GELİN TARTIŞALIM, Neyi, Nasıl?
Ne için tartışılır, hangi düşünce daha iyi, siyaset söz konusu olunca hangi siyaset daha iyi, ekonomi söz konusu olunca ne kar, ne zarar, işletme söz konusu olunca verimliliği nasıl artırır, maliyeti nasıl düşürürüz, toplumsal sorunlar nasıl çözülür? İşsizliğin nedenleri nedir, gibi tartışmalar olması gerekir degil mi? Biz neyi tartışıyoruz?
Gelin tartışalım neyi tartışacagız, Ayasofyayı actık, dünya bizim gücümüzü kabul ettimi, etmedi mi, bizim lider gördün mü nasıl dünya gündemi oldu, oldu ama... Keşke şunu tartışsak tarımsal üretimimiz bize neden yetmiyor, tarlamı yok, maliyetler mi yüksek?
Gelin tartışalım neyi tartışacagız, a partisinden ayrılan iki parti, yüzde kaç oy alır, muhalefeti destekleyen tartışmacıysan bu partiler yüksek oy alacaklar, iktidarın sonu olacak.... İktidar partisini destekleyen tartışmacıysa, bunlar heç bir şey yapamaz, gibi tartışmalar... Asıl sorun nedir, aşagı yukarı her alanda ithalatcıyız, tarım ürünlerin de ithalatcıyız, sanayi ürünlerin de ithalatcıyız, makyaj malzemelerin de ithalatcıyız, enerji de ithalatcıyız, prezervatifde, jilette ithalatcıyız, gelin tartışalım, neden ithalatcıyız? Neden dış acık veriyoruz? İktidar yanlısı akademisyen, bardağın dolu tarafını görelim, 50-60 milyar dolar ithalatdan 150-160 milyar dolar ithalata ulaştık, ülkemiz ihracatca rekorlar kırıyor diyor, tartışmaya başlıyor... Muhalif olan siyasetci dış acık oranlarını yıllara göre acıklıyor... O ara tartışmada ki sunucu, yada modaratör, hemen konuyu istediği noktaya getirmek için konuyu dagıtmayalım, c, partisinden ayrılan ince siyasetcinin Türkiye siyasetine, ayrıldığı partiye etkilerin konuşalım diyor.... Tartışmayı, tartışma olmaktan çıkarıyor, ne iyi, ne kötü, sorunun nedneleri nedir, bu sorun nasıl çözülürden uzaklaştırıyor, koca koca akademisyenler, bazıları rektör.... Şunu tartışıyorlar, bu İnce siyasetci nasıl olurda bu muhalefet partisini daha çok zor durumda bırakır? Bunun için ortaya düşünceler konuyor, bunun için savunular, tezler üretiliyor.... Allah akıl saglığımızı korusun da, akademisyenlerimiz, entelektüellerimiz böyle sıg, basit, kasaba siyaseti kokan tartışmadan uzak dursunlar... Gelin tartışalım, neyi?
Kütahya zafer hava alanının devlet hazinesine maliyetini, olurmu efendim bu olmuş bitmiş? Olmuş da kamuda projelerin nasıl maliyeti nasıl düşürülür diye hesabı yapan bir kurum yok mu? Yolcu garantisi verilmiş, verilen garantinin neredeyse yedi de biri kadar yolcu ucuyormuş, geri kalan, yedi de altıyı hazine karşılıyormuş bunun nedeni nedir tartışmayalım mı? Valla siz iktidarı desteklemiyorsunuz, yapılan hizmetleri görmüyorsunuz, efendim biz muhalefetiz, eksigi gedigi dile getiririz, hiç mi iyi yapmıyor, onu siz 100 misli abartarak söylüyorsunuz, izin verin bizde yanlış, gereksiz, pahalıya maledilmiş yatırımları söyleyelim., neden bütün kamu ihalelerini aynı 5-6 firma alıyor? Bunlar için alınan borçları söyleyelim derken... Acık oturumu yöneten arkadaşın kulagına bir ses mi geliyor ne, konuyu hemen istedikleri alana cekiyor ve diyor ki... ABD de, bir siyasetci Türkiye de iktidar degiştiricegiz demiş, bunu seçimle yapacagız, muhalefeti destekleyecegiz demiş, bu bizim iç işlerimize müdahale degil mi? Muhalefet yüksek sesten biz bagımssız bir ülkeyiz, emperyalistlerin güdümünde degiliz diye öyle bir sesini yükseltiyor ki... Siyasal taraf olmuş medya bu sesi topluma ulaştırmıyor, iktidar partisi sözcüleri ise biz yerli ve milliyiz, bize dış mikraklar müdahale ediyor diyor... Bir komşu ülke başkanı için bizim yöneticilerin neler dediğini hatırlatır ve medyanın ikircikli tavrına bakalım derim... Hükümet sözcülerinin en küçük acıklamaları için en önemli tartışmaları, en saygın akademisyenlerin sözünü keserek canlı yayınlıyor kanallar... Ne yazık ki bu tartışmalardan ülke sorunlarının çözümünü bırakın tespit, teşhis bile edilemez...
Daha saglıklı tartışmalar için, daha entelektüel seviyesi yüksek, siyasal taraflığından çok uzmanlıgı öne cıkan akademsiyenlerce, uzmanlarca neden aşırı borçlandık, bu aldığımız paralarla ne yaptık, bu yaptıklarımız üretim yapacak ve biz borçlarımızı ödeyebilecekmiyiz, yada nasıl öderiz? Yap işlet devret yönetmelerinin bize ve hazineye maliyeti ne olacak, ne yaparsak üretim seviyemiz artar, kendi kendimize yeter hale geliriz? Akdenizdeki enerji kaynakları için hangi ülkelerle ittifak yapmalıyız, karşımızda ittifak da kimler var, neden oradalar, bizimle ittifak yapmadılar? Krizin virüsle buhrana dönüşmesinin ardından hangi politikalarla piyasaya önce üretim canlılığı, sonra ihtiyaclarını karşılayabilecek kadar ekonomik paylaşım ve normal canlılık nasıl oluşturabiliriz? Tartışalım mı? Yok Diyanet işleri başkanı neden kılıcla hutbe okudu, acaba muhalefete mi göz dagı veriyor, başka mezhep mensuplarına mı kılınc sallıyor gibi tartışmalar yaptıkca...
Biz sorunları yaşarken bile göremeyiz, oysa şunu yaparsan bu, bunu yaparsan şu sonucu alırız diye sorunları daha oluşma aşamasında görmeliyiz ki sorun gelmeden çözüm üretmeliyiz, bunu saglıklı tartışmalarla yapabilirdik, yapabiliriz... Gelin tartışalım, biz böyle yaparsak gelecekte ülkemiz, toplumumuz hangi sorunlarla karşılaşacak? Başka ülkelerin ve Patent sayılarımzı, robotlar, yapay zekalar üzerine biz nasılız onlar nasıl, bunlar dünyayı ekonomik, sosyal nasıl etkileyecek? Yok yok, iki yeni parti daha geliyormuş, hangi partiyi böler onu konuşalım, tartışalım mı? Hadi bana müsade size iyi tartışmalar... Saygılarımla, saglıklı, nitelikli tartışmalarda görüşmek üzere...
Fikri Adil *** vatandasfikri.com – 18.8.2020
|