|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
BELİRSİZİLİGİN MALİYETİ |
BELİRSİZİLİGİN ÜLKEMİZE MALİYETİ
Belirsizlikler kaygıya, kaygılar da güvensizlige, güvensizlikte birçok sorunun tetiklenmesine neden olur. Son zamanlar da belirsizlikler var. Bu belirsizlikler üzerine karşılaştığımız veya karşılaşacağımız sorunlar var, bunların başın da ise…. Hükümet kurulacak mı, barış süreci devam edecek mi?
a)İlk belirsizlik Hükümet kurabilme konusundaki belirsizlikler hem ekonomik piyasa da soruna nedene olmaktadır. Hem barış sürecinin akıbetinin belirligine eneden olmakta, ayrıca teröritlere cesaret verdiği için iç güvenlik sorunununa da neden olmaktadır… Hükümet kurmak Meclisteki partilerin görevidir. Bunlara örnek vermek gerekirse: Suruç katliamının izleyen günler de, kendi araların da çatışan iki düşman örgüt bize düşmanlık konusun da anlaştı… PKK ve IŞİD ayrı ayrı saldırılarına başladı… İlk olarak vatandaşlarımıza saldıran IŞİD, sonra PKK da polislerimize, askerlerimize saldırdı ve şehit düştüker. Öte yandan Ucaklarımız bu saldırılara cevap verdi, sınırdaki çatışmalar piyasaya olumsuz yansıdı.. Artık ekonomik hesaplar da yapamayız, güvenlik yoksa ekonomi de yoktur…
Siyasal partiler hükümet kurma niyetin de olduklarını göstermek için sürekli hükümett kurulacak acıklamaları yapıyorlar ama daha henüz anlaşma yok… AK Parti hâlâ “erken seçime gidersek daha güçlü çıkarız düşünce olduğu duyumları alınıyor…. Görüşmeler 9 Temmuz'da başlamasına rağmen, aradan 20-25 gün geçtiği halde daha henüz net bir gelişme yok… Siyasal belirsizlik ekonomik belirsizlige ekonomik belirsizlikte genel olarak bize zarar veriyor… Hiçbir şey yapmadan izleyecekmiyiz? Bizim temsilcimiz olan bu siyasilere hükümeti kurun kardeşim, barış süreci devam etsin ey hükümet demeliyiz…
Bunlar şu düşünceyle yapılıyorsa, 7 Haziran'da iktidar partisinin tek parti gibi davranışlarını, sistem de reformu aşacak kadar ileri degişim niyetlerini anlayarak cezalandıran vatandaşı… İktidar partisi de “biz olmazsak istikrar olmaz, istikrar olmazsa sen çok şey kaybedersin” diyerek adeta tehdit ediyor… Bütün bunlar yaşanırken ne oluyor?
Yabancı sermaye girişi azaldı, tasarruf oranımızın düşüklüğü, üretim düşüklüğü nedeniyle kaynak üretmek de sıkıntı çeken ekonomimizin parasal sorunlarla karşılaşma ihtimali artıyor… Ülkemiz de başka sorun da kaynaklarımızı atalete düşürecek alanlara yatırım yapmamızdır, bu da devam ediyor… Bu alana yatırılan paralar üretime katkı sunmayacak, gayrimenkul alanlarına yatırılmış, alımına geliyor.
Birçok vatandaşın AKP, CHP’nin kuracagı hükümetin hem sosyolojik hem de ekonomik olarak ülkemize yarar getirecegi düşünülüyor. Bu düşünceyi AK Parti kurucu üyelerinden olan, İTO Başkanı İbrahim Çağlar da destekliyor…
Üç dönem yorgunluğu ile girdiği seçimden oy kaybıyla çıkan iktidar partisi, yeterince oy alamayan muhalefet partileri ortaklaşa olarak belirsizlikler ülkesi olmamıza katkı sunuyorlar… Bunlara kim dur diyecek, tabi ki biz vatandaşlar…
b) AKP bir koalisyon hükümeti kuracak mı, bence isterse kurar…
c) Yeniden seçime gidilirse, seçim sonuçları ne olur, AKP tek başına gelebilecek mi? Gelme olasılığı var…
d) Ekonomi de sorumlu kim, ekonomide olan bitene karşı kim karar alıyor? Merkez Bankası…
e)Eskiden döviz fiyatlarının artmasının ardından ihracatımız artardı, şimdi ihracatımız artmıyor. Neden? Çevremizde ki ülkeler de sorunlar var… Öte yandan terörün olduğu ülkeleri turistler tercih etmiyor ve turizm gelirlerimiz de tehlikede, çözüm süreci nedeniyle tehlikeye giriyor… Kronik sorunumuz cari açığı hangi dövizle kapatacagız? Bunları düşünerek hareket etme sorumluluğu var siyasiler de…
f) Demokratik açılım ve barış beklenirken, 20 yıl geriye dönülüyor, parti kapatma düşünülüyor, PKK tekrar harekete geçiyor, sorun barış sürecinden çatışma sürecine doğru kaydığı görülüyor… Ayrıca başka bir sorunumuz daha ortaya çıkıyor, IŞİD denen terörist grup da bize karşı eylem yapmaya başlıyor. Bütün bu belirsizlikler, kargaşalar, sosyal ve ekonomik hayatı nasıl etkileyecek? Bunun için meclisimiz hükümet kurmak zorun da… Ayrıca aşagıda bahsettiğimiz şu sorunları da kısa zaman da çözmek zorundayız..
