|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
SEÇİMLERİMİZİN ÖNEMİ |
SEÇİMLERİMİZİN ÖNEMİ
DEMOKRASİ PARADOKSU(ÇELİŞİKLİĞİ)
LİDER KUTSİYETİ
DEMOKRASİ HÜÇRESİ
SAĞLIKLI SEÇİM/DEMOKRASİ
Gelişmiş ülkeler deki demokratik aday belirleme yöntemlerine ve seçimlere bakıyorum, bir de bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin seçimlerine ve aday belirleme yöntemlerine, demokrasisine ne görüyoruz? Vasatlığımızın nedenlerinin seçimlerimiz olduğu kanaatini taşıyorum, yoksa bu ülkenin ilerlememesi için neden yok gibi…
SAĞLIKLI SEÇİM/DEMOKRASİ
Sağlıklı seçme işinin önünde ki engeller, bizim gelişmemizi de engellemektedir. Neden biz sağlıklı bir seçim sistemi ortaya koyamayız ve neden ön seçimsiz birileri, birilerini bizim adımıza seçerler? Düşününce bana çok acı geliyor…. Edirnenin bir ilcesinde seçilecek belediye başkanının ve meclis üyelerinin, Kastamonu da seçilen Kasatamonu'luların vekillerinin başkaları tarafından seçilmesi… Yine bir seçim arefesindeyiz, ama kimse rahatsızlığını belli etmiyor ya beni seçerlerse düşüncesiyle… Demokrasinin hüçrelerinden birinin de ön seçimle aday belirleyecek bir parti içi demokrasi oluştumaktadır… Ardın dan %40-45 oy alan bir partinin meclisteki üyelerin neredeyse %60 ını kazanması da demokratik temsil sorununa neden olmaktadır ki seçimlerin üzerinde ön seçimden sonraki gölgedir… Bunlar düzeltilirse, liderler ancak yakın çalışma arkadaşları bakanlık yapacak kişileri kontenjanla seçerek(bunların zaten vekil olmalarına gerek yok) geri kalanların parti üyeleri tarafından seçilmesini oluşturacak arkasından da seçim sisteminde ki temsil sorunu halledebilirsek… Ancak böylece sağlıklı seçimler yapılabilir ve saglıklı demokrasi ortaya çıkarabiliriz düşüncesindeyim…
Belediye başkanlarının neredeyse vali atanır gibi atanmasının, (Üstelik te atanma aşamaların da bir diploma ve bazı sınavlara, yeterlilik ölçülerine tabiyken, atama bizim bu önseçimsiz sistemimize göre daha sağlıklı) onları denetleyecek belediye meclis üylerini yine ön seçim olmadan belirlenmesinin oralar da yeteri kadar denetim yapılamayacagını, bu yerel kurumlar da vatandaşın düşüncelerinin daha az önemsenmesine neden olacagı ortadadır. Bu kurumların yöneticileri vatandaş tarafından seçilmez de liderler ve genel merkezler tarafından seçilirse, vatandaş adına vekaleten bu kurumları yönetenler, vatandaşa tepeden bakarlar, şimdiler öyle olmuyor mu? Oluyor çünki ne secilen seçiliyor, nede seçen seçiyor, çünki seçme işinden önce ki ön seçimde adayı kim belirliyorsa, bütün seçimi o yapmış oluyor… Ülkemiz de önseçimsiz demokrasi, demokrasi paradoksunun(Çelişikli) yaşanmasına neden oluyor. Bu çelişkileri aşabilmek için daha çok demokrasiye ihtiyaç vardır…
DEMOKRASİ HÜÇRESİ
Demoktatik işleyişle ilgili sıkıntılarımız var, bu sıkıntıların en önemlisi sistemin demokrasi mi, otoriter rejim mi diye tam net bir şey diyemiyecegimiz bir sistem olan bazılarına göre aksak demokrasi, bazılarına göre nisbi demokrasi bana göre ise Nikaraguva ile aynı sırayı paylaştığımıza göre muz demokrasisi diyebiliriz sistemimizin adına...
