EVET DE Mİ, HAYIR DA MI HAYIR VAR?
(Hayırda veya Evet de, Hayır olabilmesi İçin, Biz Bilerek, Aklederek Tercihlerde Bulunmalı, Çalışmalıyız)
Evet veya hayır için bilgi gerektiğini, oysaki toplumun bilgilendirilmediğini, hatta bilgi isteyen bir toplumun da olmadığını düşünüyorum, bu düşünme nedenlerimi de sizlerle paylaşacağım…
İlk nedenim, biz baba ne derse doğrudur, amir ne ederse doğru eder, aşiret lideri saçmalasa da yeridir, şıh uçar aya gider, bizde bunu kabul eder, hiç bir yere gidemeyiz, patinaj eder dururuz… İş siyasete de aynen yansır, yukardan aşağıya, aşağıdan yukarıya kadar yapılanmaları bir parti hariç, kim nerede ne görev alacak lider belirler… Lideri eleştirenler hemen disiplin kuruluna verilir partiden atılırlar, bu yanlışa da mutlaka da yasal bir gerekçe bulunur… Aslında parti üyeleri, delegeleri, lideri denetlemekle de görvlidir... Daha aşağıda parti üyeleri bile böyle lidere itaat eder ve etmeyenleri de ilçeden kovarlar… Parti liderin adeta özel mülküne dönüşür, bu parti iktidara gelirse durum daha da genelleşir. Parti, Ülke liderin mülkümüdür, yok, lider sözde hizmet etmek için gelmiştir, milletmi lidere hizmet eder, lider mi millete hizmet eder belli değildir, neden?
İşte tam bu noktada sorun başlar lideri kim deneyleyecektir, önemli değildir, bizim lider hata yapmaz denilir ama siyasal hayatımızın 50-60 yılını değerlendirin, ne hatalar yapılmıştır, ülkemiz ne çok zarar görmüştür görürsünüz o hataları yapanlarda bizim lider hata yapmaz diye düşünürlerdi… Yoksa ülkemizin zarar görmesi umurumuzda mı değildir? Durum böyleyse durum vahimdir! Ülkemizin zarar görmesi hepimizi ilgilendirir, ilgilenmelidir, zarar görememesi için ne yapılabilir, şu yapılabilir, ekonomi alanın da ekonomistleri, hukuk alanın da hukukçuları, nasıl ki tıp alanında siyasileri değil doktorları dinliyorsak, hangi alanda tercihler yapacaksak o alanın uzmanlarını dinlemeliyiz… Evet hayır işi nedir, anayasal değişimdir, Anayasa nedir devletle vatandaş arasında hukuki bir sözleşmedir, devletin sınırı, sistemin özellikleri, vatandaşın görev ve hakları belirlenir, bunun için hukuki bir çalışma, ondan önce de hukuki bir egitim gerekir, hukuk bilgisi olanları, alanlarının uzmanlarını dinler, bu alan da ne yapmalıyızı anlarız… Okumazsak, uzmanları dinlemezsek bilemeyiz, bilemezsek yanlış tercihler yaparız, yanlışta hele hele toplumsalsa zararı daha büyük olur… Bizim yanlış kararlar almamızı etkileyen başka faktör ise…
Lider etkisi, yok lider kutsaması, yok lider tapınması abart abartabildiğin kadar, lider ne derse doğru der, lider ne ederse doğru eder, biz ne ederiz bilmeden, düşünmeden, tartışmadan, doğru yanlış akılla değerlendirmeden, muhakemeden uzak, liderin önerisiyle tercihler de bulunuruz.. Evet de de ahyırda da hayır olabilmesi için daha derin düşünmeye gerek vardır… Bunun için sadece duygularımıza hitap eden sloganları aşacağız, aşabilmeliyiz ki ülkemizin, milletimizin adına karar alacak kişileri, karar aşamalarında nasıl davranacaklarını belirleyen yasaları iyi belirlemeliyiz, yoksa sürekli yanlış hedefler koyarız vardığımızda yav burası bizim gelmek istediğim yer değil, neden buraya geldik ki deriz… Aldığımız sonuçları ne belirler derseniz, tercihlerimiz belirler, bu tercihler de nereye gideceğimizi, hedeflerimizi belirlemişizdir, yanlış kararlarla doğru sonuçlar alınmaz, parti dedi, lider dedi, kolu komşu dedi, bende evet veya hayır dedim derseniz… Ülke gemisini idare eden kaptanı denetleyemeyiz, aslında yasalar, yargıçların zaman, zaman kaptana nereye gidiyorsun diye sormasını sağlayan kurallardır, bunu bizi temsil edecekken lideri temsil eden milletvekillri de sorması gerekirken onlar lider kutsamasıyla duyularını kör etmişlerdir… Hiç olmazsa biz bu kuralları buna göre mi yapıyoruz, lideri sadece 5 yıl da bir seçimle mi denetlemeliyiz, yoksa vekiller, yargıçlarda denetlemeli mi, diye düşünmeli degilmiyiz? Ya ülke gemisinin kaptanın kafasına göre takılmasını sağlayacak şekil de kurallar mı yapıyoruz? Bunlar üzerine bilgilenmeli ve ona göre tercihler yapmalıyız…
Bunları düşünerek, konu hakkında siyasileri değil, taraf olmuş hukukçuları değil, taraf olmuş akademisyenleri değil bütün tarafgirlikleri aşmış, sadece alanında uzmanlaşmış, duygusallık, akılsallık sentezi kurabilmiş kişileri dinleyerek evet veya hayır diyelim ki… EVETDE DE, HAYIRDA DA HAYIR OLSUN… Ben evet diyorsam, hakkım varsa, hayır diyenlerinde hakkı olduğunu, hayır diyorsam, hakkım varsa, evet diyenlerini de demokratik bir tercih hakkı olduğunu bilerek gerilmeden fitneye neden olmadan, herkesin düşüncesini açıklama ve tercih hakkı vardır kabulüyle… Selam ve sevgilerimle…
Fikri adil – 31.3.17 --- vatandasfikri.com
|