ÇİN KÜRESELLEŞMESİ
Karma bir ekonomik model, sosyalizm desek değil, kapitaliz desek hiç değil, devlet eliyle kapitalizm, üretim için her şey seferber edilmiş, ürettiğini tüketmiyor, satıyor yani ihraç ediyor, böylece ekonomisi sürekli dış ticaret fazlası veriyor, sürekli hazinesinde trilyonlarca dolar fonları var… Güçlü bir ordusu var, hem ordusunu, hem üretimini, Ar-Ge atölyeleriyle, patentleriyle, icatlarıyla bunlara dayalı teknolojisiyle destekliyor… Artık her alanda teknolojisini üretiyor, patent sayısında lider, ekonomisini bu patent sayısı ile büyüttükçe büyütüyor… Akademik Bilimsel çalışmalara baktığımızda ise şunu görüyoruz…
Akademik, Araştırma, Geliştirme alanında ilk beş ülkeye bakalım sonra devam edelim…
1*Çin 2006-2016 arasında 189.760-426.165 // 2*ABD yine on yıllık dönemde 383.115-408.165 // 3*Hindistan 10 yıllık dönem acısından bakınca 38.590-110.320 // 4* Almanya 84.434-103.122 //5* İngiltere 88.061-97.527’dir… Ülkemiz Türkiye 16 sırada ve ürettiği bilimsel düşünce sayıları ise şu kadardır yine 10 yıllık dönem acısından degerlendiriliyor,19.547-33.903’tür. Çinin hem bilimsel düşünce üretim, hem de bunları teknolojiye dönüştür ve gelişim hızına baktığımızda gelecekte neler yapacağını tahmin edebiliyoruz.. Biz bu arada üniversitelerde felsefeyi kaldırıyor, bilişim bütçesi kadar İlahiyat Fakültelerine pay ayırıyoruz… Sonuç işte yukarda ki rakamlara neden oluyor.. Yani Çin on yılda %44.52 iken.. Ülkemizin bilimsel gelişme ise sevindirici %57.65 yalnız rehavete düşmememiz akademide ki bu çalışmaları bilimsel gelişmeye hizmet edecek, patent sayısına ve teknolojiye dönüştürmemiz lazımdır… 15 sıradaki İran’a baktığımızda yine akademik düşünce üretiminde bizden daha iyi olduğunu görüyoruz.. İran’ın durumu ise şöyle, 2006 da 10.073 iken 2016 ya gelindiğin de ise 40.974 olduğunu görüyoruz, bu ise 10 yılda İran’ın %245 gibi bu alan da bir gelişme sağladığını gösteriyor.. Bütün bu bilimsel, teknolojik gelişmeler ülkelerin ekonomilerine öyle veya böyle yansıyor… Biz Çinin küreselleşmesine dönecek olursak, son projesiyle, ürettiklerini daha hızlı dünyaya ulaştırma cabası içinde olduğunu görüyoruz…
Çin modern ipek yolu projesiyle dünyanın her yerinde bilimi yeniden şekillendirmeye çalışıyor, birçok yerde de şekillendiriyor… İşbirliği yaptığı 126 ülke ile kazan, kazan mantığı üzerine kuşak ve yol projelerinin bilimsel etkinlikler yönüyle 10.000 lerce öğrenci ve araştırmacıyı, yüzlerce üniversiteyi kapsama alanına alıyor. Bu proje ve yan projelerle küresel ticaret yollarını yeniden dizayn etme, yeni tedarik yolları, yeni Pazar alanları açarak adeta küresel bir dev oluyor, söz konusu projelenin nihai olarak maliyetinin 9 trilyon dolar olabileceği söyleniyor… Bu çapta devasa bir güç adeta dünyayı yutuyor, ülkeler özellikle bizim gibi, Rusya gibi, Hindistan, İran gibi, daha çokta Türki Cumhuriyetler olmak üzere bu deve dikkat etmelidir… Kendilerini yutabilir, bu işbirliği yapmayalım demek değildir, dikkatli işbirliği yapalım demektir.. Bu yeni ipek yoluna paralel süren bilimsel projelerden bazı örnek vermek gerekirse…
1* CBA Çin de 5 mükemmeliyet merkezi, bunlara bağlı araştırma enstitüleri kurmuş, buralara her yıl farklı ülkelerden 200 doktora öğrencisini akademik çalışmalar yapmak için davet ediyor..
2* Çin ülke dışında Afrika, Orta Asya, Güney Amerika,, Güney ve Güney Dogu Asya, 9 araştırma ve geliştirme merkezi açmış, bunları o ülkelerin ortak katkılarıyla… 3* Üçüncü kuşak dijital kuşak ve yol adını verdiği platform.. Bu yapılanmada katılımcı ülkeler, Çin ile gerçekleştirdikleri ortak projelerde elde edilen verileri, birbirleriyle, paylaşıyorlar… Bütün bunların amacı nedir dersek..
Çin bilim devi olmak istiyor, küresel bir bilim agı kuruyor, böylece Çin dünyanın en büyük medeniyeti olmak istiyor ve bu yolda hızla ilerliyor.. Bunu barışçıl yapabildikçe dünyaya katkısı olacağını düşünüyor, bu zaman kadar olanlara baktığımızda ise barışçıl olduğunu görüyoruz… Umarız Çin küreselleşmesi dünya barışına katkı sunar diliyoruz.. Ülkemiz siyasetçilerinin, ekonomistlerinin, akademisyenlerinin, bilimsel çalışma yapan teknoloji firmalarının bu küreselleşen devin davranışlarını izlemeye almalarını, ülkemize ne getirir, ne götürür üzerine iyi hesaplar yapmalarını, buna göre hangi alanlarda işbirliği yapılabileceğinin düşünülmesi gerginin altını çiziyor… Ülkemizin daha iyi bilimsel çalışmalarda bulunması için akademik, ar-ge alanlarını önemsemesini ve bunun teknolojiye dönüştürecek patentlerle adının dünya genelinde anılmasını diliyoruz.. Selam ve Saygılarımla…
Hüseyin Benek – 20.5.19 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
1* HBT dergisi Sayı 164
2* HBT Dergisi Sayı 110
|