CHP’NİN İDEOLOJİK YÖNÜ ve ALTI OK İLKELERİ
Kaybedilen bir seçimin ardından değişim tartışmalarıyla karşı karşıya kalan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), önümüzdeki kurultayda siyasetteki yeni rotasını belirleyecek, bu rotaya mevcut liderlemi, yoksa yeni liderlemi gidecek? Mevcut liberal soslu politikalara mı dayanacak, yoksa dünyamızda, ülkemizde aşırı liberalizmin neden olduğu eşitsizliklerle mücadele edecek, sosyal demokrat politikalara doğru, yeni bir rota degişimi mi olacak?
Her ne kadar değişim tartışmaları lider ve yönetici kadrolar üzerine yoğunlaşsa da CHP’nin ideolojik çizgisinin de yeni dönemde nasıl şekilleneceği merak ediliyor. Acaba CHP sosyal demokrat bir parti olabilecek mi?
CHP’nin politik cizgisindeki gri alan, kimlik flulugu da diyebiliriz, nasıl daha sol ve sosyal demokrat partiye evrilebilir ki? Bu durumda şu sorun ortaya çıkacaktır, mevcut CHP’yi kabul etmede zorlanan sosyal yapı daha sol ve sosyal demokrat partiyi nasıl kabul edecektir? Örgütsel yapısı, nasıl daha demokratik hale nasıl getirilebilir? İletişim stratejisi acısından bakınca 14, Mayıs, 28 Mayıs arasında yaşanılan gelgitlerden hangisi doğruydu? Öncekine doğru diyenler ile soradan daha milliyetçi cizgiye evrilen iletişim dili ne kazandırdı ve kaybettirdi, bunun üzerinden bir iletişim dili stratejisi de geliştirilmelidir…
Peki CHP’nin ideolojik çizgisine geçmişten bugüne bakacak olursak neler görüyoruz?
CHP’nin tarihini dönemlere ayıranlar, partinin ilk on yıllını 'devleti kurma dönemi' olarak ele alarak, bunu anlamak için altı oku anlamaya çalışalım!
““Tarihsellik olmadan sosyoloji, sosyolojik bakış olmadan tarih” yapmak imkansızdır (Özsöz, 2017). Bu bağlamda Altı Ok olarak temsil edilen cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve devrimcilik ilkelerinin belirlendiği dönemki siyasal koşullar ve nedenler tespit edilecektir.
Ok 1*Cumhuriyetçilik: Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi olarak kabul edecek olursak… Bunu TBMM de yazılı olan “”Hakimiyet Kayıtsız şartsız Milletindir”” ifadesi ilede desteklenebilir… Bunu yönetme yetkisinin hiçbir kişi veya zümreye mirasen bırakılamayacağı diye de anlayabiliriz…
Ok 2 * Milliyetçilik: Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı; ulusçuluk, ulusalcılık, milliyetseverlik, milliyetperverlik, nasyonalizm… Bunu şimdiki ifadelerle, ister ekonomik, ister teknolojik, ister siyasal yerelci, millici, olarakda düşünebiliriz..
Ok 3* Halkçılık: Bireyler, vatandaşlar arasında hiçbir sosyolojik ve hukuki hak ayrılığı görmeme durumu, topluluk içinde hiçbir ayrıcalık kabul etmeme görüş ve tutumu olduğunu düşünürsek… Milliyetçilik sınırlandırılması ve dengelemesi halide diyebiliriz…
Ok 4* Devletçilik: Bir milletin yönetimle ve ekonomiyle ilgili işlevlerinin devletçe birleşik bir yönetim altında bütünleştirilmesi siyaseti ve öğretisi denilebilecegi gibi… Liberalizm karşıtı sosyal devlet, kamucu, karma, alt gelir gruplarını koruya devletci ekonomi anlayışı gibi düşünürsek… Ayrıca genellikle devleti töre, kültür, hukuk vb.nin kaynak ve taşıyıcısı olarak üstte görme eğilimi de denilebilir… Günümüzde vatandaş, halk, millet devletin önüne alınmış,İnsan hak ve hukuki acısından demokratik ülkelerde dahada devlet karşısında güçlü hale gelmişlerdir.
