DİSTOPYADAN KAÇIŞ!!!
(((Ütopyaya Kaçış))) (((Cennete Kaçış!!!)))
Dünya da bazı ülkelerden bazı ülkelere göç var, vatandaşlarının kaçtığı ülkeler cağın yönetim anlayışını, ekonomik paylaşım modellerini, sosyal yaşam seviyesini yakalayamamış ülkelerdir. Bunlar genellikle ya tek adam yönetimleri, yada çeşitli gerekçelerle toplumsal baskıların yüksek olduğu ülkelerdir… Göç edilen, sığınılan ülkeler ise vatandaşların haklarına hukuklarına, dayalı özgürlüklerin yaşandığı ülkelerdir…
Şimdi bu ülkeleri Ütopya ve Distopya üzerinden değerlendirelim mi?
Önce kaçılan ülkeleri Distopya üzerinde anlayalım sonra Ütopya nedir ona bakalım…
Distopya: Distopik bir toplum, otoriter ve baskıcı bir sistem olarak ifade edilir, böyle bir toplumda baskıcı yönetimin, her olaya, kişisel alanda dahil müdahale eden bir otorite ve otoriter yapıyla neredeyse kişilerin özel hayatlarının olmaması durumunu diyebiliriz… Öte yandan bireyler, baskıcı düzene ya boyun eğmekte veya eğmek zorunda kalmaktadır.. Bu kavramı ilk kez John Stuart Mill tarafından kullanılmış 'kötü bir yer, yaşanılması zor bir toplum' anlamı verilmiştir… Bana kalırsa kısaca distopya nedir dersek, zalimin zulmettiği, adaletin, hakkın hukukun, özgürlüklerin olmadığı yer derim… Bu tür ülkelerde yaşayanlar için normal ülkeler bile ütopya sayılır, yani bizim kültürün tabiriyle cennet… Örnek vermek gerekirse, Afganistan da Yaşayan biri için Türkiye cennettir, orada yaşayan birinin eline ilk fırsat geçtiğin de cennete kaçar… Kaçılan yerleri ütopya ile anlamaya çalışırsak, genelde Müslüman ülkelerden Hristiyan batı ülkelerine doğru bir kaçış var, doğrusu söylemek gerekirse fırsat bulunsa bizim ülkemizden bile gidecek çok vatandaşımız var…
Ütopya: Ütopya, var olmayan, var olduğu düşünsel olarak kurgulanan ve gelecekte var olabileceği düşünülen, devlet ve toplum tasarılarıdır… Ya iyi olanı yap, ya da iyi olanı düşün, ya iyi olanı yaşa, ya iyi olanın yaşandığı yerleri hayal et… Buna benzer bir şey ütopya, henüz uygulama alanı bulamamış toplumsal ve siyasal düzen şekilleridir. Ama göç edilen ülkeler kısmen Ütopyalarını gerçekleştirmiş toplumların ülkeleridir… İki konuda da kitaplar vardır, okunması durumunda daha detaylı bilgiler edinilecektir… Bizim derdimiz yaşanılanları görmek ve göstermek, bunların iyilerine iyi, kötülerine kötü diyerek iyinin yaşanması, kötünün yaşanmaması için düşünmek, davranmak, çalışmaktır…
İşte iki kavram distopya ve ütopya arasındaki farkındalık yaratarak bunlar üzerinden iyi ve kötü olan yönetim, toplum şekillerine zulmeden, zulmedilmeyen, adil olan toplumsal düzenlere dikkat çekmektir… İnsanın dahası canlıların acıdan, zulümden kaçarak mutluluk arayışlarının aslında bir ütopya arayışı, mutluluk huzur arayışıdır… Buna kim engeldir yine insan, işte bu nedenledir ki özgürlük, toplumsal sorumluluk dengesini kuracak bir toplumsal düzende tüm insanların yaşaması isteğimle, Selam ve Sevgilerimle Yaşadığınız Yerlerin Cennet gibi olması dileklerimle…
Fikri Adil – vatandasfikri.com ---23.3.19
Kaynaklar
-
-
-
http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=645
|