İRADEYE SAYGI
KENDİ İRADEMİZE SAHİP ÇIKMA
(İnsan için İradesiz Yaşamın Sonuçları)
İnsan iradesiyle insandır, iradesizliğiyle de dilim varmıyor ama insanlıktan çıkmış demektir, bu irade akıl, bilgi, düşünce üzerine oluşursa sağlıklı irade sergilemiş olunur. Yoksa irade sergiliyormuş gibi yapar, birilerinin yönlendirmesiyle yaşarız, yada yaşıyormuş gibi yaparız… Bu yaşayıştan sorumlu olurmuyuz, ne yazık ki oluruz… Nasıl yani, hem irade sergilemeyeceğiz, hem de yaptıklarımızdan, yaşadıklarımızdan sorumlu sorumlu olacağız öylemi evet, bal gibi öyle… Çünkü irade biz, sahip çıkmazsak başkasının olur, ama biz sonuçlarını olumlu olumsuz biz içinde yaşadığımız toplum yaşarız…
Biz insanız, aklımızla bilgimizle düşünceler ortaya koyarak irade sergilemekle sorumluyuz, bu sorumluluğumuzun farkında değilsek, en önemli insani sorumluluğumuzu, yeteneğimizi kendi kendimize dumura uğratıyoruz demektir. Yani bindiği dalı kesmek ancak ve ancak bu olsa gerek… Yani insanız ama insan gibi davranmıyoruz, insanlığımıza yazık ediyoruz demektir… Nasıl mı?
Allah, Tanrıyken insanların iradesine saygı duymasına rağmen bazı dini, siyasi otoriteler insanların iradesine saygı duymaz ve duyulmamasını da taraftarlarına sıkı sıkıya önerirler, emrederler.. Allah kutsal kitabımızda, mealen, Ben, isteseydim onların hepsini imanlı olarak yaratırdım, ben onları nasıl seçim yapıyorlar, nasıl yaşıyorlar, nasıl yaşayacaklar diye inanıp inanmama iradesini kendileri sergilesinler diye özgür bıraktım der… Yani Allah bize irade özgürlüğü vermiştir, bu bizim irademize saygı demektir, ama bilerek irade sergilemek gerek, yani dinimizin kitabını okuyacağız anladığımız kadarıyla iman ederek, kişisel olarak irade sergileyeceğiz… Anlamadığımız durumlar da ise Öncelikle resmi kurumlara, ( Diyanet İşleri, İlahiyat Fakülteleri, İslam Enstitüleri) sonra güvendiğimiz bağımsız yazar ve düşünürlere anlayamadığımız konuları sorarak irade sergileyeceğiz ki… Bu öğrenme ve irade sergileme işini dini alan da, bilimsel, ekonomik, siyasi alanlarda da aynı duyarlılığı, iradeyi sergilemek zorundayız… Sorumluluk bizimse ki öyle, kendi irademizle davranışlar sergilemezsek, sorumluluk bizim olur ama sorunlu olur.. Biz ne için irade sergileriz, sorun çıkarmak için, sorun olmak için değil, sorunları çözmek için irade sergileriz… Hep böyle mi olur? Ne yazık ki olmuyor…. Neden?
İrade üzerin de gölgeler var, bunların başlıcalarından biri, otoriter yönetimler, ikincisi ise bilgimizin olmadığı alanlar da irade sergileyerek karar almamızdır ki, hangi irade gölgesi daha çok hayatımızı karartıyor derseniz, bilgisizliğe dayalı kararlarımız, seçimlerimiz, iradelerimizin yaşamaya daha çok zarar verdiğidir. Evet, bilgisizlik adeta bizi kör, sağır, dilsiz ve de düşüncesiz yaparak yanlış kararlarla hayatımızı zehir ediyor. Bu sorumluluk alanımız genişledikçe daha da bir yıkıcı oluyor, bunu önlemenin yolu ne derseniz? Önce irade sergilemenin gölgelerini dağıtan sistem olarak, irade özgürlüğünün teminatı olan Cumhuriyetin, Demokrasinin ve laikliğin olması gerekir ki… Ancak böylece kararları uzmanların yardımıyla almak, bilenlerle almak, tartışarak, bilerek alma yöntemlerini kullanabiliriz/kullanmalıyız… Burada başka bir sorun çıkıyor tartışmayı bilmek gerek… Bakın irade gölgelerinden biri de ortak aklı kullanmada ki tartışmaların sağlıklı yapılabilmesidir ki… Bu alanda da eksikliğimizin hepimiz farkındayız… Demek ki hayat bir bütün ve irade sergilerken, bir alanda ki boşluk diğer her alanı az yâda çok etkiliyor, sanki bir domino taşına dokununca bütün domino taşlarını deviren başlangıç taşı gibi bir şey irade diğer her şey etkileniyor… Başlangıç domino taşı ne derseniz, bence bilgi, sence düşünce eksikligi, onca irade, şunca akıl noksanlığı, onlarca siyasal ve düşünsel özgürlükler olmaması, diğerlerince inanç özgülüğünün olmaması kısacası olaylara göre değişiyor… Son olarak irade davranışlarımızı, akla, bilime, inanca, gelenege, yasalara uygun hale getirme yetegi, cabası ve bir şeyi yapmaya veya yapmamaya verilen karardır... Kararlarımızın arkasında ki güç, akla, bilmeye, düşünceye dayalı irade aslında bizi biz yapan kararlarımızın yaşamımıza yansımasıdır.
Dilegim hayatı ve yaşamayı, severek yaşamayı önemseriz, yaşadığımız mekanlarda, zamanlarda mutlu olmayı başarırız dilerim… Bakın yazıyı okuma ve okumama iradesini kullandınız, bunu siz yaptınız… Selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil – 9.10.16 – www.vatandasfikri.com
|