SOSYAL ALTIN ORAN, MUTLU YAŞAM
Altın oran nedir ne değildir, Altın oran, matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin, etkileyici boyutların verdiği düşünülen geometrik ve sayısal bir oran bağıntısı olduğu varsayılır ve ilişki de kurulur. Eski Mısırlılar ve Yunanlar tarafından keşfedilmiş, mimaride ve sanatta kullanılmış, kullanılmaya da devam etmektedir. Bazı örnekler vermek gerekirse…
Ayçiçeği: Ayçiçeği’nin merkezinden dışarıya doğru sağdan sola ve soldan sağa doğru tane sayılarının birbirine oranı altın oranı verir.. İnsan Vücudu: İnsan vücudunun bir parçası olan kolları dirsek iki bölüme ayırır(Büyük(üst) bölüm ve küçük(alt) bölüm olarak). Kolumuzun üst bölümünün alt bölüme oranı altın oranı vereceği gibi, kolumuzun tamamının üst bölüme oranı yine altın oranı verir. Daha yüzlerce örnek verilebilir, Petek, Cam kozalağı, Selimiye Camisi, Kar tanecikleri gibi binlerce örnek de verilebilir… Altın orandan çok bahsettik birçoğumuz da zaten biliyoruz, bizim bunların üzerine bir başka şey ekleme gibi derdimiz var, altın oran, sosyal hayata aktarılabilir mi, aktarılırsa nasıl aktarılabilir? Bence aktarılmalıdır…
O zaman nasıl aktarabiliriz? İnsan sosyal hayatta belli bir kültür, yasal ve ilahi kurallar içinde, bunları kendince yorumlayarak yaşar, bu yaşayışlarla, kurallarla insan doğasına, isteğine, arzusuna uyum dengesiyle mümkün olabilir… Bu ne demektir, ister devlet kuralı yasalar olsun, ister dinler olsun, insanın fıtratını, doğasını yok saymamalı, sayamaz, insan doğasıyla toplumsal kurallar arasında bir altın orak kurulursa bu oranlamamızı toplumsal hayata, ”sosyal altın oran” olarak aktarabiliriz. Bu nasıl başarılabilir… Örnek vermek gerekirse…
İnsan yemek istiyor, sevişmek istiyor, saygı istiyor, sevgi istiyor, güven istiyor, mal mülk edinme, ahlaklı olma, adaletli olma istiyor… Bunu ilahi ve devlet kuralları haline getirirken başka isteklerle, en az çatışır hale getirmek, yada meşru bir sınırda tutmak gerekiyor… Yani ben yemek isterken, sevişmek isterken başkalarının hakkına, vücuduna tecavüz etmeyeceğim, haklara saygı duyarak isteklerimi yaşayacağım… Yani ne beni yok sayacak toplum, nede ben toplumun kurallarını, bölece bir sosyal altın oran bulacağım, bulmalıyız, bulmalılar ki, elimizdeki bu yaşama nimetini iyi yaşayabilelim.. Bunun için şunları yapmayı denersek..
Sosyal Altın Formülü: “Benim doğamın istekleri + ahlak ve adalet kuralları +karşımdakilerin istekleri= Sosyal Altın Oran” yapılabilir mi neden yapılmasın ki.. Zaten toplumsal bir hayatın içinde mecburen uymamız gereken kurallar oluyor, sorun bu kuralları karşılıklılık çerçevesine oturtmakta ortaya çıkıyor… Ben, sen, ben toplum, ben devlet, ben tanrı ilişkilerinde altın oranı yakalarsak ki.. Bu şöylede mümkündür, iyi olanı tercih etme bilinciyle de SOSYAL ALTIN ORANI ve devamın da MUTLULUĞU yakalayabiliriz… Bunun için, devamla, şunlara dikkat ederek de altın oranı yakalayabiliriz… Geçmiş, an, gelecek açısından zaman bilinci, umut, korku, cesaretlilik, Sevgi, saygı, nefret duygularımız da altın oran dengesi, birey - toplum, vatandaş - devlet ilişkilerin de… Bağlılık. özgürlük, uyum isyan, itaat ölçülerinde altın oranları yakaladıkça, “Sosyal Altın” orana ulaşırız diye düşünüyorum..
Herkesin kendisi ve herkes için iyi olanın tercih edildiği, herkes herkesin mutlu olmasına özen gösterdiği bir toplumsal düzen düşünün, işte bu düzen altın oranlı toplumsal düzen olur… Olması umuduyla, bu umudumuzun geçekleşmesi için çalışmak dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil – 1.3.18 – vatandasfikri.com
Kaynak : https://www.tech-worm.com/altin-oran-nedir-nerelerde-kullanilir/
|