Deokrasimiz neden Muz ülkeleri, Afrika ülkelerine benzemesinin nedeni nedir.. Biz sistemin genlerin de demokrasi hüçrelerinin gelişmesine izin vemiyoruz… Bu gelişmeyi engelleyen önemli faktörlerden biride liderlere neredeyse tapınmaya varacak boyutta bir anlam yüklememizdir…
Demokrasi hüçreleri de diyebilecegimiz bazı durumlar vardır, bir partinin düşüncesine mensup ama o, partinin alacagı yanlış kararlara karşı duracak kadar bagımsız bir milletvekili, il, ilce baikanları, üyeler demokrasinin hüçreleridir. Başka bir hüçre ise …
Bir yasa, toplumsal yapıya veya ekonomik çıkarlara zarar verecek bir yasa yapılması durumun da kendi özgür iradesiyle evet veya ret diyebilmesi için bunu diyecek kadar bir vekilin bagımsız olması gerekmez mi? Yasamanın üyeleri olan vekillerin aynı zaman da denetleme görevleri de vardır, genel de yürütme, yani hükümettin içraatları denetlenir. Kendisini seçen lideri denetleme de zorluk cekecegi için yine vekilin lider baskısından kutulması gerekmez mi? Liderlerin etkisinden, baskısından kurtularak sadece partinin düşüncelerine, yaklaşımlarına, tüzük ve proğramlararına, oy vrdiği vatandaşların düşüncelerine, ülkesinin çıkarlarına göre lider istemezse kaç vekil oy verebilir… Lidere bu derece bağlılığı geregi parti ve vatandaş vekili degil lider vekili olma ihtimali yükseliyor gibi me geliyor…Yani bagımlılık liedere degil ilkelere, vatadaşın düşüncesine, toplumsal sorumluluklara olmalıdır ki demokrasi hüçreleri gelişsin…
ÖN SEÇİMSİZ DEMOKRASİ OLUR MU?
Parti içi demokrasi…
Seçilen kişilerin, parti tabanı olan üyeleri ve vatandaşları dinlemek için, daha dar vatandaş grubu olan parti üyelerinin ön seçimleriyle vekilleri, adayları, il ve ilçe bazın da parti yöneticilerini belirlemesi gerekir. Bu yöntemin demokrasiye en uygun olanın ön seçimlerle belirlenen adayların vatandaşların onayına sunulan seçimler olduğunu düşünmeliyiz ve partilerimizden artık bunu talep etmeliyiz… Parti içi demokrasi demokrasinin hüçrelerinden biridir, bu hüçre olmazsa demokrasi ya işlemez ya da şimdi olduğu gibi liderler üzerinden işletilmeye çalışılış, ama yine de işlemez…
Bu seçim işini öncelikle üyelerin, ön seçimlerden başlayarak, bizim adam yerine daha iyi olanı, sonra vatandaş olarak partinin kadrolarına da bakarak seçme işinin parti seçme degil aslında ülkeyi yönetecekleri seçme, belediye başkanı seçme işinin de kenti yönecekleri seçme işi olduğunu düşünerek seçimlerimizi yapmalıyız. Bu seçimlerimizi öyle seçim meydanların da atılan nutuklara kanarak, dayanarak yapılan seçimlerin ülkemizi nasıl uzunca yıllardır(40-50 yıldır) nasıl vasatlar grubun da kalmasına neden olduğunu görerek daha titizlikle seçimler yapmalıyız… Seçim sorunumuz aşılmadıkca demokrasi sorununu aşamayacagımızı düşünüyorum…
SEÇTİĞİMİZ DEGİL OY VERDİĞİMİZ KİŞİ KİM?
Seçme işi önemlidir, seçecegiz, oy verecegiz kişiyi ne kadar tanıyorsunuz, bu kişiyi sadece televizyonlarda ki konuşmalarından mı, tanıyorsunuz, yoksa sizin kendi içinizden çıkan biri mi? Bir kişiyi seçerken ölcünüz nedir, sadece bizim liderin bize seçin demesi sonucu mu seçiyoruz özür, oy veriyorsunuz? Yoksa bu seçilenin bizi iyi temsil edecegini, alınacak kararlarda bizim düşüncelerimizi ve duygularımızı önemseyecekler den mi seciyoruz? Ya da liderin hayırlarına hayır, evetlerine evet diyenlerimi seçiyoruz? Seçimlerimiz de sakatlık var seçme işini önemseyelim derim… Ya seçmediğimiz iyyiyse, seçtiklerimiz ve seçmediklerimiz hakkın da ne kadar bilgiye sahibiz?
DEMOKRASİ PARADOKSU(ÇELİŞİKLİĞİ)
Demokrasi paradoksu, demokrasi var gibi görünmesine rağmen olmamasıdır, ön seçimler yoksa, Güçler ayrılığı ilkesi iyi bir şekil de işlemiyorsa burada demokrasi varmıdır? Sorusuna bizim lider en büyük demokrattır cevabı veriyorsak, vermediğimiz zaman demokratik gelişme sağlamış demokrasi paradoksunu da aşmış olacagımızı düşünüyorum…
İKTİDAR NE İÇİN TALEP EDİLİR?
