TEKNOLOJİK GÜDÜKLÜK!!
İSLAM TOPLUMLARI BİZ DAHİL 500 YILDIR NEDEN TEKNOLOJİ ÜRETEMEZ?
Evet, teknolojik olarak güdük olan bu toplulukların içinde bizde varız, nereden bakarsanız bakın 500 yıldır insanlığa bilimsel katkı sunamıyoruz, bunun nedeni nedir diye düşünmüyoruz bile… Neden düşünce rahatsız eder de ondan… O zaman düşünelim ve rahatsız olalım neden katkı sunamıyoruz sorusuyla başlayalım düşünmeye ne dersiniz? Her zaman ki gibi sucu başkalarına atarak işin içinden sıyrılmaya da çalışmayalım.. Efendim biz katkı sunacaktık da bir üst akıl, bir üst el engel oldu, sevsinler seni… Singapura, G. Koreye neden engel olmadı bu üst el, akıl her kimse…
Son sevindirici haberimiz ise Nobel ödülü alan bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar oldu, demek ki bilimsel bilgilerle, bilimsel yöntemlerle çalışılırsa, uzmanlaşılırsa, takım ruhuyla hareket edilebilirse oluyor muş… Sancar hoca bir konuşmasın da "İslam dünyası son 500 yılda doğru dürüst bilime katkı yapmış değil. Bunu düzeltmemiz lazım” demiştir… Evet nasıl düzeltmemiz lazımdır, bunun için hepimiz, akademik camia, siyasal camia, özel sektörün amiral gemisi şirketler, bilim kurumları, kurulları topyekün bir seferberlik ilan etmeliyiz ki üzerimizdeki 500 yıllık ölü toprağını silkeleyelim, atabilelim…
Biz bunu tartışmak yerine liderlerin yerini nasıl daha çok sağlamlaştırabiliriz diye onu tartışıyoruz, ya zaten yerleri yeteri kadar sağlam, tek otoriteler, tek karar vericiler daha ne yapacaklar ki, bir parti bütün il başkanları, ilce başkanları, delegeleri, üyeleri bir yana bir lider bir yana daha ne olsun.. Artık bunları tartışmak yerine neden bilim üretemiyoruz? Bunu tartışmalı degilmiyiz? Bence evet ama sadece bu benim sorunum gibi duruyor, toplum olarak ya bir evlilik programı ya sörvayvır, yada futbol izliyoruz… Geriye kalan zamanımızda da bizim siyasi parti liderinin nasıl karşı siyasi parti liderine laf oturttuğuyla övünerek anlatıyoruz, şişinerek geziyoruz… Ama da lafı koydu? He ya, öyle oldu, epey bu lafın altından kalkamaz canım… Kalkar onda yüz yok ki! Diğer bir alan olan akademik cami ise şöyle düşünür… Akademik kariyer yapacak, hangi tezle, hangi projeyle toplumuma bilimsel alanda ne katacağımdan çok hangi gruba girersem, ben daha hızlı ilerlerim hesabı yaparak akademik vasatlığımızı artıracak çalışmalar yapılıyor… Sonra ne mi oluyor, olan oluyor, her türlü teknolojiyi ya ithal ediyoruz, yada patent hakkını ithal ederek burada üretiyoruz sonuç, çok yüklü bir dış ticaret açığı… En basitinden cep telefonlarına son on yıldır kaç para vermişizdir, hiç düşündünüz mü? Uyanmamız için küçük bir hesap yapalım mı? Benim üzerimden yapalım da kimse alınmasın hemen savunmaya geçiyoruz, şunlarda bunu yapmışlar mış, o tarih de şu hata da yapılmamışmıymış? İşte bu işte şu bunlarda bunu yapmışlar mış… Ben neden yapmayacakmışım a getiriyor adam lafı… Evet onlar hata yapmışlar biz demi yapacağız? Yapmamalıyız… Benim cep telefonumu 1000 liraya aldım, karımız ki aynı, oğlumun ki 1200, büyük oğlumun ki 1500 lira toplam son iki yıl içinde ailemizin telefona verdiği para 4700 lira… Bunun 2000 lirası vergi ve aracı karları olduğu için yurt içinde kalıyor… Bizim elimizle yurt dışına son iki yıl içinde 2700 lira yani ortalama bin dolar para sadece cep telefonu için aktarılmış anlaşılan… Bunu 15 milyon aile yaparsa, abartmayalım, yok 10 milyon aile yaparsa, işte size 10 milyar dolar sadece cep telefonu için ülkemizin, toplumumuzun parasını yurt dışına göndermişiz demektir… İşte teknoloji üretememenin zararları böyle olur, ne yazık ki arabalarda da, bilgisayarlarda da aynısı oluyor…
Hala ısrarla teknoloji geliştirememeye direnecekmiyiz, yada bu alanlara girmeyecekmiyiz, neden girmediğimizi biliyormuyuz? Bunlar üzerine düşünen kaç kişi var, bu düşünceleri önemseyen kaç kişi var… Cek cumhuriyeti futbol takımının attığı gol, yada atamadığı gol kadar önemsemezsek, neden teknoloji üretemediğimizi ve dış ticaret açığı kol gibi olur…
