BİZE MANTIK REFORMU GEREKLİ!
Modern Mantığa Geçememenin Mantıksızlığı!!
Osmanlı 1300 yılında kuruldu, 1918 yılında yıkıldı, 6-7 yüzyıl bilim bizim imparatorluğun semtine bile uğramamış, sürekli Türk’e Türk propagandasına maruz kalan bizleri bu sözler rahatsız edecektir. Etmeli ama bana tepki için degil bilimsel gelişme için ayaga kalmalıyız, neden kalkamıyoruz, bunun nedeni üzerinde düşünmemiz gerekmez mi? Cumhuriyet 1923 yılında kuruldu, önümüzde ki yıl Türkiye Cumhuriyeti devletimizin yüzüncü yılı bilimsel gelişme adına ne yaptık? Bunu sormamız, akla mantığa yatkın cevaplar bulmamız gerekmez mi?
Avrupa'ya baktığımızda ister felsefede, sosyolojide, ister bilimsel gelişmede, ister matematikte ister kimya da, teleskop, mikroskop gibi alanlarda nasıl hızlı gelişmelerin yaşandığını, yni gelişmeler olan, yapay zeka, robotlar, robotik kollar, yapay zekaların makilere entegresi, bunların alt yapısı olan yazılımlar alanında nasıl bir hızlı gelişme olduğunu görmüyormuyuz? Görüyoruz, onların bulduğu ilaçları, araçları gereçleri kullanıyoruz… Bu gelişmelerin arkasında bu gelişmelere neden olacak entelektüel bir seviye, bilim temelli eğitimin, yüksek çalışma disiplini, Aydın ve bilim adamlarının etkisinin olduğunu görmemiz gerekmez mi? Neden göremiyoruz?!?!
Biz de entelektüel kısırlık mı desek, felsefeden uzak durmanın bize cezası mı desek, bilimsel çalışmalardan uzak durmanın sonucu mu desek… Bir türlü istenilen bilimsel gelişme sağlanmamış olduğunu da görmemiz gerekmez mi? Sorunu göremezsek, sorunu çözmeye çalışmayız ki, biz öyleydik, biz böyleydik, atalarımız gemileri karada yürüttüler gibi kendimizi avutmaya hala devam edecekmiyiz? Matematik alanına bakarsak!
Matematik alanından örnek vermek gerekirse semerkant'ta Uluğ bey dönemindeki astronomi okulu, 3 Murat'ın getirdiği Takiyüttin Bey dışında önemli bir bilimsel gelişme görülememektedir. Takiyüttin beyin rasathanesi de başına yıkılmıştır, kim yıkmıştır (Rasathane 1580 yılında, Şeyhülislam Kadızade'nin onaylayan fetvası ve padişah III. Murad'ın emriyle denizden topa tutularak yıkılmıştır) Gerekçesi nedir derseniz uydurulmuştur bir şey… Fizik kimya biyoloji tıp mühendislik alanlarında kaç tane uzmanımız vardı o dönemlerde? Birkaç alternatif tıp dediğimiz bitkilerden yararlanma, mumyalama, tarım ve hayvancılıkta günlerinin toplumları seviyesindedik söylenebilir.. Asıl gelişme Piri Reis, İbni Sina, Biruni, Takiyüttin bey ve Mimar Sinan gelenekleri devam ettirilmiş olsaydı, Osmanlı imparatorluğumuz teknolojiden bilimden felsefi düşünceden uzak kaldığı için yıkılmak zorunda kalırmıydı? Kadızade gelenegi Osmanlıda resmen devam etmiş, Cumhuriyet devrimine rağmen günümüzde de toplumumuzda kısmen de olsa zihinsel olarak devam ettiğini söyleyebiliriz..
1923 yılında cumhuriyet'i kurduğumuzda modern Çağdaş mantık üzere kurmaya çalışılmış daha henüz kendini toparlayamadan 1929 yılında Dünya büyük ekonomik buhranı yaşanmış. Daha henüz kendini toparlayamadan 1945 yılında II Dünya savaşı başlamış Savaş 1949 yılına kadar devam etmiş… Daha henüz kendini toparlayamadan bu sefer de savaşın neden olduğu paylaşım anlaşmalarına dayalı olarak dünya iki kutuplu hale gelmiş biz Batı bloku ile anlaşarak sözleşmeler yaparak yer almışız. Cumhuriyet tarihi boyunca da özellikle 1960'dan günümüze kadar yine eski alışkanlıklarımız nüksederek ve bilimsizlikle günümüze geldiğimizi görürüz… Son olarak
Bu yaşanılan durumlara halkımız neden tepki göstermez? Neden Bilim, İlim Bunların Sonuçları Olan, Araç ve Gereçlerle Daha İyi Yaşamı Talep Etmez!?!?
