KRALIMIZ, KURALIMIZ
Biz İnsanlar, Birlikte Yaşamak İçin Toplumsal Kurallara İhtiyaç Duyarız, Bunun Yanı Sıra Yönetimlere İhtiyaç Duyarız, Bunun İçin de Kurallara Gerek Vardır.
Bu kurallar 2500 yıl kadar gerilere gittiğimiz de Yunan da, daha gerilere gittiğimizde Mezopotanya da, Mısır da ortaya çıkmıştır… Bizlerde düşünce oluşturacak belgeler olmadığı için Yunan medeniyeti dışındaki eski medeniyetlerle ilgili yeter derece de bilgilerimiz bulunmamaktadır… Onlarla ilgili bilgilere Arkeloglar, ulaşmaya çalışmaktadırlar… Sonuç da şuraya geleceğim her toplum bir Kralı, yani yöneteni, ve de Kuralı vardır, buna ister sistem deyin, ister rejim deyin, istersenizde başka bir şey deyin, ben buna toplumsal düzen derim. Biz insanlar, istisnalar dışında toplumsal düzen içinde yaşarız, bu yaşayışın da bir düzene ihtiyacı vardır, bu düzen kurallarla, yani kanunlarla, yasalarla oluşur… Kanunlar ve yasalar neden vardır? Neye neden olmalıdır? Gibi başlarsak eger….
Kurallar, Kanunlar, Yasalar toplumsal düzene hizmet etmek için vardır, toplumsal düzen içinde biz insanlarında sorumlulukları ve hakları vardır… Yönetimlerinde hakları ve sorumlulukları vardır, devleti yönetenlerle, devletin vatandaşları arasında zaman zaman sorunlar yaşanır, devleti yönetenlerin topluma hizmet etmek yerine keyfiliklere düştükleri görülür… İşte tam bu noktada kanunlar onları da sınırlar, sınırlamalıdır. Bu sınırlamayı başaran toplumların toplumsal düzenleri daha da sağlam ve güçlü olmaktadır… Yani herkesin Kralı Kurallardır, Kanunlardır, Yasalardır… İkinci sorumuz neydi, Kanunlar neye neden olmalıdırdı…
Kanunlar ahlak ve adalet üzere yaşamaya neden olacak şekilde oluşturulmalıdır, oluşturulmadığında bazılarına ayrıcalıklar tanındığında toplumda, acık ve gizli bir sorun başlar… Açık toplumlarda vatandaşlar açıktan tepki gösterebildiklerinden dolayı tepkileri de acık olur… Kapalı ve otoriter toplumlarda vatandaşlar teba, kul gibi düşünülür tepkileri isyan sayılır, o yüzden sorun gizli gizli büyür, yönetenlerin güçsüzlükleri hissedildiği zaman, birazda dış destekli olarak yönetenleri yok etmek üzere isyan başlar… Bu tip sistemler de yaşayan vatandaşlarda, yönetenler de genelde müzakereye kapalıdırlar… Bu müzakereye kapalı olma hali çatışmaların daha kanlı geçmesine neden olur, bir taraf bir tarafı yok edinceye veya itaat altına alıncaya kadar çatışma kanlı bir şekilde sürer… Acık toplumlarda, yani demokrasiler de ise hem yönetenler, hem vatandaşlar müzakereye açıktırlar, böylece birçok çatışma, daha başlangıçta müzakereyle sonuçlandırılır… Bunun için kanunların müzakereye izin verecek şekilde hazırlanmasını gerekir.. Kanunlar böyle durumlarda bile topluma hizmet eder, hatta kanunlar ortaklaşa yapılırlar… Ortaklaşa yapılırken neye dikkat edilir?
Otak iyiye, o zaman da ortak iyi nedir sorusu ortaya çıkıyor, ortak iyi toplumda yaşayan vatandaşların ne kadar çok iyiliğine neden olursa ve ne kadar çok vatandaşın rızasına dayanırsa o iyi kurallar, kanunlar, yasalardır diyebiliriz… Orta iyiye neden olacak kurallar nasıl oluşturulur diye sorduğumuz da vatandaşlardan seçilenler meclislerde ortak iyiyi arama amacı taşıyan müzakerelerle, ortak iyiye en yakın yasalar, kurallar, kanunlar oluşturulabilir…
Başka bir ölçümüzde hukuk acısından düşündüğümüz de ise yargılamalarda adalete neden olacak hukuk kuraları ve yargılama sistemi de kurallarımızın, kanunlarımızın, yasalarımızın ortak iyiye neden olacak şekil de düzenlenmesi toplumsal sistemimizin iyi işlemesine neden olacaktır… İyi işleyen toplumsal düzen ortak iyiliklere neden olacak ve toplumda yaşayan vatandaşlar iyi yaşadıklarından sistemden memnuniyetleri artacak ve sisteme gönüllü uyacaklar… Amacımız ortak iyiyse kurallarımız Kral olacak, Kurallarımızı da, Ortak İyiyi Amaç edinerek Yapacağız, Yapmalıyız, Düşüncesi, Dilekleriyle… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil --- 3.9.17 --- vatandasfikri.com
|