BİLGİYE ULAŞMAK
Artık her yer bilgi dersek abartmış olmayız, eskiden sadece okullar ve akademisyenler, kitaplar ve dergiler bilgiler sunarken şimdi elektironik ortamda tirilyona varan sayfalar bilgilerle doludur. Biz yeterki bir merak ve bilgi arayışı içinde olalım.
Bir yeni, gelişmede e-kitapların yayınlanması olmuştur, bir e-kitabınız oluyor yüzlerce kitabı içinde barındırıyor. Otobüste parkta, gündüz, gece fark etmiyor kendi aydıtlatması sayesinde okuyabiliyoruz. Yani bir yanda ulaştıkları bilgileri kasalara saklayanların yanı sıra ulaştıkları bilgileri bilim insanlarıyla ve insanlarla pyalaşan geniş bir insan sever insanlarıda internet ortamında görüyoruz. Bu sevindirici, yalnız bilgiyi sadece para gibi gören zihniyetin insanlığa ciddi zararları dokunmaktadır. Ulaştığın bilgiyi koy bir hafıza kartına, onuda belki ulaşırlar diye kasaya…
Neyseki herkes böyle degil, ulaştığı bilgiyi paylaşanlar da az degil, böylece biz bilgilenme sıkıntısından çok, merak ederek bilgiye ulaşma hevesimizin olmadığını görüyorum. Bu durum bizi önce bilgiye ulaşmayı engelliyor, sonra yeni bilgilerle bağ kurmamızı, böylece bilimsel bilgi üretemeyen güdük toplumlar arasın da yerimizi almış oluyoruz. Bilmek sadece bugüne kadar ulaşılmış, bilinen bilgilerin aktarılması degil, bu bilgiler üzerine yenilerinin eklenebilmesiyle bilimsel gelişmelere neden olarak, bilginin uygulanmasıdır.
Bu öncelikle seçtiğimiz alanla ilgili okullar da paylaşılan bilgilerin alınması ile başlayarak bu alanda oluşturacağımız, bir düşünce ve yetenek üzerine kendimizde var olan bilgilere yeni bilgiler katmamızın gereğini bilmeliyiz. Yoksa nasıl bir aşama kaydedebilir, patentler, içatlar yaparak ülkemizin teknolojik seviyesini kullanımcılıktan, üreticiliğe geçirebiliriz?
Mevcudu öğrenmek için bilğiye ulaşmak artık çok kolaylaşmıştır, ama bu kolaylık merakı öldürme noktasına varmışmıdır bu tartışılır. Merakların ölmesi isteklerin ölmesi demektir, işte o zaman siz çok iyi bir teleskopa sahip olabilirsiniz ama uzayı merak etmiyor ve bu merakınızı gidermek için çalışmıyorsanız, sizin çok bilgili olmanız ve o çok donanımlı teleskop’a sahip olmanız işinize yaramaz.
Bilgiye ulaşmak için her ortam hazır, örnegin acikders.org.tr den yüzlerce dersi üçretsiz izleyebiliriz, izliyormuyuz, ben kendi adıma birkaç defa izledim ama bunu planlı yapmadım, merak ettiğim birkaç dersi izledim, oysaki bu planlı yapılması gereken bir iştir. Başka bir bilgi kaynağı ise Diyanet işleri başkanlığının sitesinden Kuran’ın Türkce sesli mealini dinleyebilirsiniz, din inanma ve iman etme işi olduğu kadar bilgilenme işidir de.
Bilmediğimiz şeyin yabancısıyızdır. Fikri Adil
Buradan şunu cıkarabiliriz, artık mazeret yok, her şey var, un var, yağ ve şekerimizde var, sadece oturduğumuz yerden kalkarak helva yapaya başlamak yeterlidir, oysaki şimdiki imkânlar oturduğumuz yerden kalkmayı bile gerektirmiyor. Hala bilgiye ulaşmamaya direnecekmiyiz?
Direnmeye devam edersek, şu andaki durumumuzu 40-50 yıl sonra arar hale geliriz, haydi bilgilenmeye… Selam ve sevgilerimle,,
|