DİN ve DEMOKRASİ
Önce bu iki sosyolojik olguya kavramlarla yaklaşalım sonra, kendi düşüncemizi ifade edelim, ne dersiniz?
Din nedir ki, Allahın emirleridir, bizim inancımıza göre peygamber aracılığıyla bize vahiy yoluyla bildirilmiştir… Ne için bildirilmiştir dünyada iyi yaşayın, iyi yaşarsanız cennet vaadim vardır diyerek.. İyi Yaşamak nedir sizce? Bu soruya cevabı size bırakıyorum, demokrasiye geçiyorum, demokrasi nedir sorusuna cevap aramaya çalışarak devam edelim bakalım!
Demokrasi, devlet yönetim şeklidir, devlet yönetiminin çeşitli şekilleri vardır, demokrasi bana göre en az sorunlu olandır, neden derseniz? Yönetimi toplumun fertleri seçimle belirler.. Sonra monarşi vardır yönetim şekli olarak buna krallık, padişahlık da diyebiliriz. Kime yönetim verilecek sorusu vatandaşlara sorulmaz, yönetecek aile bellidir bu aile fertleri arasında yönetim dolaşır durur…. Genel olarak en büyük erkek evlat yönetime gelir… İyidir kötüdür bilinmez, topluma da bumu yönetsin diye de sorulmaz… Bu yönetim dini bir yönetim şekli gibi uzun yıllar topluma sunulduğundan, toplumda da böyle bir algı oluşmuştur… Gerçekten de dinimidir? Bu konuya dinidir diyenlerin, daha geniş bir araştırma yapmaları gerekir… Ben dini degil siyasi diyenlerdenim, bu konuya nasıl devam edelim derseniz? Ben Meşveret ve istişare kavramlarının bize mesajlarına bakarak devam edelim derim…
Meşveret, İki veya daha fazla kişinin birbiriyle fikir alışverişinde bulunması, biz buna bir düşünce, bir bilgi, bir siyasal politika, teknik proje, siyasetçi iyi midir kötümüdür, diyerek bilgiye dayalı tartışma diyebiliriz…
İstişare, bir konu üzerine konunun uzmanlarına danışarak karar verme yöntemi diyebiliriz…
Şimdi, bir seçim arifesindeyiz, demokrasi olmamış olsaydı seçim olmazdı, seçim olmaması demek, devleti kim yönetecek diye vatandaşa sorulmaması demektir.. Belediye başkanı kim olacak diye o şehirde yaşayanlara demokrasi yoksa kimse sormaz ve seçim de yaptırmaz… Bu nedenle önce demokrasiye sahip cıkacağız ki, iyi, doğru, liyakatli kişileri irademize dayanarak, seçerek yönetime getirme sorumluluğumuz vardır, bu sorumluluğu tüm vatandaşlara hatırlatarak.. Din ve Demokrasi ilişkisine bakmaya devam edelim…
Din, üzerine tekrar duracak olursak, Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştirerek, oluşturulmuş kuralların, toplumsallaşmasına… Kilise, tahrikat gibi kurumsallaşarak topluma bazı yaşam tarzları önermesine kaynaklık yapan bir sosyolojik gerçektir… Bu gerçegin siyasal bir yönetim şekli önerdiği söylenebilirmi? Ben incili okudum böyle bir öneri görmedim, Kuranı okudum siyasal bir yönetim önerisi yok… O zaman bazı dini grupların amaçladığı bir şeriat düzeni, bana kalırsa, ütopyadan ibaret bir durum diyebiliriz.. Bunu derken şununlada delillendirebiliriz, ilk dört fitneyi inceleyin, sonra kendilerine biz İslamız diyen toplumların devlet yapılarını inceleyin, ne kadar şeriat olduğuna karar verin… Şeriat nedir derseniz, ben size adalet sağlayan toplumsal düzen derim.. Kendi düzenlerine şeriat diyenlerin ülkesinden birçok Müslüman kendine demokratik hukuk toplumu diyen yönetim şekillerine doğru göçüyorlar… Neden acaba? Son soru!!
Şeriatte ne önemlidir derseniz, ben adalet, hakkaniyet, merhamet, insanın huzuru, mutluluğu önemli derim… Hangi yönetim şekli insanlarını mutlu ediyor derseniz, demokratik hukuk düzeni diyebilirim.. Din ve demokrasi üzerine düşünmeye çalıştık, bu düşüncemi vasat buluyorsanız, daha iyi düşüncelere ulaşmak dilegiyle.. Selam ve Sevgilerimle..
Fikri Adil – vatandasfikri.com – 22.3.2024
Kaynak: https://sozluk.gov.tr/
|