DEMOKRASİ KALESİ

(Son Kale Yıkıldığın da!!!)

(Son Irmak Kuruduğunda, Son Ağaç Kesildiğinde, Son Balık Tutulduğunda, Beyaz Adam Paranın Yenmeyecek Bir Şey Olduğunu Anlayacak. Kızılderili Atasözü)

Bu söz çevresel felakete ve kapitalist hırslara dikkat çekmek için 17-18 yüz yıllarda bir Kızılderili düşünür tarafından söylenmiş diyelim ve devam edelim… Şimdi ırmaklar kirleniyor biz derelerimizden su içerek büyüdük, şimdi ise aynı derede yüzemiyoruz bile, yarın o kadar kirlenecek ki, balıklar ölecek bazı ırmaklarda, dereler de öldüler bile bitkiler de sulanamayacak,  su onlara can vermeyecek kirliliğinden dolayı ölüm verecek çünkü… O yöne doğru dünyalılar olarak gidiyoruz ve iki yüz yıl içinde bu kadar yol almışız… Bu çevresel sorunlar bir de yönetimsel sorunlar var bunlar ise…

Yönetimsel sorunlar da toplumsal sorunlar olarak ortaya çıkıyor, insanlığın daha ilk yılların bugünedek daha iyi yönetim arayışları devam ediyor, şimdi ettiği gibi… En iyi, en az kusurlu rejim demokrasi, başkaları da var Müslümanların kurmaya çalıştığı yönetim sistemleri, sosyalistlerin kurmaya çalıştığı yönetim sistemleri ama daha bu başarıyı yakalayamadı neden derseniz kısaca değinelim mi?

Demokrasi, öyle çok ısrar etmez bu benim ilkem diyerek diretmez biraz yönetimlerin, biraz halkın, biraz da kendisinin istediklerine göre bir yönetim sentezi yapar… Böylece kendini reformlarla Islahatlarla yeni durumlar için yeniler yeni durumlara adapte olur, hem toplumun istediği şekli alır, hemde zamanın gerektirdiği şekli… Böylece hem istenilen olur hemde uzun soluklu olur, demokrasinin gücüde buradan gelir… İktidarı kim kullanacak halk karar verir, iktidar babadan oğula geçmez seçimle geçiş yapar, iktidara gelenler ise gelemeyenlerin hakkına, hukukuna dikkat ederler, işte bu nedenle demokrasiler de Yasama, Yargı, Yürütme güçler ayrılığı içinde ayrılmıştır… Birbirini denetleyerek demokratik bir yönetim dengesi oluştururlar… Öte yandan…

Bu arada ben bunlara demokrasinin bel kemiği, demokrasinin kalesi diyorum, iktidara alternatif iktidar olmaya çalışanlar muhalefet olarak, denetim görevi yapar hazırlanan yasaları Anayasa Mahkemesine taşır, bazı durumlarda protesto gösterileri yapar, İktidar değişikliği için hazır dururlar ve ekonomik sosyolojik projeler sunar biz vatandaşlara seçme hakkı muhalefet varsa doğar… Bu ne demektir??

Kısacası muhalefet demek seçim demektir, muhalefet yoksa seçim yok demektir, demokrasi yok demektir, ister yargı ve yasamada görev yapanlar, ister iktidar partisini destekleyen demokratlar, ister partisiz demokratlar, muhalefet partisinde, muhalefetin demokrasi için ne kadar önemli olduğunun bilinçli, bilinçsiz muhalefet edenler, demokrasi kalesi ayakta dursun istiyorsanız, tabiki istiyoruz seslerini duyuyorum… O zaman muhalefet partilerinin iktidar talep edecek kadar gücü olması için çalışmalıyız… İktidara alternatif projeler oluşturulmasına yardım etmeliyiz… Yok kaç siyasal parti iktidar partisine katıldı, doğacak muhalefet partilerine, siyasal alternatiflere siyasal kürtaj yapıldı, bu iktidar için iyi gibi dursa da, aslında kötü bir durumdur… Sen rakibini yok ederken yarışma heyecanını da yok edersin, bir aşamada sonra atalete düşersin ki… İktidarı kullananlar içinde biz vatandaşlar içinde iyi bir şey değildir, muhalfet demokrasinin bekçisidir, sigortasıdır, o olmadımı olmaz…

 Son muhalefet yok olduğunda demokratik seçimler, rekabetler de yok olur, bu son derenin kurması, son balığın tutulması, ölmesi gibi bir şeydir… Bu siyaseten düşünüldüğün de son muhalefetin yok edilmesi demokrasinin yok edilmesidir, demokrasi kalesinin yıkılmasıdır ki… Tüm demokratlara demokrasinin yaşatılmasının gereğini hatırlatır, demokrasi kalesi olan muhalefetin ayakta alternatif üretecek kadar güçlenmesi için demokratları muhalefet partilerin de siyasete davet ederim… Demokrasi İçin, Seçimlerin Olabilmesi İçin, Seçilen Yönetimin Denetimle İyi İşler Yapabilmesi İçin Demokratik Muhalefetin Demokrasi Kalesi Olduğunu Anlatabilmişimdir Umarım… Selam ve Sevgilerimle…

Fikri Adil – 9.1.18 – vatandasfikri.com

Kaynak

1-   Demokrasinin Öneminin Anlaşılmadığı Siyasal Ortamlar ve Kişiler