DEVLETLE İLİŞKİLERİMİZ -1
Devlet, devletlerle olduğundan çok vatandaşlarıyla da ilişkileri olur, bu ilişkiyi devletin yasaları belirler, kısacası Anayasa vatandaşlarla devletin arasında ki sözleşmedir, bu sözleşmeye konu olan maddelere devlet de, vatandaş da uyar… Kim bu sözleşmeye uymazsa ona tepki tepki gösterilir, eyvallah… Vatandaş Anayasaya, Kanuna, tüzüğe, yönetmeliğe, genelgelere hatta son zamanlarda sık kullanılan kanun hükmünde kararnamelere uymadığında devlet ona para veya hapis cezası verir, eyvallah da… Devlet anayasal sözleşmeye uymadığın da ona cezayı kim verecektir?
Vatandaşların başörtüsü hakkına saygı duymayan devlete tepki gösterirken, vatandaşların herhangi bir vatandaşın hakkına saygı duyulmadığında göstermeyen bizlerin… Vatandaş hakları konusunda düşüncemizin, bilincinin gelişmediğini söyleyebiliriz…
Oysa Hukuk devletlerin de vatandaşlık hakkıyla, bir tık daha yukarı da insan haklarıyla haklar değerlendirilir.. Bunu toplum biz, ne devleti yönetenler olarak, nede biz vatandaşlar olarak becerememekteyiz… Bakın bu kadar net söylüyorum devleti yönetenler bizim içimizden çıkan, yani devletin vatandaşı olanlar değil mi, buna rağmen devletin kurumlarında yetki ve sorumluluk kullanırken, davranışlarına bakıyorum, kendini devlet sananları görüyorum… Sen devlet değilsin vatandaşın hizmeti için kurulmuş devletin görevlisisin, bunu bilmelisin… Bu sanıların yanlış bir devlet anlayışına dayandığına tanık oluyorum… Ülkemin herhangi bir köşesinde evine ekmek/süt götüremeyen, ayakkabı alamayan biri varsa, buna rağmen devleti yönetenler lüks ve gösteriş içinde makamlar, makam arabaları ile savurganlık içindeyse, hizmetlerinde onlarca, bazen yüzlerce çalışan tutuyorlarsa… Bu devletin vatandaşları, bu devlete ne diyecekler, nasıl tepki gösterecekler, efendim seçimde tepki gösterir oy vermezler… Vergi vermeyen vatandaşa ne ceza veriliyorsa, vergiyi çarçur eden yöneticiye de o ceza verilmeli değil mi? Yani ben devletimin idaresini birilerine vereceğim, benim oylarımla devleti yönetme yetkisi alacaklar ve lüks, israf, gösteriş yapacaklar bunu bir sonraki seçime kadar devam ettirecekler, bizde izleyeceğiz öylemi? Biz vatandaşlar kamu zararına neden olduğumuzda hemen cezalandırılırken, devletin atamayla gelen görevlileri siyaseten seçimle gelenler neden aynı hızda, aynı oranda cezalandırılmazlar? Hatta devleti aynı anlayış yönetiyorsa, mahkemelerde etkinse, yani mahkemeler bağımsız değilse… Polisler bu yönetici sınıfa yaptıkları kurallar ihlallerinde aynı cezayı veremiyorlarsa, burada bir eşitsizlik var, bu eşitsizlik vatandaşın aleyhinedir. O zaman anayasaya bakarak bazı maddeleri burada devleti yönetenlere hatırlatarak yazıya devam edelim mi? Hemen Anayasanın girişinde şunlar yazar…
“Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;”
Egemenlik kime aitmiş millet derken, vatandaş da okuyabiliriz, egemenliğimizi egemenliği sanan, bizim verdiğimiz vekaleten yetkileri bizi rahatsız edecek şekilde kullanan, kaynakları savurganca verimsiz yatırımlara yatıran yöneticilere, nasıl bu kadar tepkisiz kalırız anlamakta zorlanıyorum… Tepki derken marjinal grupların aşırı tepkilerinden bahsetmiyorum, siyaseten taraf olmadan, kamu, toplum yararına hayatımız boyunca kaç defa tepki gösterdiniz onu demek istiyorum… Bu tepkisizliği normal bulmuyorum, bu tepkilerimizin anayasal hakla dayanarak, toplumsal düzeni dikkate olarak verilebilecekken neden verilmez? Bunu demek istiyorum… Bence tepki verecek örgütlerimiz yok, olanları da iktidarlar kendi etki alanına alıyorlar… Bu şu demektir, adam iktidar partisi ilçe başkanı, ziraat, ticaret, sanayi odası, herhangi bir meslek mensupları odası başkanı ise, bunlar direk partilerle bağlı olmaması gerekirken, ya direk ya dolaylı bağlılar… İşte bu nedenle kendi partisinin uygulamalarına en son tepki verecektir… Yazı çok uzadı, bu konuyla ilgili ikinci yazı gerekti, şu soruyla yazıyı bitirelim mi?
Vatandaş mı devlet içindir, devlet mi vatandaş içindir, sorusunu ben, devlet vatandaş içindir diyerek cevaplar noktayı şimdilik kor, diğer yazıya sizi davet eder bekleriz… Şimdilik sağlıcakla, sevgiyle kalın dileriz..
Hüseyin Benek – 24.9.19 – vatandasfikri.com
|