BİRLİKTE YAŞAMA SANATI!!
Her hak, ihlali hukuksuzluktur, hukuksuzluk, ahlaksızlıktır, adaletsizliktir, hukuku, degeri, kuralı olmayanların mutluluğu huzuru da olmaz. Fikri Adil
Bu sanatta ahlaka ve adalete en yakın toplumsal düzen insanların mutluluğuna huzuruna en iyi hizmet eden düzendir. Fikri Adil
Biz insanlar öyle veya böyle birlikte yaşarız, tek yaşayan insan nadirdir, o zaman nasıl birlikte yaşarız, yaşanmalıdır, konusu üzerine biraz düşünelim mi?
Örnegin tek başınıza yaşıyorsunuz, kendi alanınızda istediğiniz gibi yaşarsınız, evi toplamaz, corabınızı saga sola atar, bulaşıkları yıkamaz, yemekleri istediğiniz gibi yaparsınız, sorun olmaz kimseyi rahatsız etmezsiniz, sizde rahatsız degilseniz dagınıklıktan, kirlilikten sorun yok demektir… Hayatınıza biri girdi, işler degişir… Nasıl mı?
Artık iki kişilik bir hukuk kurmak zorundasınız, onu rahatsız edecek şeyler yapmamalısınız, onunsa sizi rahatsız edecegi şeyler yapmamasını gerektiğini düşünmesini bekleriz… Bu gayet normaldir, daha bakın kişisel alan toplumsal alana çıkmadık bile… Sonra birlikte yaşadığımız alana bir iki kişi daha girdiğini düşünün, bunlar çocuk olabilir, ana baba olabilir… Bir birini rahatsız etmeden mutsuz etmeden nasıl yaşacakları konusunda düşünmüyor, rahatsız edip etmediğine bakamadan kendi bencilliğine dayalı olarak aynı hanede, aynı mekanda yaşadığımızı düşünün.. Bir kişi kafasına göre davranırsa bütün toplumda, hanede olduğu için aile yaşayışı bozar… Bu bozuluş mutsuzluk demektir… Genelde ailelerin kişilerin gelirleri bellidir, aile topluluğunun kişiye ayırabilecegi maddi imkanlarda bellidir…Kişiler aile içinde kendilerine ayrılandan fazla harcadıklarında başka bir aile ferdinin hakkı harcıyor demektir, her hak, ihlali hukuksuzluktur, hukuksuzluk, ahlaksızlıktır,adaletsizliktir, hukuku, degeri, kuralı olmayanların mutluluğu huzuru da olmaz… İnsan yaşamını biraz daha genişletelim mi?
Toplumsal hayatın içine girdik komşularımız, mahallede şehirde yaşadıklarımız, patronlar, patronsak işçiler, amirler, kamu görevlileri esnaflar hepsi gizli acık bir hukuk kuralları içinde yaşar… Gizli acık derken bir gelenek oluşmuştur o yazılı olmasada artık kuraldır, büyüklere saygı, ekmege saygı gibi… Patronsan işçinin hakkına hukukuna dikkat etmeli, işçiysek işin yapılmasına özen göstermeliyiz, Apartmanda komşularımızı rahatsız edecek bir şey yamamalıyız, onlarda bizi rahatsız etmemeli, yapıyorsak yanlışız demektir.. Bu davranışların ihlali durumunda bazı yaptırımlar çıkar ortaya..
Önegin bunu yapmamalıyız günahtır deriz, şunu yapmamalı ayıptır, onu yapmamalı suçtur deriz, bunların bir yatırım gücü vardır.. Ben ayıp olan bir şeyi yapmam neden, her ayıp yatığımda itibarım biraz daha azalır, daha sık yaparsam daha çok itibarsızlaşacağımı bilirim… Günah işlendi diyelim ki, günahlar genelde dini alanın topluma yansınması sonucudur, ne günahtır derseniz insan hak ve hukukunu ihlal ederek onun mutsuzluğuna neden olmak, Allahın emirlerine ters hareket etmek diyebilirim… Kim cezasını verecek, ahirette hesap gününde Tanrı cezasını verecegi düşünülür… Sonra suça gelelim, suç nedir?
Toplumsal yaşayışda yazılı kurallar olan kanunların ihlal edilmesi, kanuna ters davranış, burada iki alan vardır…
Biri kamusal alan, digeri kişisel alan devletler yazılı kurallarıyla kişisel alanlara çok müdahil olmak istemezler, ancak kişisel alandan şikayet gelirse müdahale edilir… Devlet düzenleri genel olarak başka kişi ve kurumlarla ilişkileri yani kamusal alanı kanunlarla kurallara baglarlar.. Diyelim trafik kuralları, toplumda yaşayan herkesin can güvenligi için alınmış kararlardır, kırmızı ışıkta dur, yeşilde geç, şu bölgede şu hızla gitmek herkes için güvenlidir gibi.. Başka bir örnek sizin malınızı çaldım, kanun çalmayı suç sayar ve calan bana ceza verir, gerekirse hapseder…. Kanunların yaptırım gücüde buradan gelir, maddi ve fiziki yaptırım güçleri vardır, hapseder, tazminat ödemeyi zorunlu kılar… İşte birlikte yaşama sanatı hakka, hukuka, huzura, mutluluğa dayalı olarak böylece doğar…
Bu sanatta ahlaka ve adalete en yakın toplumsal düzen insanların mutluluğuna huzuruna en iyi hizmet eden düzendir, ben buna yaşama sanatının ustalarının yaşadığı toplum desem abartıyorsun demezsiniz degil mi? Yaşadığımız toplumu yaşama sanatçılarının toplumu yapalım önerisiyle, selam ve sevgilerimle..
Fikri Adil – 23.1.23 – vatandasfikri.com
|