Ok 5* Laiklik: Bir hukuk terimi olarak hukuk kurallarının hukuk teorilerine ve mantığına göre yazılması denilebilecegi gibi… Devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından yansız olması da denilebilir… Osmanlı bu durum özel hukuk alanında fıkıh kuralları geçerli iken, siyasal alanlarda örfi ve kanunnameler gerçerli olduğu bilindiğinden Padişahlar nezaketen fetvalar isteyerek kanunlarını meşruiyetine dayanak yaptıkları gözlenmiştir… Dini terim acıdan bakılınca dinimizin temel kaynagı Kuran insanların iradesi üzerinden inanıp inanmama özgürlüğü içermektedir. Kuran da mealen Allah, ben isteseydim herkesi imanlı ederdim, mesajını vermektedir.. Ayrıca kafürun süresinde senin dinin sana benim dinim bana ifadeleri de dinin bizzat kendisinin laikligi içerdiğini söyleyebiliriz.. Ayrıca laikliğin ister dini, ister mezhebi çatışmaları da azaltarak sosyal kültürel barışa hizmet ettiği ise insanlığın tecrübeleri arasında yer almıştır…
Ok 6* Devrimcilik: Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik yapmak olarak acıklar sözlükler… CHP altı okunda altıncı ok olan devrimcilik aynı zamanda sürekli devrimlerin evrimlerle zamana uydurulması olarakda düşünülmektedir… Örnegin 1920 lerde dünyada otoriter yönetimler varken, devrim yapılması anında mecburen otoriter tavırlar sergilenmesi gerektiğinden, sonraki zamanlarda daha hak, hukuk, adalet acısından, vatandaş ve insan haklarının geliştirilmesi olarak da düşünülebilir… Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bunu başarmış ve Cumhuriyet siyasal sistemini, demokratik hukuk kurallarıyla harmanlayarak günümüze ulaşması saglanmıştır… BU acıdan CHP kurucularına teşekkür etmeliyiz, ayrıca bu kuruculara Türkiye’yi kurtardıkları ve kurdukları içinde saygılı olmalıyız… Altı oka Türk kültürü acısından bakacak olursak…
Sembol olarak okların Türk kültürüyle ilişkisi olduğu kadar T.C devleti anayasasıyla, temel degerleriyle de alakası vardır ve alaka kurucu kadroların kurduğu parti oluşundan kaynaklanmaktadır.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, CHP, Sosyal Demokrasi ve Sol kitabının yazarı Prof. Dr. Yunus Emre beyin ifadesine göre… “CHP’nin kurulduğu günden bu yana, bir yandan Türkiye’nin yaşadığı değişimler karşısında değiştiğini, diğer yandansa Cumhuriyet devriminin getirdiği yurttaşlıktan kadın-erkek eşitliğine kadar bazı ilkeleri sürdürdüğünü belirtiyor.”
Emre, “Bu dönemde CHP, kendini siyasi rekabetin koşullarına uyumlu hale getiriyor. Bu kapsamda da doğal olarak yeni toplum kesimlerine açılma arayışı gündeme geliyor ve tabii Demokrat Parti’nin baskıcı uygulamaları karşısında devleti kuran partinin en önemli misyonu, Türkiye’de demokrasinin sahiplenilmesi, temel hak ve hürriyetlerin garanti altına alınması oluyor” diyor.
Partinin Kültürel Mirasa Yaslanması Geregi Şöyle Olabilir mi?
Maturiti, Yesevi, Hacı Bektaşi Veli, Mevlâna, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, inanç yorumları ve düşüncelerine dayalı olarak… Toplumla sosyal bag kurulabilir…. Partide mevcut olan bu anlayış daha da etkili hale getirilebilir…
CHP Sosyal Demokrasiye Kayacakken Sağa mı Kaydı?
CHP açısından merkeze ya da sağa doğru açılım tartışmalarının son tetikleyici unsuru, CHP’nin önderliğindeki Altılı Masa projesi oldu…
Altılı Masa İttifakını Genel Başkan Yardımcısı ve Akademisyen Yunus Emre şöyle acıklamaktadır… “bunun yanında sağ partilerle demokrasi fikri etrafında kurulan ittifakların kültürel kimlikler etrafındaki kutuplaşmayı etkisiz kılabilmek için önemli olduğunu” belirmektedir, haklıdır da… Ayrıca yeni hükümet sistemi ittifakları zorunla hale getirmiştir, yakın politik duruşlu muhalifeler ittifak gereklidir ve altılı masa ilk örnegidir…
“CHP sağa kayıyor” eleştirilerini sorduğumuzda Yunus Emre, CHP’nin bir sosyal demokrat parti olduğunu belirtip “Bence CHP durduğu yerde duruyor da Türkiye değerler itibarıyla çok sağa kaydı” cevabını vermiştir…. Peki CHP’nin ideolojik çizgisi bundan sonra nereye gidebilir?
