İSRAİL’İN YARAMAZLIKLARINI HERKES GÖRDÜ

Türkiye Başbakanı bu yaramazlığı alışkanlık yapan devlete artık bir dur diyelim diye Dünya kamuoyuna seslendi, Dünya kamuoyu bu makul sese kulak vermelidir.

Devletleri değerlendirirken devlet ne yapar ve ne yapmazla devletlerin değerlendirerek Türkiye başbakanına destek veya köstek olalım, diyerek konuyu açalım.

Dünyada devlet geleneğini hiçe sayan devletler var olageldi hep, hukuk düzenlerini kendi çıkarlarına göre yorumladılar, düzenlediler, insan haklarını yok saydılar, evrensel hukuk kurallarından kendi hukuk kurallarına aktarımda bulunamadılar. Bu devletlerin bir bölümünde İsrail gibi demokratik seçimle iş başına gelen iktidarlar bulunmakta, diger bir bölümünde otoriter yöntemler kullanan kişiler bulunmaktadır. Demokratik yöntemle işbaşına gelerek otoriter yöntem kullanan İsrail iktidarı hem komşu devletlere, hamda koşu halk Filistinlilere lüzumundan fazla baskı ve saldırganlık sergilemektedir. Bu saldırıları ele alırken savunma maksatlı olanları anlayışla karşılayabiliriz. Filistinliler zaman zaman şiddete başvururken insani ölçüleri hiçe saymışlardır. Bu hiçe sayışlar karşılıklı şiddeti tırmandırmıştır, Allah korusun bu şiddet ve zulüm biz insanları hayvanlaştıracaktır. Hayvanlar oysaki ya aç kalınca saldırır, yada onların alanları direk işgal edilince saldırganlaşır ve savaş ilan ederler.  İsrail’in burada durumu nedir, işgalcimidir, işgale mi uğramışmıdır? Buna göre de değerlendirelim isterim.

Filistinliler acısından bakınca işgalci, İsrail acısından bakınca toplumsal düzene uymayan teröristlerle mücadele var.

İki acıdan da değerlendirelim, orada yaşayan halk Filistinliler zaman zaman öyle eylemler yaptılar ki haklılıkları ve hakları bu eylemlerin gölgesinde kaldı. İsrailliler öyle saldırılar yaptılar ki yaşam haklarını yok saydılar Filistinlilerin, yaşam hakları yok sayılanlarda can havliyle daha insanlık sınırını zorlayan eylemlerle cevap verdiler bu saldırılara. Bir müddet sonra işimiz saldırmak ve saldırmak oldu. Aslında yaşamak ve yaşatmak olmalı degilmiydi?

Evet yaşamak/yaşatmak olmalı amacımız, ölüm, ölme ve öldürme isteği istisna olmalı değil mi bence evet.   

Ama İsrail bir devlet olmasına rağmen öldürme eylemine neden aramaktadır. Devlet iç hukuk kuralları koymuş ona hem vatandaşların hem de kendisinin kurumlarının uymasını sağlayacak yargılama sistemi kurarak ona göre cezalandırması gerekmez mi? Hukuk devletiyse öyle, çünkü hukuk öldürmeyi emretmez, suçluluğunun durumuna göre cezayı ve ağır cezai durumlarda da öldürmeyi gerekli görebilir.

Devletlerin devletlerle ilişkileri de uluslar arası bir hukuk kurallarına bağlanmıştır. Bu hukuk kuralları ile hareket etmeye devlet anlaşmalar aracılığıyla söz vermişlerdir. Bu söz verme işini İsrail mavi Marmara gemisinde olduğu gibi sık sık çiğnemekte verdiği sözlerden caymaktadır. Kişilerde bile verilen sözlerinden cayanların güvenilirliklerine kendileri zarar verirler.  Şimdi kendilerin dahil bütün semavi dinler verilen sözde durmanın gerekliliğini önermektedirler, yine dinler anlaşmalara uymanın gerekliliğinin altını çizerler,

Bütün dinler yine Ahsen’i Beşer olan (canlıların en iyisi, engüzeli) insanı yaşatmak üzerine emirler vermektedir, öldürmeyeceksin, bir insan öldürdüğünde bütün insanları öldürmüş gibi günaha girer ama biz ne yapıyoruz, öldürmek için mutlaka bir nedenimiz oluyor yazık insanlığa ne kendi yaşatmayı beceremiyor, nede Tanrının yaşat emirlerini dikkate alıyor.

Türkiye  Başbakanı bu öldfürmeye kanıksamış devleti Dünya kamu oyuna deşifre etti, Şimdi Dünya kamu oyu ister tepki gösterir ister öldürmeleri ve ablukayı onaylar.

 Orta doğudaki mazlum milletler Türkiye bu sorunu Dünya gündemine taşıdığı için her gittiği ülkede sevgi gösterileriyle karşılanmaktadır. Bu durum Orta Doguda eksik olan kanaat önderini çıkarabilir. Kendisi İnanç yogunluğu içinde olan bir Müslüman liderdir, bu özelliğiyle burada yaşayan Müslümanlar tarfından daha rahat kabül görecegi  öngörülebiliyor.

İsarail devletinin yapması gereken, düşman sayısını artırmak degil azaltmaktır. Bu nedenle Türkiyenin talebini iyi degerlendirmeli ve makul bir çözümle bu sorunu çözmalidir. Sizin vede bizim dostta ihtiyacımız vardır. Ama bu olayların gidişetı sizleri bulunduğunuz şu konumdan daha geri götüreceği görülmektedir. Daha önceleri bir liderle anlaştığınızda ülke sizi destekliyordu, Mısırda olduğu gibi. Ama şimdilerde muhalif sesler her yerde.

Ayrıca terör örgütleriyle temas düşünüldüğü ile iliğili haberler duyumlar alınmaktadır. Bu haber ve duyumlar temenni ederizki dedikodudan ibarettir, yoksa tanınmış bir devletin illegal bir örgütle tanınmış bir devlete karşı işbirliğini diğer devletlerde hoş karşılamamalıdır/karşılamazlar. Yarın onlarında bir içde terör sorununa diğer devletin körüklemesini hiçbir devlet istemez. Kaldıki şimdi teröre karşı bütün devletler işbirliği içine girmektedirler. Barış herkesin ihtiyacıdır. Barış yaşatmaya terör öldürmeye hizmet eder. Fikri Adil

Sonuç olarak devlet ve devletcik olamayı devletlerin kendi davranışları belirler Dünya devletleri bu durumu artık degerlendirmelidir.

Barış için çalışmalıyız, yaşamak yaşatmak istiyorsak. Selamlar barışa…