İSTİHDAM, İŞSİZLİK

(Yabancıların kaçak çalıştırılması, Emeklilerin çalıştırılması, emeklilerin kaçak çalıştırılması)

İşsizlik ve işsizimize İş verebilmek

Gençlerimize iş verebilmek için öncelikle emekliliği gelmiş kişileri emekli etmekle işe başlamalıyız,  sonrasında ise uzun çalışmaların yapıdığı parkende sektöründe ve daha başka uygun alanlarıda vardiye sistemine alarak çalışan sayısının artmasına neden olmalıyız. Üçüncü olarak kacak çalışanların engellenerek işsizlerimize iş verebiliriz.

Bunları yaparak yakın ve basit çözüm üeretmiş oluruz uzun vadeli çözüm ise yatırım yaparak üretim, imalat alanlarını geliştirmekten geçmektedir.

Emeklilere bakalım; Ülkemizde kamuda emekliligi gelmesine rağmen hala çalışmaya devam eden memur ve işçi sayısı tahminen 300-400 bin olduğunu düşünelim. Bu kadar emekli çalışıyorsa, o kadar da genç işsiz demektir, bu konuyla ilgili düzenlemelerin yapılarak emeklilikleri gelmiş kişilerin emekli edilmesi bu kadar gencimizin iş sahibi olmasını sağlayacaktır.

Sanayi sitelerinde, organize sanayilerde, marketcilik sektörlerinde işçiler çogunlukla asgari üçretle çalışmaktadır. Asgari üçretle çalışanların çalışma saatleri, normalde 8 saat olması gerekirken, fazla çalışma üçreti vermeye bile gerek görmeden 10-12 saat çalıştırılmaktadır. Bu çalıştırma süreleri bazı iş yerlerinde 15-16 saate kadar yüselebilmektedir, bunnu öğrenmek için çeşitli iş kollarında çalışanlarla görüşmek yeterlidir. Bu fazla, angarya çalışma engellendiğinde, işverenler bunu iki şekilde karşılayacaklar. 1- Mevcut çalışanlara fazla çalışma üçreti vererek, çalışanlar kazanacak, iki yeni işçiler işe alacaklar, işsiz gençlerimiz iş sahibi olacak. Şirketlere bunun maliyeti olacak mı? Evet, olacak patronun bindigi lüks araba kadar olmasada bunun ceyregi kadar olacaktır. Angarya çalışmanın engellenmesi 200-300 bin işsizimizin işe girmesine neden olacaktır. Böylece işsiz sayımızı ikinci defa azalmış olacağız.

Kaçak çalışanların engellemesi ise, sadece işsizliğin üzerindeki baskıları kaldımayacak, sosyal güvenlik kurumunun da emekli çalışan sayılarına olumlu katkıları olacaktır. Kacak çalışma iki şekilde olmaktadır, 1- Kendi ülkemiz vatandaşlarının kaçak çalıştırılması, kayıtsız çalıştırılması şeklindedir.  2- Ülkemize gelen yabancıların kaçak çalıştırılması şeklinde olduğu gözlenmiştir. Şimdi kendi vatandaşlarımızın kaçak çalıştırılmasında sosyal güvenlik kurumumuz zarar ederken, emekli olupda kacak çalışanlar nedeniyle hem sosyal güvenlik kurumu zarar etmekte hemde, işsiz genlerimize iş verememekteyiz. Buradaki oranı 250-300 bin olduğunu varsayarsak… 2- Diger kaçak çalışanlar ise yabancılardır, bunlarda ise üç soruna neden olmaktadırlar, birinci neden oldukları sorun, sosyal güvenlik sistemine pirim ödemeyerek sistemin zayıflamasına, ikinci neden oldukları sorun ise işsiz sayımızın armasına, üçüncü neden ise döviz çıkışına neden olmaklar.  Bu yabancı kaçak çalışanların sayısıda 250-300 bin olduğunu varsayarak belki dha da fazla olabilir. Bu nedenlede bu kadar insanımız işsiz kalmaktadır. Bunların engellenmesi geregini sanırım görüyoruz, yöneticilerinde görmeleri dilegiyle..