Sorunları aşmak için ne yapılabilir dersek, belirsizlikleri aşmak derim, aşarak ekonomik ve sosyal tarafların önlerini görecek şekil de siyasetciler ışık tutmak zorundadır… Bu belirsizlikler şunlara neden oluyor ve bizi üzmeye devam ediyor…
a) Tarımda ve sanayide üretimin yavaşladığı anlaşılıyor, Büyüme hızı düşüyor. Ekonomi nasıl harekete geçirilecek? Biz bunun yerine koltuk da kim oturacak veya sadece benim dediklerim olacak gerilimlerine devam edersek, istemediğimiz sonuçlar alma ihtimalimiz artacak…
b)ABD ile olsun AB ülkeleriyle olsun, Rusya veya İsrail ile olsun, Çin ve Hindistanla olsun, bazı Arap ülkeleriyle ve İranla ilişkiler daha da geliştirilmeli ve ilişkilerimiz normale döndürülmeli… Bu bölgede karışıklık var ve her olaya lüzumundan fazla müdahale bizi ekonomik, diplomatik ve sosyolojik yoruyor… Bir çok ülkeyle aynı dini paylaştığımız için sosyolojik yorgunluğu da daha çok hissediyoruz…
c) Komşumuz, Suriye de ki iç savaş nedeniyle 2 milyonu geçen Suriyeli ülkemize sığınmak zorun da kalmış, bunlar ne zaman geri dönecekler yada, sosyal ve ekonomik uyumu nasıl sağlanacak? Bence kesinlikle ülkelerine dönme secenegi üzerin de durulmalıdır…
Belirsizlikler ve kararszılıklar güveni öldürür. Fikri Adil
Sosyal hayatın ve ekonominin temelinde insan vardır, belirsizlikler karşısın da insan gelecek kaygısı yaşar, bu kaygı normal davranış sergilemesine engel olur, para harcayacaksa harcamaz, riske girecekse girmez… Bu kadar belirsizlik içinde, ister yönetimsel kararlar, ister ekonomik tarafların kararları ve toplumun davranışları normal olmayacak ve kestirilemeyecektir…. Bu durum da yatırım yapmak isteyen nasıl yatırım yapar? Üretim yapacak olanlar nasıl üretim yaparlar? Bütün bu belirsizlikler, bizim ülkemizi bulunduğu noktadan daha geriye cekecektir, oysa ki toplumlar gelişme, ilerleme için planları yapar… Başka bir veriye baktığımız da ise şunu görüyoruz…
Ülkemiz tüketici Güven Endeksi’ne baktığımız da, bu endeks 0 ile 200 aralığında tüketicinin güven durumunu degerlendiriyor. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor.
Ne yazık ki Tüketici güven endeksi Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 2.7 oranında azaldı. Haziran ayında 66.45 olan endeks temmuz ayında 64.66 oldu. Geçen yıl temmuz ayında Tüketici Güven Endeksi 79.9 idi, demek ki belirsizlik ve güvensizlik her yere yansıyor… Biz belirsizlikleri siyasal ilkeler ve ihtiraslar nedeniyle devam ettirecekmiyiz?
Bu belirsizlikleri ve güvensizlikleri aşabilmek için yeni hükümet kurularak, yeni plan ve proğramlar devreye sokulması gerekmektedir. Bunların aşılması için mutlaka acilen hükümet kurulması gerekmektedir… Ekonomik belirsizliklerin kaldırılması, sosyolojik sorunun neden olduğu PKK sorunun da çözüm süreci devam etmeli, dilegiyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – Temmuz 15 – vatandasfikri.com
Kaynak : Güngör Uras - http://www.milliyet.com.tr/belirsizlikler-ulkesi-olduk/ekonomi/ydetay/2091750/default.htm
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|