GELEN SORUNLAR!!
Geleceğin sorunları toplumsal bazı riskler oluşturuyor, yani insan aklıyla bazı öngörüler de bulunuyor, şöyle olursa, böyle olur ve biz şu sorunlarla karşılaşırız… Şimdi bunu dedikten sonra bu sorunlardan daha az etkilenmek için düşünmemiz ve nasıl önlemler alınması gerekir, sorusunu sormalıyız… Öngörülen sorunlar nedir?
Ortadoğu’da savaş, Savaşa ve ekonomik nedenlere dayalı göçler, İklim değişikliğinin neden olacağı su sorunları, kuraklık ve tarım alanlarının daralmasına dayalı beslenme sorunları… Bunlar Küresel risklerdir, ayrıca biz Türkiye de yaşayanlara özgü gelen sorunlar… Aşırı borçlanma, teknoloji, sanayi, tarımda bırakınız ihracatı kendimize yetememek… Şimdi bu sorunlar gelecekte daha büyüyecekler, bunu bilerek önlem almamız gerekmez mi? Gerekir, biz ne yapıyoruz, Yol, Alt geçit, Üst Geçit, Kamu Binaları ve Camiler yapıyoruz… Örnek vermek gerekirse son zamanlarda aldığımız borçların bir bölümüyle Camiler yapıyoruz, bırakın cami yapımını hatta cami maketine 32 milyon lira Harcıyoruz.. Başka biri makam aracına 1 milyon lira harcıyor, devlet sadece araç ve bina kiralamalarına 1 milyara yakın (Bir Katrilyon) harcaması oluyor… Yani aldığımız borçlar, adeta savuruyor… Gelelim şu soruya, faizle aldığımız paralarla Cami yapmak caiz midir, diye Sıtdık Fani, Hocaya sordum, verdiği cevap anlamlıydı… “Faiz, Caiz ‘mi ki, yapılan Cami caiz olsun…” Bir eski bakanımız da cami yaptırma sözü verdi, harcayacağı rakamı 36 milyar lira olarak açıkladı… Konumuz buda değil aslında sadece aldığımız borçları nerelere harcadık ona örnek vermek için bir bilgi notuydu bu… Gelen sorunlar gelecekte gelecek, biz ne önlem almamız lazım… Asıl konumuz şu…
Aşırı borçlanma bizim için ciddi risk, aldığınız borçlarla gelecekte gelecek olan sorunları ön görüp onların zararını en aza indirecek önlemler almıyorsak, risk daha da büyür… Bir örnek vermek gerekirse… Son 20 yılda en hızlı üretimi düşen, ithalatı artan 10 ürün hangisi ise bunları üretmenin yollarını aramak yerine geri dönüşü olmayan yatırımlarla biz aldığımız borçları nasıl ödeyeceğiz? Üretmediğimiz ürünlerin ithalatı için yeni borçlar mı, alacağız? Bunlar ekonomik yanlar birde iklimin bize dayatacağı yanlar var ki…
Dünyamız bir iklim değişikliğine girdi, son 50 yılda göllerimiz neredeyse yarı yarıya azaldı, akarsularımız yine aynı, akarsularımızın kendi ellerimizle kirletilerek azaltılması var ki bu iklim değişikliği hızından daha fazla… Hem iklim değişikliğinin getirdiği kuraklığa dayalı su kaynaklarımızdaki azalma, hemde şehirlerin kanalizasyonuyla kirletilen su kaynaklarımız, bizi şimdi bile su sorunuyla karşı karşıya bırakmaktadır… Bu hızla devam edersek,15-20 yıla kalmaz büyük bir kuraklıkla karşı karşıya kalırız…
Geleceğin sorunlarından biri de teknolojik gelişmeye dayalı olarak işsizliğin neden olacağı sosyal sorunlar… Örnek mi istiyorsunuz, evlenmek istemeyen gençler, aile olamayan gençlerin, yalnızlaşmaları, işsizlikle birleşince , yarınlarının planlanamaması, yarınsız kalan geçlerin daha çok suca bulaşması… Uyuşturucu, hırsızlık, gasp, cinayet gibi olayların artığı ve daha da artıyor olması… Bunlar sadece polisiye tepirlerle önlenemeyecek sorunlardır…
Sonra başka hangi sorun geliyor diyorsanız, bende derim ki birazda siz düşünün, bu toplum, bu ülke, bu devlet sadece benim mi? Ama sizi kırmayayım ve göç sorununa kısaca değineyim… Evet, gelen sorunlar arasında göç sorununun neden olduğu sosyal sorunları da yaşıyoruz ve geleceğe doğru bu sorunların daha da katlanarak artacağı ve yaşayacağımız öngörülüyor… Şimdi, bu sorunlar geliyorsa ki geliyor, o zaman nasıl önlem almamız gerekiyor?
Aşırı borçlanmanın nedeni nedir, üretmeden ve üretmediğim ürünleri tüketmek, devamın da üretime ve tasarrufa dayalı kaynak yaratamamaktır… Bunun tersini yapacağız, aldığımız kaynaklarla, atıl yatırımlar yerine teknolojik yatırımlar bile değil, icat, patente dayalı dijital teknolojik yatırımlar yapılmamamız gerekir… Biz ne yapıyoruz, siz cevap verin…
İklim değişikliğinin neden olacağı kuraklıklarla gelecek sorunu nasıl aşmalıyız, nerelere yatırım yapmalıyız, çevre sorunlarına neden olan akarsuların kirletilmemesi için ne gibi önlemler alacağız? İlkönce, HES’ler yapmak yerine barajlar yapacağız, daha çok kuraklığa dayalı ağaçlar dikeceğiz, tohumlarımızı kuraklığa dayanıklı tarım ürünleri olarak geliştireceğiz… Sularımızı kirletmeyeceğiz… Biz ne yapıyoruz, HES’lerle akarsularımızı boru içine alıyoruz , kanalizasyonlarla, kimyasallarla kirleterek akarsularımızı daha verimsiz veya kirlilik saçan yerler halin getiriyoruz.. Gelecekte oluşacak su sorunu için önlem almak yerine daha da daha sorunu büyütecek şekilde davranıyoruz… Farkındamıyız?
Göç sorununun neden olacağı sorunları nasıl çözerizi, ise siz düşünün ve ne gibi önlemeler alabiliriz, ülkemizi yöneten siyasetçilere ve bürokratlara bunları iletiniz… Vatanını seven bir vatandaş olarak bu önlemleri onlardan talep ediniz… Onlar bu sorunlara duyarsız kalıyorsa seçimler de başka yöneticiler tercih ediniz…. Yöneticilerimizde bu yaşanılan sorunları görüyor, gelen sorunları öngörüyor, çözümü üzerine düşünüyor ve önlem alıyordur, diye düşünerek… Yaşadığımız ve gelecek sorunlarımızı çözmek dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 29.1.18 – vatandasfikri.com
Kaynaklar:
2- http://t24.com.tr/haber/devlet-kirasina-zam-geldi-2017de-901-milyon-lira-odedi,537028
|