PARANIN, KÜLTÜR OLMASI!!!
Kültürler çeşitli değerlere dayanır, bunlara manevi değerler denir, para ise maddi değer ölçüsüdür, ne yazık ki artık para her şeyin değer ölçüsü olmak üzere… Üstelik kültürel alanı da işgal ederek…
Oysa kültür bizim toplumsal hayatın içinde nasıl davranacağımızı bize önerir, yani kültür bize para için bile olsa insani değerleri, doğal değerleri yok sayma derken.. Maddi yanı oluşturan para ise bize daha çok kazanmayı ve kar için eğilmeyi bükülmeye özendirir… Öyle anlar gelir ki eğitmek için para istersin, öyle anlar gelir ki sağlığına kavuşturmak için para dersin, öyle anlar gelir ki korumak, güvenlik için para isterler, öyle anlar olur ki dini bilgi için para istenir… Bunlar toplumsal hayatın garantörü olan devlet sisteminin biz vatandaşlara sunması gereken temel, zorunlu para konusu olmayan işler, hizmetler olmalı değil mi? Biz insanlar devleti ne için kurduk, bu ihtiyaçlarımızı karşılasın diye… Karşılıyor mu? Siz karar verin…. O zaman bu hizmet için para talep edenlere ne demeli? Adam imam devletten maaş alıyor, ama bir cenaze törenine katılıyor, bahşiş orada artık kanıksanmış, imam arkadaşlar oraya tayin için torpil yapıyorlar… Bir meslek mensubunu eleştirmek hakkımı biraz zorlayarak, Hakim, Öğretmen, İmam, Doktor, Hemşire, siyasetçi, Polis gibi meslekler toplumsal işleyişin temelini oluşturur… Bu mesleklerde görevli olanlar para için değil toplumsal işleyişin sağlıklı işlemesi için yapılacak meslekler olduğu kültürünü kaybederse… Bu meslekler de etik, ahlak paraya kurban edilirse, para burada kültür halini alırsa, bu alanı para işgal etmiş demektir…
Kısacası Öğretmen öğrenci, doktor hasta, polis vatandaş, hakim vatandaş, imam cemaat arasına müşteri ilişkisi girerse, devlet vatandaş arasına ticari ilişkiler girerse ki, buraları nasıl sağlıklı işletebiliriz ki? Bu temel hakları bile sağlıklı işletmezsek, bu toplumun fertlerini, bu topluma nasıl aidiyet içinde tutarız… İnsan bir topluma neden kendini ait hisseder, o toplumun kendine karşı adil, ahlaklı davranarak sen bizdensin demesine dayanarak kendini bir topluma ait hisseder… Biz de durum gittikçe vahimleşiyor, bırakın vatandaşların birbirine davranışını artık akrabalar, kardeşler, dostlar bile para girince araya, bütün kültürel, manevi değerleri yok sayabiliyoruz… O zaman bizi ne bir arada tutacak?
Yani kültürü paraya satarsak, bizi ne bir arada tutar, hiçbir şey, korkarım kültürel kaos, diğer kaosları tetikler, sevimsiz bir toplum olur çıkarız… Aman ha dikkat edelim, hem kişi olarak, hem de toplum olarak hepimiz kültürel kaostan zarar görürüz… Tabiki değişim olacak, tabiki yeni durumlara kültürümüz içinden çözüm önerilerimiz, değişimler, dönüşümler olacak, ama burada para için bir değerden koparak değil… Kültürel değerlerle değer üreterek yapmak dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 9.4.18 – vatandasfikri.com
|