Doç. Dr. Öztan, CHP’nin bugün bir koalisyon olduğunu, bu koalisyon içinde sosyal demokrasi ya da demokratik sol hattın artık güçsüzleşmiş olduğu görüşünü savunuyor…
Bu akademisyenimize göre, CHP’deki değişim tartışmalarının ideolojik ve örgütsel değişim anlamında neye tekabül ettiği net değil:
“Türkiye’nin bugünkü koşullarında ideolojik tutarlılığının bu büyüklükte bir partide olmasının bazı sınırlılıkları var ama politik strateji ve bu stratejiye uygun taktikler anlamında farklılaşmayı gösteren bir değişim pozisyonu yok.
“Hangi toplumsal kesimlere dayanacağız, hangi toplumsal taleplerin üzerinden yükseleceğiz, kimlerle bu anlamda ittifak kuracağız, birlikte neyi değiştireceğiz? Bu tamamen belirsiz ve sonuçta lider değişimine ya da toplumun gözü önündeki siyasi kadroların ne kadar al benili olduğuna indirgenen bir sürece dönüştü.”
Prof Dr. Yunus Emre’nin ifadesiyle “Sahiplendiği siyasi değerler itibarıyla CHP bir sosyal demokrat partidir, bu doğru, ama klasik tabanı sosyal demokrat partilerden farklıdır. Bir de dünyada da artık öyle bir sosyal demokrat parti de kalmadı. Alman Sosyal Demokrat Partisi ya da İngiltere’deki İşçi Partisi örgütü işçilerin mi oyunu alıyor? Bütün dünyada bu konuda değişimler oldu.”
Emre, “CHP'nin sosyal demokrasiyi kendisine rehber ederek, toplumsal tabanını da bunun içine dahil ederek yolunda yürümesi gerektiği” görüşünü savunuyor.
Emre, yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de altını çizip "bunun Türkiye’de yepyeni bir problem oluşturduğunu ve bunun görülmesi gerektiğini" dile getiriyor:
“Bugün Türkiye’de otoriter bir rejim var ve bu rejimde sizin ne oy aldığınız değil, birleşip yüzde 50’yi bulmanız önemli. O yüzden mesele bu şartlarda ideoloji olmaktan çıkıyor, bir çoğunluğu oluşturabilme stratejisi ve buna bağlı bir iktidar vizyonu ortaya koyma haline geliyor. Mesele sizin ne olduğunuzdan ziyade kimlerle beraber olabileceğiniz haline geliyor.”
Önümüzdeki dönemde CHP'de etkin olacak kişi ve kanatlar, partinin ideolojik çizgisini de etkileyecek gibi görünüyor.
Ama buna ek olarak CHP’nin bu çizgisini; Türkiye’nin siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel yapısındaki değişimlerin ve de yeni dönemde yükselecek toplumsal hareketler ve grupların da etkileme ihtimali bulunuyor.
Son olarak CHP ve ideolojisi üzerine birkaç söz söyleyecek olursak…
Sosyal Demokrat Ekonomi politikaları geregi: Topraklar hammadde kaynakları ve enerji üretimine yarayan doğal kaynaklar kapitalist sömürüden kurtarılarak… Toplumun hizmetine geçirilmelidir tarımsal arazilerin genişlemeleri yararlanmadan boş tutulmalarına ya da kişisel lüks için işletilmelerine karşı yasal önlemler alınmalıdır… Üretim araçlarının kapitalist mülkiyetine özel özellikle çıkar birliklerine kartel ve tröstlere devlet denetimi getirilmelidir… Devlette il ve ilçe yönetimleri ve kamu kuruluşlarına ait işletmeler bürokrasiden, hantallıktan, Nepotizmden arındırılmalıdır… Demokratik yönetimler altında hızla genişletilmelidir kar amacı gütmeyen kooperatifler desteklenmelidir, ekonomik aşırı kar maksatlıdan insana ve dogaya faydalı bir ekonomik sisteme geçilmelidir… Zor durumda olan, geçim sorunu yaşayanlar öncelikli olmak üzere, sosyal demokrat parti olan CHP bu grupların, ekonomik politik ve sosyal çıkarlarını savunan bir temsilci haline gelmelidir…
Sosyal Demokrat Politikalarda Toplumsal Olarak Sivil Toplumsal Olarak da Örgütlenme
