KONUŞMA DİLİ İLE, YAZI DİLİNİN FARKLILIĞININ TOPLUMSAL ETKİLERİ
HAYATI ANLAMA/ANLAMLANDIRMA ARACI DİLDİR
( Cumhuriyet dönemin de dilde yapılan değişimleri, konuşulan dille, resmi dilin, yazın dilinin birleştirilmesi, toplumun devletinin, yazarın dilini anlayabilmesi için yapılan bir dilde bileştirme değişimi olduğunu düşünebiliriz)
Biz de genel olarak öteden beri konuşma dili ile yazı ve edebiyat dili, hatta devletin resmi dili harf devrimine kadar hep farklı olmuştur… Bu durum saray kültürü ile halk arasında ki kültürel uçurumun da nedenidir, halk dil farkı nedeniyle okuması olsa da bu yazı dilini anlayamamıştır… Konuştuğu dil başka, şiirde Edebiyat da resmi yazışmalarda kullanılan dil başkadır… Dil durumu böyle iken din dili ise yine anlayamadığı bir dil Arapçadır, dininin dili yabancı, devletinin dili yabancı, dolayısıyla ne dinimizi kaynağından öğrenebilmişiz, nede edebiyatımızı Karacaoğlan, Yuınus, Pir Sultan dışında anlayabilmişiz… Suçlu kim devletliler değil bir kere, onları Allah gönderdi başımıza, bu dili konuşamayan Halktır… Efendim halk kendi dilini konuşuyorken biz yeni bir dil icat ettik, bunu da halka öğretemedik mi, öğrenmediler mi?? Bu tartışma hala devam etmektedir, çok gerilere gitmeye gerek yok 1800 lü yıllarda yazılan edebi eserleri, resmi yazışmaları konuşma diliyle anlamamız çok zor… Ciddi kompozisyon yeteneği olmalı ki bu dili anlayabilelim… Cumhuriyet dönemin de dil de yapılan değişimleri, konuşulan dille, resmi dilin, yazın dilinin birleştirilmesi, toplumun devletinin ve yazarlarının dilini anlama değişimi olduğunu söyleyebiliriz….
Şimdiler bazılarımız hala neden harf devrimi, dil birleştirilmesi yapıldı, diyorlar, yapılmasaydı edebiyatçımızı anlayabilecekmiyldik, hadi eğitim dili ile bu aştık o zaman konuşma dilimiz hangi dil olacaktı, anlayabilecekmiydik? Harflerin önemi çok yok, dil senin konuştuğun dilin değilse sorun, evet devletinin diliyle senin dilin farklıysa, kültürünün aktarılmasında en önemli araç yazı dilinle konuşulan dilin farklıysa, sen düzgün bir şekilde yeni kuşaklara anladıkları dille kültürünü, dinini aktaramazsan işte böyle bir toplum ortaya çıkar… Nasıl bir toplum diyorsanız aynı soruyu ben size soruyorum nasıl bir toplumuz, içinde yaşadığınız toplumdan memnunmusunuz? Ahlak, adalet, Merhamet hoş görü, karşılıklı inançlara ve düşüncelere saygılı, demokrasiyi özümsemiş bir toplummuyuz, kendimize beklediğimiz saygı kadar karşı tarafa saygı gösteriyormuyuz? İşte kültürel kopukluğun geçmiş nedenleri, günümüz nedenleri ise daha başka…
“”Her hareketin bir enerjisi vardır, Kültür de toplumsal hareketlerin enerjisidir. Fikri Adil””
Şimdi ki sorun ise yabancı diller ve asalak bilgiler, İngilizce birçok okulun resmen eğitim dili, hadi bu geçtik, İnternet dili aşağı yukarı İngilizce… Hadi bunu da geçtik bize bu iletişim kanallarıyla gelen bilgiler bizi kültürel olarak bozan asalak bilgilerdir… Yani işe güce yaramaz bilgilerdir, bilinen atalete düşmüş bilgi bombardumanı altındayız ve bu bombarduman aynı devletin resmi dili ile halkın dilinin farklı olması, halkının edebiyatçısın diliyle kendi arasında konuştuğu dilin farklı olması nasıl hayatı anlamamızı engellemişse… Şimdi de asalak bilgileri bilgi sanarak yine hayatı anlayamıyoruz, anlamlandıramıyoruz… Geçmişte bilgiye ulaşamadığımız için anlamlandıramıyorduk, şimdi ise atalete düşmüş bilgi bombardımanından dolayı hayatı anlayamıyoruz…
Dil hayatı anlamlandırma aracımızdır, bu aracı iyi kullanamazsak işte böyle anlamsız işlerin kurbanı oluruz… Hadi artık yazı dili, resmi dil, edebiyat dili konuşma dili birleşti, ama birde şu bilgi kirliliğini ne halletsek de asalak bilgilerden kurtulsak hayatı daha iyi anlamlandırır, sorunlarımızı daha çabuk teşhis eder ve çözeriz umuduyla selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil -- 30.04.2016 06:52 – www.vatandasfikri.com
|