MARUFLARIMIZ NEDEN YOK?
(Marufsuzluğun Kültürel/Toplumsal Kaoslara Katkıları)
Önce Maruf nedir onunla başlamamız lazım ki, arkasından neden olmadığını anlayabilelim, bir şeyi anlamazsak, bilmezsek onun varlığını, yokluğunu, olsa bile ne işe yaradığını bilemeyiz….
Maruf: Herkesçe bilinen, tanınan, belli, sanlı, kabul edilen, dinîilkelere göre uygun görülen, akıl ve bilgiye dayalı olarak iyi olanın kişisel ve toplumsal olarak yaşanması, beğenilen, önerilen bunlara dayalı bir toplumsal kabullerdir dersek… Bunlar biz de neden yok, ortak duygu ve düşünce neden geliştiremiyoruz bunun üzerine düşünebiliriz!!
Neden geliştiremiyoruz, biz her şeye her şeyi katıyoruz, daha çok da siyasete dini, edebiyata siyaseti, ulaştığımız kendimizce gerçekleri tek kabul edilecek gerçekler diye toplumun tüm fertlerine sunuyoruz… Öyle anlar oluyor ki kabul etmeyenleri kafir, hain, ajan, dinsiz, yobaz karşı tarafın da bunlara cevaben sözleriyle toplumsal gerilimlerin kaynağı oluyoruz… Bırakın marufu yakalamayı karşılıklı saygı, hoşgörü, kabullerle, sözleşmelerle oluşacak toplumsal bir maruf üzere sözleşmelerin olanlarını bile kendi ellerimizle yıkıyoruz… Sonra ne mi oluyor, birbirini düşman ilan eden topluluk olup çıkıyoruz… Marufsuzluk, bana göre tarihsizlik demektir, marufsuzluk bana göre geleneksizlik demektir, marufsuzluk bana göre manevi kültürel alanımızın zayıflığı demektir… Marufsuzluk bunlarsa…
Marufsuzluk üzere toplumsal düzen inşaa edilebilir mi? Bu soru üzere iyi düşünelim, cevaplar arayalım, böylece manevi kültürel marufsuzluğumuzu görebilelim… Mesela dini cemaatlerin marufa ve marufsuzluğa katkıları üzerine düşünelim… Sonra siyasal marufa geçelim mi?
Siyasal maruf nasıl oluşur, bir siyasal düzen olur, bu düzen toplumun genel kabulü olur, biz de her siyasal grubun marjinalleri o kadar fazla ki hatta gurupların çoğunun ileri gelenlerini oluşturuyor ve bunlar siyasal marufu gölgeliyor… Örnegin siyasal marufun birinci kaynağı vatandaşlıktır, yani T.C devleti ile doğuştan sonra verilen kimlikle yaptığımız sözleşme aslında bizim marufumuzdur… Devletin sistemi marufumuzdur, buda Demokratik Cumhuriyettir, Hukuk devletidir, yazılı kurallarına vatandaşlarda, devlette uyar, zaten kuralları TBMM’sin de bizi temsilen vekillerimiz yapar… Bakın başka maruflarda ortaya çıkıyor, nedir bu maruf gönderdiğimiz temsilciler aracılığıyla yapılan kanunlardır… Biz toplum olarak marufumuzu kaybedersek ki, bana göre kısmen kaybettik, vatandaş, vatandaşı olduğu devletle sorun yaşar, devletin iktidarını kullananlar adaletsizlik pahasına bazı topluluklara karşı marufsuzca yaklaşırsa… Üzülerek belirtmek zorundayım…
Toplumsal düzenimiz de zafiyetler oluşur, bu zafiyetler büyür, büyür toplumun fertlerini rahatsız eder, rahatsızlıklar rahatsızlıkları besler… Vatandaş bağıyla, dil bağıyla, din bağıyla bağlanmak yerine… Her grubun kendince marufu olur, ortak maruflarımız azalır, ayrık toplum oluruz… İşte marufsuzluğun toplumsal hayata yansıyarak bizim toplumsal düzenimizi bozması böyle olur… Oysa maruf her alanda iyinin yapılması, kötüden kaçınılmasıdır, Kültürel, siyasal, ekonomik, dini maruflar oluşturmak üzere selam ve sevgilerimle..
Fikri Adil --- 29.4.18 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
-
-
DİB Dini Kavramlar Sözlüğü
|