DÜŞÜNCEMİZE KARŞIDAN BAKABİLMEK
Düşüncelerimiz olur, bizimdir, bizim olması, bize özgü olması gayet normaldir, düşünce ne için ortaya çıkarü seçilir, iyi olduğu için acaba düşüncemiz iyimidir, doğrumudur, bize ve içinde yaşadığımız toplumumuza ve insanlığa ne katacaktır… Yada ne katmayacak, belkide düşüncemize karşıdan bakamazsak fitne, fesata neden olacak, sorun çıkaracak düşüncemizden beklediğimiz iyiye, faydalıya, güzelliğe, barışa, adalete, ahlaka, mutluluğa ulaşamayacağız… Evet, iyi düşünce bizi bunlara ulaştıran düşüncedir, bunu nasıl anlarız, karşıdan bakarak, bu ne demektir, derseniz?
Düşüncemize karşıdan bakmak, onu eleştiriye açmak, düşüncemizi eleştirenleri can kulağıyla dinlemek demektir, düşüncemiz üzerine düşünmek demektir, hem eleştirilerle, hem de öz eleştirilerle düşüncemizi eksikliklerden arındırmak demektir, yapabiliyormuyuz, bunun cevabını siz verin, bizim kararımız ve düşüncemiz üzerine söz söylendiğin de ne yapıyoruz, hiç düşündünüz mü? ……… Ya işte böyle ya düşüncelerimiz eksikse, bu eksik düşünceler toplumumuza zarar verecekse, veriyorsa, düşmanlıklar üretiyor, hatta zaman, zaman bu düşünceler kaosa (Kargaşaya) neden oluyorsa demek ki düşüncelerimize karşıdan bakamıyoruz demektir… Bunu yapabilen toplumlar ilerliyor, bizde ilerliyor numarasıyla kendimizi avutuyorsak…. İşte o zaman düşüncemiz üzerine düşünmemiz gerekiyor demektir…
Evet, insanlığın ilerlemesin de nelerin katkısı vardır dersek, bana göre, aklın, bilginin, düşüncenin, bilimin ve inancın bunlar üzere ürettiğimiz bilginin, bu düşünce ve bilgilere zaman zaman karşıdan bakabilmenin katkısı olduğunu düşünenlerin ilerlediklerini görüyorsak… Bunun için düşüncemizi alkışlayanlar kadar, muhalefet edenlerin de, hatta alkışlayanlardan çok eleştirenlere ihtiyacımız olduğunu anlamış, eleştirenlere kulak verme kararı vermiş, düşüncelerimize karşıdan da bakmaya hazırız demektir… Tam işte bu noktada küçük ama önemli bir ayrımı hatırlatarak yazımıza devam edelim…
Bu ayrım nedir, bu ayrım eleştirileri ehlinden almaktır, bu ne demektir, ekonomi konunsunda ki eleştirileri, çaycı Hüsodan değil bu konuda kendini ispatlamış Durmuş Yılmaz dan almak gerek… Akademik camiadan, konusun da kendini ispatlamış kişilerden almak demektir, yoksa bizi düşüncemizden caydırmak için yapılan eleştirilerle, bizim düşüncemizin eksikliklerini tamamlamak üzere yapılan eleştirileri ayıramıyorsak, bizde sorun var demektir, belki de eleştirileri bu nedenle susturuyor olabilirmiyiz? Örnegin bir soru Hollanda, bizim bir ilimiz Konya kadar bir toprak parçası İstanbul’dan daha az nüfusuyla bizden neden daha fazla üretim ve ihracatı nasıl yapıyor diye sormazsak, televizyona çıkan her siyasetçi ihracat rekorları kırıyoruz diye bize hikayeler anlatırsa, akademisyenlerde siyasilerin bu söylemini onaylayan konuşmalar yaparsa düşüncemize karşıdan bakmıyoruz, yada bakamayanları dinliyoruz demektir… O zaman bir yerler de sorun var acaba nerededir? Ya arkadaş susuyoruz sende sinirlerimizi çok zorluyorsun, ülke güllük gülistanlık, yoksa sen yanlış televizyon mu izliyorsun, bizim siyasilerin savunduğunun tersini savunuyorsun, bizi eleştiriyorsun, ne ayaksın, hainmisin, ajanmısın, toplumun beynini zehirliyorsun, düşüncemize karşıdan bakacakmışız, ne felsefe yapıyorsun, şunu alın sesini çıkmaz hale getirin, yazıktır çoluğu çocuğu vardır, fazlada bir şey yapmayalım diyenlerdenseniz… Küçük bir uyarı ile yazıya son vereceğim…
50 yıl geriye gidelim bizimle aynı seviyede olan G. Koreye bakalım, Simgapura bakalım, onlar neler yapmışlar, nasıl ilerlemişler, biz neden hep yarım kalmışız, acaba okullarımızda, egitmimizde felsefeye önem vermeyişimizden olmasın, matematiğe önem vermeyişimizden olmasın, bilgiye, düşünceye değil, ezbere önem verişimizden dolayı olmasın… Her neyse yazı çok uzadı, okumayan toplumumuzda yazı yazmanın zorluğunu biliyor, üstelikte bir de uzun yazmanın anlamı olmadığını da biliyor… İşte bir soru daha acaba düşüncemiz üzerine düşünmemenin nedeni okumamamız olmasın, yada uyutulmamız için yazılanları okumamız olmasın!! Uzattın be abi, kafam karıştı… Özür kardeşim niyetim düşüncelerimiz üzerine düşündürtmekti, kafa karıştırmak değil… Kestim be kardeş, kısacası eleştiriye, öz eleştiriye düşüncelerimizi açalım, düşüncelerimize karşıdan bakalım, ne diyoruz, ne düşünüyoruz, düşüncemizin eksikleri nelerdir, bunu anlamak için eleştirileri iyi dinleyelim öneririm… Selam ve sevgilerimle..
Fikri Adil – 14.3.17 – vatandasfikri.com
|