Sosyal politika herkes için geçerli iş hukukuna göre sendikal örgütlenmenin tabana yayılarak bir hak olarak güvence altına alınması… Etkili bir işçi güvenliği, günlük çalışma saatini 6-7 saat olarak yasallaşması için mücadele edilmelidir… Bu çalışma saatinin insan yaşamını ve sağlığını tehlikeye oluşturan iş yerlerinde daha da aşağı çekilmesi savunulmalıdır… Erkekler için gece mesaisinin olabildiğince sınırlandırılması tehlikeli sağlık koşullarının var olduğu işletmelerde kadın ve gençlerin çalıştırılmasının yasaklanması savunulmalıdır… Kesintisiz hafta sonu tatili, ücretli yıllık izinlerin artırılması, evlerde yapılan götürü üretimin kayıt altına alınması… Çalışanların ve yoksul kesimlerin durumunun iyileştirilmesi için yapılan tüm çalışmalarını desteklenmesi… Sosyal sigortanın genel bir halk sigortasına dönüştürülmesi bu temeller üzerine Uluslararası İş güvenliğinin desteklenmesi… Kadınlar için çalışma hakkının daha çok desteklenmesi, çalışanların hukuki ve ekonomik haklarının güvence altına alınması için çalışılması… Bu hakların genişletilmesi işçi sınıfının sosyal gereksinimlerine uygun planlı bir nüfus politikası özellikle çok çocuklu ailelerin korunmasına yönelik politikalar üretilmeli ve desteklenmelidir.. CHP aile sigortası örneginde olduğu gibi…
Sosyal koruma
Hastalık, doğum, engellilik, yaşlılık, işsizlik, ekonomik kriz ve doğal afetler gibi insanların gelir düzeyini ya da refahını olumsuz etkileyen durumların ve kronik yoksulluğun engellenmesi, yönetilmesi ve bu durumların üstesinden gelinmesi çabalarında bireylerin, hane halklarının ve sosyal grupların desteklenmesi amacıyla sağlanan imkânlar bütünüdür.
Anayasal, Hukuki ve Sosyal Devletin Geliştirilmesi
Anayasada Yasama, Yargı ve Yürütme gibi güçler ayrılığının gereginin yerine getirilerek, demokratik hukuk düzenine dayalı Cumhuriyet güvence altına alınması… Erkler ayrılığına dayalı, üniter devlet yapısının dogal sayılması, belediyelerin kendi alanlarında daha etkin kılınarak, hizmet etmesi saglanmalı… İl ilçe ve beldeler gibi yasal yönetsel yerel örgütlerin kendi kendilerini yöneten ileri düzeyde kurumlara dönüşmesi… Tüm devlet kurumlarının demokratikleşmesi, cinsiyet köken ve din ayrımı gözetmeksizin 18 yaşın üzerindeki tüm yurttaşlara anayasal ve gerçek eşitlik hakkı tanınmalı gibi.. Sosyal demokrat ilkelerin sosyal hayata daha iyi yaşma nende olacak şekilde aktarılması…
Sosyal ve Kişisel Sorunlara Karşı Sosyal Koruma Kalkanı
Hastalık, doğum, engellilik, yaşlılık, işsizlik, ekonomik kriz ve doğal afetler gibi insanların gelir düzeyini ya da refahını olumsuz etkileyen durumlarda olagan üstü fonlarda birikececek ve refah seviyesi yüksek gruplara lüks vergisi salınarak kaynak yaratılarak bu durumda vatandaşların korunması…
Sürekli yoksulluğun engellenmesi, engellenememesi halinde yönetilmesi ve bu durumların üstesinden gelinmesi için yoksulların çabalarının desteklenmesi… Belirlenmiş bir gelir, alcık sınırı altında bulunan bireylerin, hane halklarının ve sosyal grupların desteklenmesi amacıyla sağlanarak durumlarının iyileştirilmesi.. Bu durumu yaşayanlara, özelliklede zeki çocuklara egitim desteginin saglanması….
Tüm Bunları alt alta koyduğumuzda CHP ve sosyal demokratlar daha iyi bir toplumsal yaşam için daha çok sosyal ve ekonomik adalet diyecek parti programları ve politikalarını toplumla söylem ve eylem ile buluşturulmalıdır… Söylem parti sözcüleri ve örgütleri aracılığıyla, uygulamalar ise partinin yerel yöneticileri aracılığıyla yapılabilir. Buna TKP li Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Maçoğlu örnektir… Biz bunları önerirken bazı Sosyal demokrat belediyelerin taşerona geri döndükleriyle ilgili bilgiler alıyoruz…
Daha İyi Sosyal Yaşam, Daha İyi Sosyal demokrat Politikalarla Mümkündür, Yaşanması Dilegiyle. Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek… 7.8.2023 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
1* https://www.bbc.com/turkce/articles/cy7yy1dy755o
2* Zeliha Oçak - https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/760571
3* https://sozluk.gov.tr/
4* Deniz Kavukçuoğlu Sosyal Demokraside Temel Egilimler
|