AKIL KONTROLÜ

AKLIMIZI KONTROL ETMEZSEK EDERLER,

Reklamlar, propagandalar, yönlendirmek amaçlı haberler, size sanal ortamdan, internetten ulaşan bilgiler derken, adeta biz, biz olmaktan çıkıyoruz, artık edindiğimiz bilgiler oluyoruz… Bu ne demektir derseniz, aklımızın kontrol edilmesi derim. Hele bir 25 kare hikayesi var ki, siz bir şey görmeden görmüş oluyorsunuz, yani göz görmüyor, beyin görüyor, ya da biz Müslümanların dediği gönül gözümüze bu 25 kare ile istedikleri ürünlerin reklamını, istedikleri siyasal dini düşüncenin propagandasını ve telkinini yapıyorlar, istedikleri düşüncelerin sembolleriyle bizi istedikleri gibi düşündürüyorlar… İstedikleri gibi düşünürsek, aklımızı onlar kontrol ediyor demektir, bu ise onların kölesiyiz demektir ki!!!  Aklımızı muhafaza etme sorumluluğumuz var unutmayalım…

Biz bize gelen bilgileri seçmezsek, bize gelen her habere inanırsak, bizim adımıza siyaset yapanları sorgulamazsak, bize dini inanış ve düşünce telkin edenlerin düşüncelerini dinin önemli kaynaklarıyla kontrol etmezsek, aklımızı kontrol ederler… O zaman ne olur?

Onların istediği gibi yaşarsın ama kendi istediğin gibi yaşadığını düşünürsün, onlar giydiğini giyersin, onların içtiğini içersin, onlar gibi tatil yaparsın, onların kullandığı marka ve ürünleri kullanırsın bu düzeni de onlar kurmuştur ve sana istediklerini yaptırarak seni sömürüler, bizi bir ekonomik hayvan haline getirirler.. Yani sana ne verilirse onu kullanırsın, onu yersin onu içeriz, bunların karşılığında da onlara para verirsin… Bunlar kim?

Bunlar dünyanın ekonomik ve iletişim ağını kontrol edenlerdir, bazen bir devlet, bazen bir holdigin bazen bir dini cemaattir.. Devletler uluslararası çıkarları gereği bizi istedikleri gibi düşündürecek bilgi bombardumanına tutarlar, bizde onların düşmanını düşman ilan ederiz… Aynı Irak ve Suriye de olduğu gibi… Bir şirket ürettiği ürünü satmak ister bunun için diğerlerinden daha işlevsel olduğunu, daha iyi ve güzel olduğunu bize gönderdiği bilgilerle bizi aklen işlemesi gerekir ki, biz diğerini almayalım onu alalım… Dini cemaatler olur, dini cemaatler kendi dini yorumlarını gerçek hatta tek gerçek olduğunu bunun nedeninin de kendi şeyhlerinin, Şıhlarının cemaat liderlerinin gönül gözü acık olduğunu, rüyasında peygamberimizle ve meleklerle görüştüğü efsanesini üretirler bu efsaneye inananların akılları artık cemaatin kontrolüne girmiş demektir. Biz ne yapacağız ki aklımızı nasıl koruyacağız?

Öncelikle bize gelen ister reklam, ister propaganda maksatlı siyasal düşünce, ister dini bir cemaatin dini telkini olsun bize ulaştığın da bunu ilk olarak doğru kabul etmemektir. Bu ne demektir, bir içecek markası kendini hayatın anlamı diye sunarsa, sen hemen hayatın anlamı bu u diyeceksin? Bir araba, cep telefonu, bilgisayar biz en iyiyiz diyor, diyecek biz başka bir marka ve ürünle bunları kıyaslamazsak, bir siyasal düşünce ben toplumun şu sorununu çözerim dedi, siz diğer düşüncelerin nasıl çözdüğünü araştırmazsanız o siyasal düşüncenin akılınızı kontrol etmesine izin vermiş olursunuz. Biz izin verirsek bizim aklımızı kullanırlar, biz aklımızı bizim mi, yoksa başkanlarının mı kullanmasını istersiniz, isteriz? Tabiki kendimiz kullanalım isteriz, bunun için de, öncelikle içinde olduğumuz siyasal ve dini gruplardan gelen bilgiler de dahil olmaz üzere hepsini akıl süzgecinden geçirmeliyiz, bu gelen bilgileri başka kaynaklarla değerlendirerek, ölçerek kabul etmeliyiz ki, aklımızı kendimiz kullanabilelim…

Aklımızı kendimiz kullanmak için bilgi kaynaklarımızı çeşitlendirmeliyiz, çünkü akıl bilgiyle çalışır der, kendi aklımızla düşündüğümüz ve bu düşüncelerimizi uygulayarak yaşamak dileğiyle… Selam ve sevgilerimle…

Fikri Adil – 14.0.16 --- www.vatandasfikri.com