Toplam işsizlik üzerinde ki baskısına geldiğimizde ise 1 milyon 200 bin işsizimizin bu nedenlerden dolayı işsiz kaldığını tahmin etmekteyim.

Şimdi rakamlara dha yakinen bakalım.

Bu rakamlar olayın derinlemesine düşünmemize yardımcı olsun diye ortaya konulan tahmini rakamlar olup, bu sayının çok üzerinde olduğunu düşünüyorum, yetkililerin bu en önemli sorunumuza çözüm bulmalarını ülkemdeki işsizler adına rica ediyorum.

Diger bir işsizlik üzerindeki baskıda her şeyi ithal eder olmamızdır, işsizliği besleyen yukardaki nedenlerin çözülmesi kısa vadeli çözümler olacak ve hemen piyasaya yansıyacaktır. Uzun vade de işsizliği ancak yatırımlar, imalat ve üretim azaltacaktır.

Bunları ihmal etmek sadece işsizliğe neden olmaz, dış ticaret acığına da neden olur. Dış ticaret acığı ise bizim borçlanmamıza neden olur. Böylece nasıl iyilikler iylikleri beslerse, kötülüklede kötülükleri besler, büyütür. Bu her alanda böyledir. Toplumsal alanlarda da, ekonomik alanlarda da durum böyledir. İşsizlik de böyledir, ithalat işsizliği besler, işsizlikde ithalatı, ithalat ise dış ticaret acıgına neden olur, dış ticaret acıgı ise, 100 liralık mal satıp, 150 liralık mal almaya benzer, hep 50 lira borçlanırız. Boçlarınız çogaldıkca yatırım miktarınız azalır, yatırım miktarınız azaldığında ise gençlerinize iş veremezsiniz.

Nasıl ki çevre faktörleri birbirine bağlıdır, havadaki kirlilik hepsini etkiler, sudaki kirlilik bütün canlıları etkiler, toprakdaki kirlilik ise bütün gıda zincirimize sirayet eder, ekonomikde bir alandaki sorun her alana yayılır.

Hele işsizlik sorunu toplumsal olayları direk olumsuz etkiler, bu toplumda yaşayan herkesin, toplumun bu sorununa çözüm için bir şeyler yapması gerekir, öncelikle yönentenlerin yukarda saydığımız nedenleri ortadan kaldırarak işsiz gençlerimizin iş sahibi olmasını sağlamaları gerekir.

İşverenlerimize gelince, kacak çalıştırılan yabancılar yerine kendi işsizlerimizi çalıştırmaları gerekir, 150-200 lira kar edecegim diye yabancıları veya emekli olmuş insanları çalıştırarak toplumdaki işsiz sayımızın arttığını görmeleri ve işsiz sayısı yüzünden toplumsal sorunların daha çok ve kolay çıktığını düşünerek ona göre gercek işsizlerimize iş vermeleri gerekmektedir. Bu toplumda yaşanılan toplumsal sorunlar sizide etkiler. Toplumsal sorunlar yaşandığında parası olanlar daha çok hedef olurlar, işsiz sayısının azaltılması hepimzin yararınadır, lüks bir arabaya bineceginize, iki kişiye daha iş vermenizi öneririm.

İşsizlik sorunu toplumsal bir sorundur, öyle veya böyle hepinizi etkiler, işsiz kişi her acıdan atıl durumdadır, ne üretime nede tüketime katkısı olmaz, bu işsizlerimizi atıl durmdan kurtaralım diyerek hepizin bu sorunu sorunumuz kabul ederek çözümüne katkı sunmamız gereginin önemini belirterek selam ve sevgilerimle…

www.vatandasfikri.com >> Fikri Adil <<