Öte yandan bizim iktdarı talep etme nedenimizde de, seçimlerimizde de bir vasatlık var, bizde ya bizim adamı iktidara taşımak için seçim yaparız, ya da bize ortaya çıkacak ranttan pay ayıracakları iktidara taşımaya çalışrız. Oysa ki seçme işi bizim adamdan çok iyi insanı adalet ve ahlak üzere yeteneklerine dayanarak toplumun işlerini yürütecek insanı belirleme işidir şeçme işinin bu nedenle vebali büyüktür çok dikkat gerektirir… Yani seçme işi, işi ehline vermektir, biz neredeyse 60 yıldır seçim yapıyoruz, ülkemiz dünyanın gelişmiş ülkeleriyle kıyaslandığın da, örnegin, 50-60 yıl önce bizimle aynı ekonomik konumda olan G.Kore yi ele aldığımız da ülkemizin gelişemediğini ve bunun nedeninin, iyi yönetecekleri seçemediğimizden dolayı iyi yönetilmediğimiz olduğunu görüyoruz… Yani bizim seçme işimiz de ciddi sorunlar var. Bu seçme işinde ki sorunlar ülkemizin gelişmesini hem ekonomik, hem teknolojik etkiliyor, bu kadar önemli işi, bu kadar rast gele yapmamızın sonuçları olarak ülkemiz gelişememiştir. Oysaki gecek demokrasiler de iktidara talip olanlar ben de bu vasıflar varmı der, seçenler de seçtiğim kişi, bu görevin gereklerini taşıyor mu, görevi yerine getirebilir mi der, bu soruların sorulmaması demokrasi paradoksunun yaşanılmasına neden olmaktadır… Artık demokrasi varmış gibi yapmak yerine demokrasinin olduğunu düşünerek siyaset yapma dönemine geldik, bundan sonrasını bu toplum kaldıramaz… Ya gercek demokrasi yada daha sorunlu toplum iki tercihimiz var demokrasi paradoksundan kurtulma için… Bu durumun toplumsal tahambülsüzlüge neden olduğunu demokrasi oyunu oynayanlar sanırım görüyorlardır. Toplumu gererek taraftarlarını kendi yanın da tutma siyaseti artık ya toplumsal barışı bozacak, yada daha çatışmacı ortamların neden olduğu vasatlıklara…
LİDER KUTSİYETİ
Başka bir demokrasi paradoksunu((Çelişikliği) da liderlerin kutsanmasın da yaşıyoruz, sanki peygamber vari bir liderlik durumuyla karşı karşıyayız, lider söylediklerini hiç tartışmadan kabul ediyoruz. Lider sanki yönetme işini ilahi bir iradeden almış gibi kendi seçtiğimiz liderleri, demokrasiyi bogacak kadar büyütüyoruz… Birde bu durumu bizim lider ne karizmatik diye kendimizce meşrulaştırıyoruz… Tabiki lider öne çıkacak, ama bu lidere insanüstü sıfatlar vererek gökyüzün de uçurmak yerine bize daha yakın mesafa olan bir kürsüye çıkarsak ve konuşmalarını oradan yapsa, san ki ilahi bir sesle konuşacak kadar büyümeyelim ki adam kendini kutsal zannetmesin… Her başarısızlığın da komplo teorileri kurarak yerini korumasın…
Bu liderin kutsanması genel de dogu toplumlarının hastalığı olarak görüyoruz ve bu liderler de verilen kutsallık havasına bir mütdet sonra giriyorlar, işte o zaman kantarın topuzu iyice kacıyor, yarattığımız demokrasi canavarı hem demokrasimizi boğuyor, hem de aşırı kutsallaştırdığımız liderin yanlışların da bile hikmetler bularak bizim yanlış seçimlerimize neden oluyor, toplum olarak zarar görüyoruz…
Demokrasi oyunundan bir türlü demokrasiye geçemiyoruz, bizim doğumuz daki sistemler de demokrasi bizden daha beter bizden batı ise genellik iyi veya çok iyi biz nereden örnek alacagız. Artık hepimiz karşılıklı demokratlık samimiyetsizliğini bırakalım ki demokrasi çelişkini aşabilelim, yoksa toplumsal sorunlarımızı aşamayız demokrasi olmayan ülkeler de yaşanılan şitdet sarmalına düşeriz… Kısacası demokrasi liderin sesini dilemek degil, toplumun sesini dinlemektir, en önce dineleyecek olanlar da zaten liderlerdir…
Bu çelişkileri aşabildikce toplumsal sorunlarımızı da aşacagız düşünceleriyle demokrasimizin genlerini oluşturacak hüçreleri otoriterlik kanserinden kurtarmak dilegiyle selam ve sevgilerimle…
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|