KISACA EDEP
Edep, ar, sevgi, saygı, ahlak, adalet, fedakarlık, zarafet, nezaket gibi onlarca vasıfla vasıflandırırız insanı, buna karşılık, edepsizlikle, nefretle, saygısızlıkla, zulümle, bencillikle, kabalık gibi onlarca vasıfsızlıkla da insanlar birlikte anılabilmektedir… O zaman, hangileri yaşamı kolaylaştırmaktadır, hangileri hayatı zorlaştırmaktadır, bunun farkında olacağız, hayatı kolaylaştıranları kişisel davranış, toplumun kültürü haline getireceğiz… Biz edep üzerinde durarak yazımıza devam edelim mi?
Edep nedir dendiğin de karşımıza şu çıkmaktadır: Toplum töresine uygun davranma, İyi ahlak, incelik, terbiyeli davranan kişiye edepli denir.. Biz edepli vasfını hak ediyormuyuz, başkalarını değerlendirmekten, yargılamaktan vazgeçerek, kendimizi değerlendirelim mi? Biz zaten başkalarını yargılamaktan kendimize sıra gelmediğinden olsa gerek edepsizliklerimizin, bencilliklerimizin, kabalıklarımızın belki de farkında değiliz… İşte tamda bu nedenle edep konusunda kendimizi, kendimiz sorguya, yargıya çekmeliyiz… Bu nasıl olur? Zor olur, zor olmasının nedeni, yargının zor oluşu değil, bizim başkalarını değerlendirme, yargılama alışkanlığı içinde oluşumuza dayalı yargı körlüğüne saplanmış olmamızdır… Bunlar aşılabilir mi, aşılabilir…
Nasıl aşabiliriz derseniz, Dinin önerdiği mütevazilikle, felsefenin önerdiği iyilik arayışıyla, insanın yapmakla göreli olduğu insan ve doğa için iyi olanın bilincini kültürü ve davranışa kaynak yapmakla, bunları yaşamımıza aktarmakla yapabiliriz… Şimdi edepsizlik nedirle devam ederek, bu olayı iki tarafına da bakarak daha iyi anlamaya ve bu anlamalarımızı davranış haline getirmeye çalışalım mı? Bunun için bence atasözlerinin mesajıyla devam edelim… Ben, atasözlerini duyarız ama ne mesaj içeriyor diye çok merak etmeden geçtiğimizi düşünürüm… Bu mesele üzerine ne demiş atalar?
Önce edepsizlik nedir, sonra atalarımız ne demiş, kısaca bakalım ve yazıya son verelim…
Edepsizlik: Utanmazlık, sıkılmazlık, terbiyesizlik, şirretlik, hayasızlık gibi olumsuz vasıfların davranışa dökülmesidir ki, kimsenin üzerinde iyi durmayacaktır… Sözlere geldiğimiz de ise şunlarla karşılaşırız, edeple ilgili de atasözlerine de bakalım ki bu önemli konu bizde tam kalıcı olsun, davranışa dönüşsün…
Edeple İlgili Sözlere Geldiğimizde Büyük Yunus Yine Büyüklüğünü Kanıtlamış… “Gezdim Halep ile Şam’ı, Eyledim İlmi Talep. Meğer İlim Bir Hiç İmiş, İlla Edep, İlla Edep. Yunus Emre” bunun üzerine başka söz söylemiyor yazıyı kesiyorum…
Başka bir söz de bize, edebi nereden öğreneceğimiz işareti vermektedir…. “Edebi edepsizden öğren” Edepsizin yaptığı işlerin yapılmaması gereken işler olduğunu düşünmekle doğru yolu bulmuş, böylece edebi edepsizden öğrenmiş oluruz…. Öğrenmekteki maksat nedir, öğrendiğimiz iyi şeylerle, iyi, güzel şeylere neden olmaktır, iyi şeylere neden olmaksa edepli olmaktır der…. Edepli olmak aslında bazılarının anladığı pasif olmak değil edep üzere aktif olmayı gerektirmektedir… Önce kendimi, sonra herkesi edep üzerine düşünmeye davet eder… Edepli yaşamak dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 8.10.18 --- vatandasfikri.com
Kaynak: http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_atasozleri&arama=kelime&guid=TDK.GTS.5bbadfa84b2314.34590032
|