KENDİNİ YOK SAYMA VE YOK ETMEK!!!
Yaşamayı, Kendimizi, Unutmama İp ucu, “sizi/bizi nefret dolu bir fanatik ne, yapıyorsa o size/bize kendimizi unutturuyor, bizi yok ediyor demektir.. F.Adil
|
Ben bu hayatı yaşıyorum, ben dahil o kadar çok kendini yok sayan gördüm ki, bu düşüncede onlar, yani biz kendini yok sayan insanlar üzere duralım mı?
Kimi para için kendini yok sayıyor, bu yok sayışlar kendi çıkarına gibi görünse de, uzun vadede para için o yok sayanlar ona da zarar veriyorlar…
Sonra araba gibi, ev gibi araçlar ve mekanlar içinde kedini yok sayanlar gördüm, onlara ulaşmak için başka bir çok yaşamaklardan vazgeçmektir kendini unutmak…
Başka kendini unutanlar, hazlarını unutanlardır, bakın bana hazcımısın diyenlere karşı izninizle bu tezimi savunayım.. Hazcı olmak, her şeye rağmen haz yaşamak ile hazzın meşru sınırlar içinde yaşanması ayrı şeylerdir.. Hazzı severim ve kimseye, kendime zarar vermeden yaşarsam meşru sınırlar içinde yaşamış olurum/oluruz… Cinsel Haz, Başarma Hazzı, Sanatsal Haz, Eglence hazzı, spor hazzı, yeme içme hazzı, bunları yaşamamak demek kendini unutmak demektir, ne olur her şeyi yapalım, ama kendimizi unutmayalım..
Dini düşünce inanışlar için kendini unutanları görüyorum, neymiş efendim bu dünya geçiciymiş, baki dünya için bu dünya feda edilebilirmiş!! Neymiş efendim öbür dünyada cennete ulaşmak için bu dünya yaşamından vazgeçmek gerekiyormuş… En çok vazgeçişler bu yorumlara inananlar içinden çıkıyor… Bu düşüncenin de biraz açılmasına gerek var gibi.. Şimdi bizi öbür dünyada nerede yaşadıklarımız veya yaşamadıklarımız için hesaba çekecek??! Tabiki sınav yeri bu dünya, ölümle birlikte amel defteri kapanıyorsa, öyle kabul ediliyor, çünkü canla, akıl ve irade ortadan kalkıyor… O zaman burada ister hazzı, ister ahlakı, ister adaleti, ister merhameti, ister hoş görüyü, ister refahı ve mutluluğu kimseye zarar vermeden, kendimizi unutmadan yaşamalıyız,… Zaten dinde sık sık bize hatırlatılan sratilmüstagim bana göre tamda budur.. Neden, eski alimlerin yorumuna göre sırat köprüsü kıldan ince kılıçtan keskindir diye bütün bunları bir denge içinde yaşama gereğini hatırlatmak için deseler gerek… Başka kendini unutmak için gerekçeler bulanlara bakarak devam edelim mi?
Siyasal ideolojiler, yüksek idealar ve ütopyalar sunarlar, aynı dini yorum yapanların cennette yaşarsın önersiyle, ideologların gelecek yarında gelecek olan da yaşa, ona ulaşmak, zafere ulaşmak için kendini yok saymak dahil her yol mubahtır.. Eee ya ulaşamazsak, yaşamamış olmaz mıyız, bana kalırsa yaşamak için her şey mubahtır, günah olan birilerine herhangi bir gerekçeyle zarar vermektir, abes olan zamanı zamanında yaşamamaktır… Devam edelim mi kendimizi unutturanlarla…
Uyuşturucu alışkanlıkları, bize hayatı unutturur, hayatın içinde sevgi vardır, bu maddeleri aldığımız da sevgilimizi unuturuz, sevgiliyi unutmak hayatı, sevgi yeteneğimizi ve kendimizi unutmaktır.. Uyuşturucu bagımlıları için tek haz kalır uyuşturucu içmek, bu ise her şeyle birlikte kendimizden vazgeçmektir.. Bu illet toplumumuzda son zamanlarda hem yaygınlaştı, hem de toplumsal düzenimiz içinde uyuşturucu alışkanlıgına batmış kişiler aileleriyle baş başa bırakılıyor, kalıyorlar.. Ailenin gücü ne de tedaviye yetiyor, nede uyuşturucu teminine, temin etmediğinde krize giren, adeta deliren bir çocuğuyla aileyi baş başa bırakmak devlet ve toplumsal düzen mantığıyla ters olsa gerek.. Ne olur bu bataklığın yüzünden hayatı ve kendimizi unutmayalım ailelerimizi/sevenlerimizi perişan etmeyelim… Daha başka neler kendimizi unutturuyor, kendinden vazgeç diyor, biraz da siz üzerine düşünün..
Son ip ucu ne, sizi/bizi nefret dolu bir fanatik yapıyorsa o size, bize kendimizi unutturuyor, bizi yok ediyor demektir.. Yok etmemek, yok sayamamak ricasıyla, önerisiyle… Şu ifadeyle “Büyük Üstat Tefik Fikret, hayatı, Yaşamı unutamamamız için Şunu demiş, “Yaşamak dini, benim dinimdir. T. Fikret.” Hayatı bir bütün olarak yaşamayı unutmamak, ricasıyla Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – vatandasfikri.com – 25.12.2022
Kavram Havuzu…
Haz: Hoşa giden duygulanım, hoşlanma, Cinsel zevk, Bir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma. Sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku, hoşlanmak:
İdeoloji: idea düşünülen biçim, logos söz…
Din: İnsanların anlayamadıkları, karşısında güçsüz kaldıkları doğa ve toplum olaylarını, gizemsel nitelikteki güçlerle açıklamaya yönelmeleri olgusu. Bu nitelikteki tasarımların kurallar, kurumlar, törenler ve simgeler biçiminde örgütlenmesini sağlayan düzen: Müslüman dini. Hıristiyan dini. İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç ya da ülkü: “Yaşamak dini, benim dinimdir.”-T. Fikret.
Felsefesi: Dinin ilkelerinin özünü ve anlamını temellendirmeyi amaçlayan felsefe dalı.
Kaynak: http://www.dildernegi.org.tr/TR,274/turkce-sozluk-ara-bul.html
|