru bakılır.. Sonra gelecekte muhtemel riskler ortaya yatırılır ve borçlanma kararı alınır… Öngörülü bir karar alınamazsa, hem gelecek gelir gider, üstelikte hatırı sayılır bir faiz ödenir.. Örneğin 170 bin lira kredi çeken bir arkadaşım 224 bin lira ödeyecektir… Sadece bunlar yeterlimidir, yok hem kişisel ekonomimizi, hem işletme ekonomisini, hemde genel ekonomiyi de değerlendirmeye almak gerekir… Bütün bunlar ne demektir, öngörü sahibi olmak, geçmiş, an, gelecek bağını kurarak öngörüsüzlüğün maliyetinden kurtulmak demektir.. Bu yeter mi? Yok, İmkanları, ihtimalleri, riskleri, getirileri, götürüleri, zararları, karları, maliyetleri daha da önemlisi bütün bu çabaların çıktısı olan faydayı, olası zararları dikkate alarak davranabilmektir… Başka bir öngörü örneği ne olabilir?
Eğitim alnına bakalım mı, bize kaç tane mühendis, kaç tane mimar, kaç tane doktor, öğretmen, pilot , şoför, çöpçü lazım nasıl öngörebiliriz de bu kadar kişiyi toplumda eğitimle o alanda meslek sahibi yapabiliriz… Bunun için ülke nüfus artışı, ekonomik büyüme, üretim için gereken ekonomik alanlar ve burada istihdam edilecek meslek mensuplarının sayısı kaç, aşagı yukarı belirleyecek bir öngörü planları olur, ona göre eğitimde kontenjan açılır… Bize 10 bin öğretmen lazım iken, biz 50 bin öğretmen yetiştiriyoruz, bunun maliyetini düşünebiliyormusunuz? 50 bin kişinin 10 bini topluma katkı sunuyor diğer 40 bini öğretmenim diye ara işlere ya girmiyor, yada zorunluluktan giriyor mutsuz oluyor… Son örneği nasıl mutlu olunur öngörüsü ile verelim mi?
Verelim bana göre ülkenin en büyük sorunu mutluluk sorunu, bakıyorum mutsuzluk normal halimiz olmuş.. Nasıl mutlu olunur derseniz, bu benim öngörüm, sizde nasıl mutlu olurum öngörüsü yapın öneririm..
Benim dogal ihtiyaçlarım, yani doğam, fıtratım gereği nelerdir? Fiziki, biyolojik ihtiyaçlarım, beslenme üreme, barınma, giyinme… Sonra duygusal ihtiyaçlarım sevilme, güvenme, takdir edilme, ilgi, sevgi, saygı gibi.. Bunları açalım mı, beslenme yaşamak için oksijen, su, gıda asgari de olsa ulaşabiliyorsak sorun yok demektir.. Sonra iyi kötü bir barınağımız var mı, çıplak gezmiyoruz degil mi? Üreme ise biz insanlarda üreme için önemli olsada seks, haz, duygusal tatmin gibi ikincil durumu daha çok yaşama, seks üzerinden mutlu olma isteği içindeyiz.. Ne Olursa mutlu, Ne olmazsa mutsuz oluruz, oluyor mu, durum genel olarak, kişisel ihmaller, toplumsal baskılardan dolayı genel durumumuz pekiyi değil gibi… Neler yaparsak bu iş daha iyi yaşanır araştırmasında öngörüsünde bulunmalıyız!! Güven nasıl oluşur, bu kişi şu karakterdedir, bu şunları yapar, bunları yapmaz diyebilecek bir istikrarlı davranış için de olunursak, karşılıklı güven olur.. Biz güven verirsek, güvenilir davranışlar sergilersek, bu davranış sergileyenleri tanırsak, bunun vereceği öngörü ile güvenilir çevre oluşturabiliriz… Takdir edilme, ne demektir, dersek, yapılan iyi bir şeyi onaylama, yapana teşekkür etme diyebiliriz… Takdir edilmenin zıttı ise kötü davranışa tepki göstermedir ki, buda iyi yapma sayısının artırılmasına katkı için öngörüsü diyebiliriz..Sonuç olarak!
Ne faydalı, ne zararlı, ne insanı mutlu eder, ne üzer mutsuz eder, çevre için ne faydalı, ne zararlı, küresel ısınmayı neler tetikliyor, neden aşırı kuraklık devamında aşırı yağışlar oluyor, bunları nende sonuç ilişkisi için, çevre canlı, canlı çevre canlı ilişkileri ne kadar etkili ısınmada… Şuandan sonra bu hızla devam ederse hangi tarihte daha yüksek ısınma ve kuraklık olur? Öngörü, bir toplum, bir kişi, bir işin, durumun, ekonominin, teknolojinin ilerde ne durum alacağını kestirme, önceden anlayabilme ileriyi görebilme yeteneği, üzerine, bilgi, düşünce yardımıyla önlem alabilme kapasitesidir… Çok önemlidir… Öngörü Ne oldu? Nasıl oldu? Neden oldu? Nerede gerçekleşti? Ne zaman gerçekleşti? Kim gerçekleştirdi? Bu sorulara ilave olarak, bundan sora nasıl gerçekleşir sorularının cevabı bizi bu konuda öngörülü daha da öngörülü yapar… Öngörülü olmak önerisi, ricasıyla.. Selam ve sevgilerimle..
Fikri Adil – 14.6.2022 – vatandasfikri.com
Kaynak: https://www.haberturk.com/5n1k-nedir-5n1k-teknigi-anlami-ve-acilimi-hbrt-2809835
|