Artık bekleyemeyiz harekete geçmeliyiz, hep ertele, hep ertele mutlaka bir gelecek olacak ve gelecek geldikçe bizde bilimsel çalışma projelerimizi yarına erteleyeceğiz… Efendim kaynak yok, üç beş yıl içinde cep telefonuna 10 milyar dolar verirsek olmaz tabiki…
Aziz Sancar hoca, bir konuşmasında şunları ifade ediyor: “Artık daha bekleyemeyiz. 2023 diyoruz, İnşallah 2023'te olur. O zaman olmazsa 2033'te olsun ama daha 25-30 yıl bekleyemeyiz. Artık Amerika ve Avrupa düzeyine geçmemiz lazım. O bakımdan bilim ve teknolojiyle ilgilenen çocuklarımızı desteklememiz, onların gelişimlerini kolaylaştırmamız lazım." Hoca bu konuşmasına şöyle devam ediyor…
Prof. Dr. Aziz Sancar, “ben üstün zekalı değilim”: "Üstün zekalı çocuklarımız var ve onları tebrik ederim. Onların başarılı olmasını dilerim ve onlara elimizden geldiği kadar destek vermemiz gerekiyor. Fakat başarılı olmak, sadece Nobel almak değildir. Başarılı olmak ailenize, memleketinize, vatanınıza, insanlığa katkılar sunarak hizmet etmek demektir." Evet sayın hocam yarın değil hemen şimdi bu çalışmalara başlamamız lazım ki yarın bu çalışmalara dayalı teknoloji ürünleri olan patentlerle ürettiğimiz ürünler teknoloji mağazalarında raflarda yerini alsınlar…
Yine Aziz hocaya kulak verelim: “Bir ayakkabı boyacısının, çöpünün, çaycının, şoförün, öğretmenin, üniversite rektörünün ya da Nobel almış bir bilim adamının görevini iyi yapmasının başarı olduğunu anlatan Sancar: "Ne yapıyorsak elimizden geldiği kadar en iyisini yapmaya çalışalım. Bütün bu çalışmalar toplanınca bir memleketin başarısını oluşturmaktadır. Bu başarıların olabilmesi için daha çocukluk çağında, bu şuuru çocuklarımıza işlememiz lazımdır. Bunu geliştirmemiz lazımdır, ancak böylece bilim yaparız, bu bilimsel çalışmalarla da, ülkemizi temsilen İnsanlık bilim birikimine katılabiliriz. Niye yapamıyoruz? Sadece Türkiye değil, tüm İslam dünyası son 500 yılda doğru dürüst bilime katkı yapmış değildir. Bu bir gerçektir, bunu yok sayamayız, bunu düzeltmemiz lazım, bunun için üzerinde durmamız, düşünmemiz, çalışmamız lazımdır" Evet hocam….
Tüm Üstün Zekâlılar Derneğinde, yaptığı bu konuşmada Sancar: Bilim yapmanın ve bilim kültürünü geliştirmenin bir gelenek olması gerektiğini vurguladı: "Bu Amerika'da birçok seminerin konusunu oluşturmaktadır diyerek devam eden hocamız. Yahudi kardeşlerimiz dünya nüfusunun yüzde 0,2'sini teşkil ediyor ama bilim Nobellerinin yüzde 20'sini almışlar. Onlar bütün insanlardan daha üstün zekalı mı? Yok değiller, ama onların kültüründe eğitime, bilime önem veriliyor, bu asırlarca böyle olagelmiştir. Bunu ülkemiz Türkiye'de geliştirmek yerleştirmek lazımdır.
TÜZDER de yaptığı bu konuşmasında Sancar: "Nobel önemlidir ama Nobel'den daha önemli şeyler vardır. Ailenize, memleketinize, vatandaşlarınıza, insanlığa katkınız olursa bu çok daha önemlidir ve gayemiz bu olmalıdır. Bulunduğunuz her yer de, her seviyede çalışırsanız, bilim insanlarımız aynı duyarlılıkta çalışırsa Nobeller kendiliğinden gelir. Ben Nobel almak için araştırma yapmadım, O bakımdan bir insanın veya toplumun insanlığa olan katkısının tam ölçüsü Nobel değildir. Biz çocuklarımızı iyi yetiştirdiğimizde görevimizi yapmış oluruz, Onlar da memleketimize, insanlığa katkılarıyla hizmet ederler." Bu dilek ve temennilerinize katılıyor, bu öneri öğütlerinize uymaya çalışacağımıza söz veriyoruz, sayın hocam… Artık bilimsel güdüklükten toplum olarak kurtulmak istiyoruz, siz bizim için uyarıcı ve öncü oldunuz… Size çok teşekkür ederiz… Biz siyaseti, futbolu önemsediğimiz kadar bilimi de önemsemeliyiz anladık sağolun hocam… Selam ve sevgilerimizle…
Kaynak: http://www.herkesebilimteknoloji.com/haberler/toplum/sancar-islam-dunyasi-500-yil-bilime-katki-yapmadi
|