FİKİRSİZ FİKİRLER
(Fikirmiş Gibi Fikirler)
Toplumumuzda ve dünyada bu konuya bir örnek vermek gerekirse, toplumda ya etnik ayrımcılık, ya dini ayrımcılık, ya da siyasal ayrımcılıklar vardır. Buna dayalı olarak da ekonomik eşitsizliklerin neden olduğu ayrımcılıklar da var ki... Buna daha başka ayrımcılık şekilleri de eklemleyebiliriz, örneğin cinsiyet ayrımcılığı... Bütün bunları üst üste koyduğumuzda gerçek bilgi, fikir, düşünce ayrımcılıklarına sıra gelmemektedir... Belki de bunlar fikirleri, düşünceleri normal akışı, gelişimi içinde değerlendirmemizi engelleyerek, kendi grubumuzun düşüncesine hapsolarak, en iyi sayarken diğerlerini yok saymamıza neden olarak fikirsiz, fikirler ortaya koymamıza neden olabilmektedir… Hele hele birde otoriteye göre düşünme şekli vardır ki otoritenin ifadelerini başka sözlerle söyleyerek fikir beyan etmek de fikirsizlik sayılabilir.. Fikirsizlik kendi fikirsizliği dışındaki hiç bir fikri kabul de etmez, düşünün ki karşı düşünceyi yok sayarak, hiç yararlanmayarak, farklı düşüncelerle/fikirlerle düşüncemizi destekleyemezsek, fikirmiş gibi kalır fikrimiz…
Biz toplum olarak bilgi, düşünce/fikir üzere iş ve işlemler yapmıyor bir bilgiye/akla fikre dayalı toplumsal bir düzen ve yaşam kuramıyorsak... Akıl, bilgi, düşünce, üzerine ne iyi, ne kötü, iyi neden iyi, ne daha iyi, daha iyi nasıl olabilir, doğru nasıl ortaya çıkar, gerçek bilgi nedir, gibi bir mantık yürüterek hep iyi olanı seçerek, daha iyi yaşamanın yollarını bulabileceğimiz, düşüncelere sağlıklı düşünce diyebiliriz…
Yaşanan sorunlara bakılırsa bir yerde bir fikirsizlik yapıyoruz, bir yerde sorun mu var, yok çok yerde sorun var, ekonomiye bakın sorunun alasını görün, eğitime bakın, bu alanda siyasetçileri dinleyerek değil Uluslararası ölçme sınavı PISA üzerinden sorunu görün... Eğitim de sorun dik alla, güvenliğe bakın, toplumsal barışa bakın, hep sorun varsa her sorunun arkasında da bir fikirsizlik vardır. Fikirsizlik nasıl olur? Bilgisizlikle ya da bilgiye dayanmayan, ayrımcılığa dayanan bilginçlikle, bilginin, bilginliğin olmadığı yerde, mış gibi fikirler olur… Bunları gerçek bilgi, düşünce sanmak ise fikirsizlik çamurunda debelenmek demektir… Çamura saplanmış arabanın gazına basmak arabanın daha saplanmasına neden olduğu gibi… Gerçek bilgiye, akla, mantığa, doğal ve sosyal hayata uyan bilgiler üzere fikir inşa etmedikçe bu çamurda debelenme halinden kurtulamayacağız… Kendi fikirsizlik çamurunda debelenmeye kimi davet edersek edelim, tam anlamıyla yanımızda olmayacaklardır..
Sadece buna biz inanırız, hatta bizden birileri de buna ya inanmaz, yada bizi kırmamak için inanıyormuş gibi yapan düşünce ve inanç takiyecilerle dolar taşar çevremiz… Bu arada…
Bizde hem düşüncemize, hemde çevremizdekilere karşı güven kalmaz ki artık fikirsizlik içinde gösteriş yapmaya başlarız.. En iyi inanan şu sakalı en bakımlı olan, her hareketini gösteriş üzere yapan algısı oluşur… En iyi düşünen, daha önceki düşünceleri en çok ezberleyenler olur, iki tipte de hem düşünceden, hem inançtan kopmuş, sadece oymuş gibi yapanlar olunur ki, işte bu fikirsizliğin zirvesidir… Bundan sonra sizi kimse eleştiremez, bundan sonra size kimse dur diyemez, çünkü fanatiklik, gösteriş, şekilcilik fikirsizliğin yan konularıdır ve bu konular içinde hapsolunur kalınır ki! Bizi bu durumdan yine akıl ve gerçek bilgi kurtaracaktır, gerçek bilgi üzere bizi daha iyi olana ulaştıracak fikirler/düşünceler edinmek veya düşüncemizi yeni bilgi ve düşüncelerle yeniden yeniden yeni durumlara hazır hale getirecek, bilgiye dayanan, fikirli fikirlerle, daha iyi olana ulaşmak dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – vatandasfikri.com - 17.5.2020
|