1 yorum, büyüklerimiz çok daha iyi bilir onların bilgisi tartışılamaz. 2 yorum, Bu yaşadığımız olumsuzluklar kaderimizdir, Allah bunları bize takdir etmiştir Biz de bu takdir karşısında sabırla bu yaşanılanlara katlanmak zorundayızdır. Oysa eşeğini sağlam kazığa bağla sonra Allah'a havale et mantığının içindeki modern mantık’a giriş diyebileceğimiz bir mesaj vardır. Kazalarda yüzlerce insanımızı kaybediyoruz, mezhep çatışmalarında kabile çatışmalarında yüzlerce binlerce insanımızı kaybediyoruz bunlar bizim kaderimiz mi. Amerika'da yüzlerce etnik kimlik, artı onlarca dini inanışlar bu inanışlara bağlı meshep yorumları varken vatandaşlık bilincini oluşturmaları kaderleri mi, yoksa modern mantığın, sosyoloji biliminin bir sonucu mu? Belki bizi idare edenler kendilerinin eleştirilmemesi için, tepki gösterilmemesi için bize bu kader anlayışını dayatmış olabilirler. Biz başımıza gelen kötü şeylerin bizden olduğunu, bizim yapmadıklarımızdan kaynaklı olduğunu anladığımız da inşallah yeni bir mantık sinsilesi inşa edeceğiz yeni kurduğumuz devletin bu fırtınaları atlatıp daha iyi yönetecek kadroları seçeceğiz… İster ticari işletmeler de, ister bilimsel akademilerde, ister ilahiyat gibi dini düşünce üreten yerlerde liyakati ve bilimi, bilgiyi aklı önemseyeceğiz. Olayların bir neden, sonuç ilişkisi içinde gerçekleştiğini göreceğiz, zaten öyleler bunu eğitim yoluyla toplumumuza aktaracağız böylece üzerimizdeki ölü toprağını atacağız. Bu mantık evrimini yapmadan ne kültür evrimini, ne de bilimsel devrimi yapamayacağız bu bilinçle modern mantık anlayışını anlayışımız olarak kabul etmemiz gerektiğini söyleyebiliriz.. Özetle modern mantık nedir?
Mantık: Doğru düşünme sanatı ve bilimi, doğru düşünmenin yolu ve yöntemi diyebiliriz, genel olarak felsefeciler ise şunu der… Düşüncenin ve düşüncenin varlık biçimlerinin, öğelerinin, türlerinin, olanaklarının, yasalarının ve düşünce bağlamlarının bilimi derler..
Mantık konusunda mantık sözlüğü şunları der: 1. Gerçeği aramaya yönelen zihin işlemlerinden hangilerinin doğru, hangilerinin yanlış yola çıktığını açıklayan ilkeleri yöntemli olarak inceleyen bilim. 2. Çıkarım ve kanıt gösterme bilimi. 3. Gereklik, erek ya da yargı ile iş, araç ya da kanıt arasında var olan tutarlık. 4. Olguların ve düşüncelerin düzenli biçimde sıralanması. 5- Öğrencilere doğru düşünme ilkelerini ve yollarını öğreten derse verilen ad. Ya Allah aşkına bunlar bir toplumda olmazsa o toplum ne olur sizce? Bunu biraz acacak olursak..
Modern mantıkta bu doğru, neden doğru, ne kadar doğru, hangisi daha çok doğru, bu iyi neden iyi, Ne yaparsak daha çok iyi olur? Bu kötü neden kötü, ne kadar kötü, ne yapılırsa daha çok kötü olur veya ne yapılmadığı için daha çok kötü olan sonuçları yaşıyoruz gibi sorgulamalar üzerine kurulan bir mantık silsilesi oluşturulmuştur. Yani geniş gri alan modern mantıkta sorgulama alanıdır da diyebiliriz... Neden sonuç ilişkisi kurarak düşünmek de diyebiliriz… Bu bilinçle oluşmuş zihne sahip toplum, vatandaşlar, hem kişisel seçimlerinde, hem toplumsal seçimlerde, Hem kişisel alanda, hem kamusal alanda daha iyi seçimler yapacaklar ki… Böylece daha iyi yaşamanın yollarını arayacaklar, buna göre yöneticiler seçecekler ve böylece daha iyi bir yaşam toplumumuz tarafından, (bu toplumun içinde biz de varız) yaşanacaktır yaşanması dileğiyle selam ve sevgilerimle
Fikri Adil – vatandasfikri.com – 26.11.2022
Kaynaklar
1* Dogan Kuban HBT dergisi 347 Sayı
2* https://tr.wikipedia.org/wiki/Takiy%C3%BCddin%27in_Rasathanesi#:~:text=Takiy% C3%BCddin'in%20Rasathanesi%20(Dar%2D,da%20Tophane%20s%C4%B1rtlar% C4%B1nda%20kurulan%20g%C3%B6zlemevidir.
3* https://turktoyu.com/eski-turklerde-bilim/
4* http://www.dildernegi.org.tr/TR,274/turkce-sozluk-ara-bul.html
5* https://sozluk.gov.tr/
|