TİRANLIK
(Demokratik Rejim de Tiranlaşma İhtimali)
Bu siyasal bir kavramdır, demokrasi dışıdır neden demokrasi dışıdır, vatandaşlık temelli düşününce neden tiranlık iyi değildir, günümüzde tiranlık yönetimlere nasıl yansır, gibi sorularımızın cevabını aramaya çalışacağız, merak ediyorsanız, buyurun birlikte cevap arayalım… Merak da etmelisiniz, demokrasi vatandaşa yönetimleri seçme hakkı verir… Seçilen yönetimlerin demokratik hukuk düzeni içinde devleti yönetip yönetmediğini, kamu kaynaklarını toplumun yararına göre yatırımlar yapım yapmadığını… Ülkesinin siyasal yönetiminde, ekonomisinde, yönetimlerin hukuka uyup uymadıkları konusunda bilgiyle, bilinçle izleme, denetleme, yanlış kararlarında tepki gösterme hakkı da verdiği için ciddi bir vatandaşlık sorumluluğu gerektirmektedir… Bu sorumluluk yönetimlerin hukuk kuralları ve demokrasi rejimi standartlarında işleyip işlemediği, işlemediği vakit yönetimlere verdiğimiz temsili vekaleti ilk seçimlerde geri almamız gerektiğini, bunları yapabiliyormuyuz, yok… Neden? Tiranlık nedire geçemedik bakın… Demokrasi içinde tiranlık neden doğar? Biz demokratik rejim yerine, kanun, hukuk, yasa yerine partiye ve lidere aşırı bağımlılık içindeyiz de ondan, bu demokrasi içinde tiranlık da belki bizim bu bağımlılığımızdan kaynaklanıyor olabilir… Çok uzattık gelelim tiranlığa, bunda küçük bir değişiklik yaparak çoğunluğun tiranlığına diyelim ve konumuza girelim…
Önce her zaman yaptığımız gibi tiranlık nedir ona kavramsal acıdan bakalım onu kendimizce açalım…
Tiran: Eski Yunan’da siyasal erki tek başına elinde tutan kimseye tiran, böyle yönetilen kent ve devletlere tiranlık denirmiş… Bunlar seçimle gelebileceği gibi, siyasal yönetimi, erki zorla ele geçirerek de yönetime gelebilirlermiş… Bunların başka bir özelliği ise yönetimi kötüye kullanan kişi odaklı yönetimler ve bunların ortaya sergiledikleri, vatandaşlara karşı acımasız, gaddar, despot, zulüm eden zalim yönetimler oluşlarıdır… Her tiran bu kadar kötü olamaz, ama iktidar erkinin tek elde toplanması, güçler ayrılığının olmaması, her istediğini, sözünün kanun olması gibi nedenlerden dolayı, tiranlaşır ve kötü yönetim sergileme eğilimleri artarmış olduğunu tarih göstermiştir ki tiranlar vatandaşlarına, özellikle muhalif vatandaşlara karşı zulüm etmişlerdir… Demokrasi içinde tiranlık mümkün mü, sorusuyla devam edelim mi?
Mümkündür diyerek başlarsak, nasıl mümkündür, sorusuna cevap vermemiz gerekmektedir… Tiran devletin bütün gücünü elinde toplayan, bunu kendi yönetim gücünün devamını sağlamk için kullanan muhalif tüm sesleri susturan, medyayı iktidar ve sermaye gücüyle kontrol eden veya çeşitli uydurulmuş toplumun sosyolojisinin duygularına dayalı suçlamalarla itibarsızlaştırarak toplumla muhaliflerin bağını kesen… Böylece siyasal temsil gücünü ve parti için de tüm gücü elinde toplandığı vakit bu yönetim tarzına ne diyebiliriz ki? Devam edelim mi, demokratik sistem içinde tiran nasıl olunur, yada yönetimlerin tiranlığa kaymasının delilleri nelerdir?
Devletin bazı güçleri vardır, bunlar yasa yapma gücüdür, yargılama ve yürütme, hükümet etme gücüdür, bunlar demokrasiler de çeşitli kurumlarda denge ve denetim için paylaştırılmıştır… Bu günler bir kurumda veya bir kişide toplanırsa bu kurum, kişi seçilmiş bile olsa tiranlaşma ihtimali olacaktır… Lider, parti içinde yasamayı oluşturan milletvekilleri belirlerse, hükümet kurarken bakanları belirlerse, yüksek yargıya kimin atanacağını belirlerse, bütün güçler yürünmenin başı kimse, onda toplanıyorsa demokrasi dışına çıkmak için sadece niyet yeter demektir… Şimdi son 20-25 yıla bakalım mı, hiçbir muhalif vekilin yasa önerileri meclisten geçti de yasa oldu mu, olmadıysa o ülkede çoğunluğun tiranlığı var demektir… Bu demokrasiyi içselleştiremeyen partilerin, liderlerin yasa yapan meclisimize yansımasının sonucudur… Bu nasıl önlenebilir derseniz?
Bunu parti içi demokrasiyle, aday adaylarının içinden seçimdeki adayları parti üyelerinin ön seçimiyle, liderlin rakipli kongrelerle seçilmesiyle… Liderden çok parti meclisi, merkez yürütme kurulu, genel idare kurulu gibi kurulların etkisinin artırılmasıyla… Eski parti meclisi üyelerinden, Milletvekillerinden oluşan danışma kurul kararlarıyla liderin etkisinin partide azaltılmasıyla, sivil toplum örgütlerinin liderler, partiler, hükümetler üzerinde baskı kurabilmesiyle, demokratik sistemin ruhuna uygun güçler ayrılığının uygulanmasıyla, demokrasi içinde çoğunluğun tiranlaşmasının önüne geçilebilir…
Bu ise demokrasi bilinci yüksek demokrat vatandaşlarla, parti üyeleriyle, sendikalarla, sivil toplum örgütleriyle, devletin gücünün denge ve denetim için erkler arası dağıtılmasıyla mümkündür… Daha çok demokrasi daha az, tiranlaşma dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil --- vatandasfirki.com – 29.12.2020
Kaynak : http://www.dildernegi.org.tr/TR,274/turkce-sozluk-ara-bul.html
|