SIĞ SİYASET, GERÇEK SİYASET
Sığ yani, derin olmayan, yani basit olan, toplumsal farklılıkları kullanarak siyaset nasıl yapılır? Bunun çok kötü örneklerini ülkemizde görüyoruz… Ama bazıları kendini o kadar kaptırıyor ki adeta dizine gelemeyen sığ suda yüzüyorum diye sağa, sola hava atıyor, bunu sağ da yapıyor, solda yapıyor… Ama benim sözüm, eleştirim sağa neden mi? Ülkeyi neredeyse 70-80 yıldır sağ siyasetçiler, kendilerini muhafazakar diye tanımlayan siyasetçiler yönetti, son 15-16 yıldır da Müslüman Muhafazakarlar yönetiyor… Ne yapıyorlar?
Efendim, tarihin şu döneminde şu şehir de cami ahır yapıldı, hangi dönem, 1930 lar 1940 lar, o dönemde ülkenin şartları ne, cami terk edilmiş bir yerde mi, cemaati olmayan bir Camimi? vs…vs Hadi gerçekten böyle bir hata yapıldı, olay yaşandı, bugün sol, sosyal demokrasi, CHP adına siyaset yapanları bununla nasıl suçlarız, yada buradan hareketle vatandaşlardan bize oy vermelerini nasıl bekleriz? Biraz sıkıntılı işler… Sonra… Efendim ezan Türkçe okunmuş muş da, bunun sorumlusu CeHaPe imiş, hangi CHP demokratik sisteme gecen mi, Yoksa bir işgüzar yöneticinin kararımıydı, yoksa samimi düşüncelerle toplum Ezanı, Kameti anlayarak Namaz davetine uysun mu, denildi bilemiyorum… 3 Şubat 1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi'nde de, Ayasofya Camii'nde Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okunmuş, aynı dönemde Fatih Caminden Türkçe Ezan okunmuş... Türkçe den mi rahatsız oluyoruz, yoksa anladığımızda dinin emirlerini yerine getirmekten mi rahatsız oluyoruz? Hadi öyle, hadi böyle… Bu konuların günümüzde siyaseten tartışılması toplumumuza ne katacaktır, terör bitecek, işsizlik azalacak, siyaseten itibarımız artarak ABD, AB gibi ülkelere bize vize kaldıracak, üretimimiz, ihracatımız mı artacak, ekonomimiz düzelecek mi? Yok… Sadece sen hainsin, sadece de ben Harun’um… Ben buna işte bu nedenle sığ siyaset, bunları tartışan siyasetçilere de sığ adamlar diyorum… Ne için siyaset yapılır?
Ya sen, Sadece sağa söz ettin sol, çok mu derin, yok değil biliyorum ama ben muhalefeti eleştirmeyi sevmem, iktidara gelsinler onlara da bakarız… Ne diyorduk siyaset ne için yapılır? Sığ siyasetçi ile derin siyasetçi burada da fark edilir…
Derin siyasetçi devlet yönetmek için, toplumsal, yani kamusal fayda için siyaset yaparken diğeri, o kim demeyin sığ olan, dünde, bugün de böyledir, kişisel hedefler için siyaset yapar.. Kimi ihale kapmayı amaç edinir kapar, kimi bir müsteşarlık peşinde koşar koltuğu kapar, kimi atıl durumdaki binayı kamuya kiralamak için siyaset yapar, hazineden çalar… Kimi Kamunun arsasına, kimi kamu ayrıcalıklarını kendilerinden yana çevirmek için sığ siyasetlerini yaparlar… Deprem toplanma merkezlerine AVM yapacak kadar sığlaşırlar.. Ama taa 1930 da ekmek karnesi ne oldu, Hım falanca hocayı asmışlar, şu tahrikatı kapatmışlar, bunun dini inancına şunu yapmışlar, Ermenileri kesmişler, Rumları sürmüşler, Lozan’ı imzalamışlar…(Okumayan, Sormayan Vatandaş da servi Başarı, Lozan’ı Başarısızlık Sayar) Eee daha ne yapmışlar, yaptıkları fabrikalardan açtıkları ilahiyatlardan, Kurdukları Diyanet işleri Başkanlığından, Kuran Mealinin ilk kez anladığımız dilimiz Türkçeye çevrildiğinden de kimse bahsetmez… Her neyse…
Bunlar artık tarihi yargılar olmuş, siz sığ muhalefeti ve de iktidarı temsil eden siyasiler, sizler ne yapıyorsunuz veya ne yapmıyorsunuz da ülkemiz, milletimiz hep sorun yaşıyor…. Son 20 yılda ülkenin, milletin, vatandaşın, devletin toplam borcumuz kaça katlandı, neden? Birbirinizle tartışırken bunlar üzerine tartışın… Allah aşkına, biri çıksın bu kadar ekilebilir arazimiz varken, neden kendi kendimizi besleyemiyoruz desin…
Siyasetin konusu, devlet nasıl daha iyi yönetilir, sizin günümüz de ne yaptığınız ne yapmadığınız aslında… Ya insaf edin siyaseti toplumsal tarih üzerinden yapmayın, toplumsal gerilimlerden, siyasal olarak beslenmeyin… Bayramları bile ayrı ayrı kutlamayın, bayram bari birlik, barış karşılıklı saygı ve sevgi mesajları verin… Sığ siyasetten uzak durun, bir projenin toplumsal faydası, topluma maliyeti nedir onlara odaklanın… Bunlar zor değil ama sizin alanınız bunlar değil… Sizin alanınız, sığ sularda siyasal oyunlar oynamak… Biraz derin sularda yüzmeyi öğrenin, bize de, önderlik edin biraz bizde çıtamızı toplum olarak yükseltelim… Son olarak…
Biz sığ siyasetçiler yerine, entelektüelleri, bağımsız ekonomistleri, bağımsız siyaset bilimcileri, aydınları, alimleri dinlemedikçe bizi korkutarak, hep kendi yanlarında sığ sularda tutacaklar… Allah öncelikle ülkemizi yönetenlere, sonra onlara muhalefet eden, devleti yönetmeye aday olanlara, toplam da hepimize, iyi düşünceyi seçecek kadar feraset, yargılama yetegi versin dilerim, Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 1.11.17 – vatandasfikri.com
|