İŞİD’İ İŞİTTİK Mİ?

İşid denen örgüt, Esad’a karşı ÖSO için de savaşırken zalime karşı savaşmak üzere taraftar toplamış, yardım görmüş Suriye de alanı daraldıkca ve başka bölgeler de şii, sünni gerlimine dayalı husumetler geliştikce ismine bir de Irak eklemiş ve ırakda da kendine genel iktidarın mesepsel tutumundan dolayı da taban ve alan bulmuştur. En sonun da ise ismini Musul işgali ile işittirdi bize…

Daha önceleri birkaç ilcede ve yerleşim de kontrolu ele gecirmiş, ama bölgeyle ilgili devletler Esad’ı devirme, cenevre konferansı gibi konulara yogunlaşırken o tabir caizse atı alan İşid Musul’a geçmiştir. Bize süpriztir ama bölgedekilere sürpriz degildir. Nereden çıkarıyorsun derseniz…

Adamlar 1000- 2000 kişiyle onbinlerce güvenlik kuvveti bulunan 1,5 milyon nufusa yakın şehri, üstelikte büyük bir askeri güçü, araç ve gereçleri, zırhlı araçları neredeyse ortalama bir orduya yetecek kadar mühimmatı teslim almaları bir anlaşma sonucu olsa gerek… Eevet Irak genel hükümetinin meshepci tavrı sonucu rahatsız olan, eski askeri ve sivil bürokratlar ve sunni Arablar bana göre yanlış yaparak İşid’in önünü açmışlardır İşid de Musul’u işgal etmiştir. Yöre halkının yaşadığı genel hükümetten rahatsızlığı tam olarak bilmiyorum, ama böyle bir örgüte kurtarıcı gibi sarılmalarından anlaşılan ciddi bir mezhep sorunu yaşadıklarıdır.

 Şimdi orada oluşumu kim desteklemektedir? Burada kural tanımaz bir grubla kimse ne komşu olmak ister nede onların hakimi olduğu bölge de yaşamak ister… Yani Musul halkı için sorun bir di artık iki, Irak yönetimi için sunniler sessizdi artık ses veriyor, Türkiye Esadla uğraşırken şimdi elciliğini basan, vatandaşlarını esir alan bir grubla muhatap olmak zorun da kalıyor, İran Irak yardım isterse yardıma hazırız diyor, ABD de bu kabul edilemez bir durumdur Irak’ın toprak bütünlüğü korunacaktır diyor… İşid’i herkes işitti… En çok da biz işittik… Çünki bu örgütün elin de 80’e yakın vatandaşımız esir, tutsak veya zorla alıkonuyor her neyse ama mevcut durum en çok bizi rahatsız ediyor… Onların elin de canlarımız var… Bu örgütün mensubları ne kendi canlarını nede başka canları hesaba alan bir tavır için de degiller, bunu haberlerden biliyoruz… Farklı mezhep mensubu olunması öldürülme için neden olabiliyor, adamların anlayışı anlayışsızlık üzere…

Bizim önceligimiz ister operasyonla ister müzakereyle vatandaşlarımızın bu kendini çevreye kanıtlamaya çalışan yeni yetme örgütün elinden kurtarılmasıdır ki bu çalışmaların titizlikle yapıldığından eminin bizim dış işlerimizin bu konu da tercübeleri var.. Bu olayların bizi içten etkileme ihtimali ise çok düşüktür…

Bizim ülkemiz acısından buraya baktığımız da biz güçlü durursak bu olay bize tesir edemez, edemez diyerek de vatandaşların yaşadığı kültürel sorunlara da kulak tıkamamalıyız. TC vatandaşlığını etkili bir şekil de bütün etnik ve dini grupların kabul edecegi şekil de yayamazsak yani acık kapı bırakırsak bütün sorunlar bu acık kapıdan girer ve bizi de etkiler… Bunun için İşid’i işitelim ve ülkemiz de toplumsal barışı sağlayacak acılımlara devam edelim, bu acılımlarla da demokratik hukuk kurallarını, dinsel gerlilimlerin panzehiri olan laikliği ve eşit vatandaşlığı anayasamız da ve uygulamalar da, siyasetin dilin de öncelikli hale getirelim… Yani birileri bizim vatandaşlarımızın kültürel sorunlarını kullanarak onlara yaklaşamasın… 

Panige kapılmadan sayın Bülent Arıç tavrı ile, siyasetciler gerilim siyasetini bırakmalıdır. Bu gibi durumlar da karşılıklı suçlamalar yerine sorunun çözümü için akıl ve güç birligi yapılarak tavırlar takınılmalıdır. Bunu öncelikle gerilimi düşürmekle görevli iktidar partisi yapmalı, arkasından da muhalefet partileri gerilim siyasetinden uzak durmalıdır. Sıklıkla sokak siyasetine megilli Kürt siyaseti de artık kendini mecliste temsil edebildigine göre sokaktan yavaş yavaş çekilmeli ve hele yol kesip de kimlik sorma ucukluğuna hiç düşmemelidir… Ki böylece ortadoğunun bütün çalkantılarına rağmen ülkemiz bura da bir barış, huzur ve vatandaşları için mutluluk limanı olabilsin dileklerimle… Selam ve sevgilerimle…

Fikri Adil – www.vatandasfikri.com – Haziran 14