BİLGİ KİRLİLİĞİ (Bilgi/Bilim/Aydın/Alim Ahlakı)
Kimi ekonomik çıkar için, kimi siyasal kazanımlar için, kimi benim dini yorumum daha çok yaygınlaşsın, kimi ben yalan, eksik, fazla, abartırsam da fark etmez vatandaş beni dinlesin diye gerçek bilgileri, kirleterek, eğerek bükerek topluma sunulması sonucu, kimsenin kimseye güveni kalmadı… En az güvenilmezler ise siyasetçiler ve din adamları olmuş ki, biri imani bilgileri veriyor, diğerleri ülkeyi yönetmeye aday veya yönetiyor, bunlara güvenmezsek nasıl ülke yönetimini vekaleten teslim edeceğiz ki? Din adamlarına güvenmezsek iman konusunda nasıl gönlümüz rahat olacak ki? İşte tam bu nedenlerle topluma bilgi verenler, ister gazeteci, ister akademisyen, ister yazar çizer, ister siyasetçi ve din adamı doğru bilgi vermek, toplumun önüne gerçekleri serme sorumluluğu vardır… Bu sorumluluktan kaçmak ise hem toplumsal, hem hukuksal, hemde dini olarak vebali sucu, günahı vardır… İyi de, bu kadar bilgi kirliliği nereden çıkıyor o zaman? Doğru bilgi, temiz bilgi emek ister, güzel sorular gerektiriyor, araştırmak gerekiyor, sorularımız araştırmalarımız nasıl?
Sorulan Sorulara bakıyorum, efendim şu proje en güzel projeniz biraz anlatırmısınız, buna benzer daha başka projeleriniz de var mı? Sorulan soru buyrun burada propaganda yapın demektir…
Başka bir soru, muhalifler sizin halkın içine çıkamadığınızı iddia ediyor doğru mu? Olurmu böyle şey, biz halkın içindeyiz, vatandaşlarımzıdan bazıları zor durumda bunu gündeme taşıyan kişiler onların zor durumundan yararlanarak, bunun üzerinden siyasal cıkar, saülamaya çalışılıyor…
Siz yapacağız derken muhalefet yıkacağız diyor, ne diyorsunuz? Allah deriz, ne diyelim, bu sorular üzere sizi bilgilendirelim ?? O kadar çok açılış o kadar hizmet, istemiyoruz diyen var mı? Haşa, sümme kafir olunur…
Muhalefet yalan konuşuyor, yalan siyasetiyle ne amaçlanıor? Soruya bak bilgi edin? Muhalefet Türkiye’yi nereye götürmek istiyor? Soruya bak sorusuzluğu gör ve bu sorudan düzgün bilgi nereden çıksın? Aslında iktidara sorulur şu soru, Türkiye bu kadar borçluluğa rağmen üreten bir ekonomi neden gerçekleştirilemedi? Kim gerçekleştirmesi gerekiyor,? Her neyse… Ben genel olarak iktidarın eleştirilmesi gereğini düşünürüm, neden devletin hazinesiyle vatandaşa hizmet etmekle muhalefet görevli değil, hükümet eden parti vatandaşların çoğunluğunca tercih edilerek görevlendirilmiştir bilgisini bilmiyorsak!! Bizi “muhalefet bir çivi bile çakmıyor” sözüyle oluşturulan algılarla iktidardan değil muhalefetten hizmet bekler oluruz… Bütün bunlar ya eksik bilgiye, ya da aşırı tarafgirliğin kendi liderinin sözlerinin, kendi partisinin düşüncesinin doğruluğu ve yanlışlığını sorgulamaz, araştırmazsak, kendi grubumuzun yanlışının zararlarını kişi ve toplum olarak çekeriz… 20 yıla yakındır aynı iktidar yönetiyor ve 20 yıl sonunda sorun yaşanıyorsa, sorumlusu muhalefettir diyebilirmiyiz? Aşırı tarafgirsek sucu bizim lider yerine başkalarına atarız, atamadık mı, dış mihrak filan deriz, dış mihrak taaa Bizans’tan bu yana var ve her daim onlarla mücadele edilmektedir…
Her neyse siyasetin diliyle, fanatik dinci diliyle, mal pazarlayan pzarlamacı diliyle verilen bilgilerle yetinirsek kirletilmemiş bilgiye zor ulaşırız… Bilgi kirliyse, aklın hammadesi kirli demektir, akıl bilgiyi işleyerek düşünceye dönüştürdüğüne göre, temiz, doğru bilgi iyi düşünce demektir… İşte bu nednele bize gelen bilgileri zan –ni bilgi olarak kabule edecegiz ve araştıracağız, ne kadarı doğru ne kadarı yanlış, bu bilgi eksik bilgimi, örneğin ihracat oranını vererek, ithalat oranı verilmiyorsa burada eksik bilgi vardır, bu bilgiyle dış acıkmı var, dış fazlamı var bilemeyiz … Bir şeye iyi dediğimizde neye göre iyi, ekonomiye göre mi, iyi şeylere neden olduğundan mı, güzel olduğundan mı, gibi sorularla bir nesneyi, bir şeyi değerlendirebiliriz… Kişileri ve grupları degerlendirmemiz ise, şöyle olur bu kişi ahlaklı mı, bu ahlaklı kişi, kişisel alanda mı, toplumsal alan damı, daha ahlaklı? Adil mi, kişisel alanda, kamusal alanda işleri hak ve hukuk kurallarına uyarak mı yapıyor?
Kişileri mesleki alanda değerlendirirken ehliyet, liyakat, sahibi mi? Yani mesleğini mesleğinin teknik ve etik kuralarına göre yapıyor mu? Bilimsel bilgilerde kirlilik daha az oluyor neden?
Nasıl ki sosyal bilgiler, araştırmayla, soruşturmayla edinilen bilgiler sahiy, doğru bilgi haline getiriliyorsa, bilimsel, fen bilgileri ise deney ve gözlemlerle alınan sonuçlara göre doğru bilgi, yanlış bilgi denilebilir…
Bilgi kirliyse, bilgi yanlışsa bilgi bizim hayat rehberimizse, o zaman biz nasıl doğru, iyi, güzel yaşayarak mutlu olabiliriz ki? İşte kirli, bilgi ile temiz bilgi arasında ki fark, bizim iyi yaşamamız veya kötü yaşamamız arasındaki farkı belirler…
Bu bilinçle bilgilerimizi temizleyelim ki zihimiz temiz olsun, zihnimiz temiz olsun ki davranışlarımız düzgün olsun, davranışlarımız düzgün olsun ki bizi mutluluğa götürsün… Dilerim, Selam ve Sevgilerimle..
Fikri Adil – vatandasfikrşi.com – 5.7.2021
|