KÜLTÜRÜN YAŞANMASI
Kültür nasıl yaşanır, içinde yaşadığımız toplumun kabulleri vardır, bunlar dini olabileceği gibi, milli de olabilir, yada komşu kültürlerden yıllar önce alınmış ve benimsenmiş etkinlikler, kutlamalarda olabilir… Bunlar yaşandıkça kültür yaşanır, yaşanmazsa kültür yaşanmaz, kültür yaşanmazsa ne olur? Tabiki Kültürsüzlük olacaktır…
Kültür yaşanmazsa biz o olmaktan vaz geçmişiz anlamı çıkar, bu ne demektir? Örnegin Müslümanlığımız üzerinden düşünelim mi? Kabul ettiğimiz bir din, bunun dinin farzları var, bunlar imani konular olmazsa olmazlarıdır, bu dinin sünnetleri var, bu dinin fıkıhi kuralları var, bunlar dinin ilk karşılaştığı toplumun kültürel ögelerini içerebilir… Biz Türkler olarak bu dini kabul ettiğimizde bu kültürel geçmişin bir kısmını da kabul etmiş kültürümüz saymış oluruz ve yaşamaya çalışırız… Yaşadıkca iyiliklere vesile olabiliyorsak, iyiliklerin sonucu çevremizde ki kişilerin mutluluğuna neden olabiliyorsak, Kuranın emrettiği gibi hayırda, hasenatta, yarışıyorsak, Dinimizin bizi yönlendirmek istediği kültürel ortamı oluşturmuşuz yaşıyoruz demektir… Bunu bayramlar da bayramın gereği gibi yaşarsak, ibadetlerimizi gereğince yaparsak, ahlak ve adalet üzere iyilikler yaparak, yoksulla varlığımızı paylaşarak Kültürümüzü yaşamış oluruz… Siyasal kültür ise nasıl yaşanır dereniz?
Her siyasal düşüncenin bir çıkış noktası vardır, kendisine bir amaç, amaçlar zinciri belirler, Muhafazakarlar dini temel alarak aileyi koruyarak, geleneksel yaşama sarılarak yaşadığımızda daha iyi yaşacağını düşünerek bunu siyasal ilkeleri, siyasal kültürleri yaparlar, bu yaptıkları yaşanırsa muhafazakarca kültürel yaşama diyebiliriz… Sonra milliyetçiler…
Örnegin Türk milletinin tarihin derinliklerinde yaşadığı önemli olayların yıl dönümlerini, milli bayramları, Nevruz gibi bahar şenliklerini, Hıdırellez gibi günleri ve geleneğin getirdiği başka şeyleri yaşayarak, kültürümüzü yaşamış oluruz.. Sosyal demokratların kültürünü yaşaması ise….
Sosyal demokratlar, siyasi okumalarını ve bunun topluma yansımasını emek, sermaye ve eşitsizlikler üzerinden okurlar.. Bu nedenle, devlet vatandaş arasındaki sorunlarda vatandaştan yana, patron işçi arasındaki sorunlarda işçiden yana, kısacası güçsüz kim varsa, onun hakkının ve hukukunun korunmasına yönelik bir siyaset ve kültür belirler… Bu belirledikleri siyasetin kültürünün yaşanması için çaba harcarlar… Şimdi bunlara ilave olarak, kültür nedirle yazıyı bitirelim mi?
Kültür: bir toplumun duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan, gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıklarının toplamına kültür, bunların yaşanmasına kültürel yaşam diyebiliriz… Öte yandan tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan her türlü değerlerle bunları kullanmada, sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümüne de kültür diyebiliriz… Kültürünü Kültür bilip yaşayanlardan olmak dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 31.5.19 – vatandasfikri.com
|