TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ SORUNLARI!!
(Vatandaşa Sorunlar Raporu)
Nedenleri Göremez, Önlem Alamaz İsek Sorunlar Kronikleşirler!!!
Bende siyasilerin miting alanlarında yaptığı gibi işsizlikte iyi noktadayız, Türkiye ihracat patlaması yapıyor, büyüdükçe büyüyoruz gibi hoşa gidecek şeyler söylemek isterdim… Ne yazık ki bu söylediklerim kimseyi iş sahibi yapmaz, pahalılıktan da kurtarmaz, gübrenin torbasının (50 Kg) 160-200 TL olmasını, yemin torbasının (50 kg)120-125 TL olduğu gerçeğini yok edemez! 5 kg yağın, bir yıl önce 30-35 Lira olduğunu, şimdi 65- 70 lira olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz… Bizim siyasetçiler sorunları tartışmaz, tartışsalar bile sonuçlar üzerinden karşılıklı atışma yaparlar, ne nedenleri sorgularlar, nede çözümleri ararlar… O zaman sorunlar nereden kaynaklanıyor, bunu anlamaya çalışalım sonra vatandaşlar neyi sorun olarak algılıyor ona bakalım…
2000 yılların ilk başında kriz yaşadık, kriz mevcut yöneticilerin iyi yönetmediğinden kaynaklı olduğu düşüncesiyle yönetim değiştirerek, yeni bir hükümet seçtik.. Bu hükümet krizden alınan derslerle ve Kemal Devriş’in hazırladığı ekonomik programlarıyla bir müddet iyi yönetim sağladı… Sonra ikinci döneminde sorunlar başladı, ben ilk ekonomik mantıktan kopmayı 2011 de dış açığa bağlarım, 105 milyar dolar dış açıkla başlayan ekonomik sorunları kapatmak için… Borç aldık, özelleştirmelerle işletmeleri sattık, 2010 dan bu yana sorunları halının altına süpürdükçe piyasalara iyiyiz psikolojisi vermek için tüm kaynaklar finans oyunlarına akıtıldı… Genel olarak bu dış açıklara bakalım bugün yaşadığımız ekonomik sorunlar geliyorum diye, diye geldi… Ne yazık ki siyasi yöneticiler ve ekonomi yönetimleri bu sorunların geliyoruz diye haykırışlarını duymazdan geldiler… Bağımsız ekonomistlerin bu sorunlarla ilgili uyarıcı yazılar yazdıkca ekonomist teröristler diye suçlandılar… Sorun daha da derinleşti, çatı akıyor, güneşli günlerde onarmamız gerekiyor diyen ekonomi bakanını o zaman ki başkan azarlamıştı, sonra görevine de son verildi… Bu sorunları görmezden gelmeye uçuyoruz, pik yaptık gibi siyasal ifadelerle, sanki duygu sarhoşluğu için de yok saydığımız, her şeyin daha da büyüyerek karşımıza çıkacağı tahmin edilemedi… Biz buraya nasıl geldik, sorusunun cevabını aşağıda dış ticaret açıkları listesi veriyor bize…
Yıl İhracat İthalat Dış Acık
2003 47.2 69.3 -22.0
2004 63.1 97.5 -34.3
2005 73.4 116.7 -43.2
2006 85.5 139.5 -54.0
2007 107.2 170.0 -62.7
2008 132.0 201.9 -69.9
2009 102.1 140.9 -38.7
2010 113.8 185.5 -71.6
2011 134.9 240.8 -105.9
2012 152.4 236.5 -84.0
2013 151.8 251.6 -99.8
2014 157.6 242.1 -84.5
2015 143.8 207.2 -63.3
2016 142.5 198.6 -56.0
2017 156.9 233.7 -76.8
2018 *167.9 223.0 -55.1
2019 171,5 202,7 - 31.1
2020 169,5 219,4 - 49,9 >>> Not: Son 18 yıldır ülkemizi yöneten hükümetimiz 1 trilyon 109 milyar, 800 milyon dolar dış acık vermiştir…
Bu dış açıklar nasıl kapatıldı, işletmeler satılarak ve borçlanılarak, şimdi satılacak yer kalmadı, dünyada para bolluğu tersine döndü, tam bu arada birde salgın oldu, borçlanmamız daha da zorlaştı, şimdi ne olacak? Gelir yok, borç çok, üstelikte günlük ihtiyaçlar devam ediyor, gelirin olmadığını nereden çıkarıyorsun diyorsanız, ihracattın döviz getirdiği, ithalatın da döviz götürdüğünü düşünerek, 18 yılda kaç milyar dolar gelmiş, kaç trilyon dolar gitmiş diye bakarsanız gelirin olmadığını anlarız… Hayatın gerçeklerine dönmeliyiz ki, yaşadığımız ekonomik diplomatik, siyasal sorunları aşabilelim… Hayatın gerçekleri nedir derseniz?
Ekonomik gücümüz belli, silahlı gücümüz belli, efelendiğimiz yerlerden borç para istiyoruz buda bir gerçek! Bu gerçeklere rağmen biz neler yapıyoruz, yumuşak güç sayabileceğimiz hukuk, insan hakları, özgürlükler, demokrasi gibi alanlarda da sürekli seviyemizi düşüyoruz… En son da şu davranışlar da seviyemizi, imajımızı daha da bozmuştur…
Yasama üyelerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının sık sık gündeme gelmesi, yasamanın yürütme karşısında güç kaybetmesi, yargı bağımsızlığımızın sürekli alt sınırlarda oluşuna dayalı, yargıya olan güven erezyonunun yaşanıyor olması… Artı bir de Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, yazılı metinlerde olan ifade özgürlüğünün uygulamalarda ciddi erezyona uğratılması, medya da tek sesliliğin yanı sıra farklı ses çıkaranlara ceza, vergi baskısı gibi, ilan ve reklam vermeme yöntemleri ile istenilen sesi çıkarmaya zorlama, daha başka yazar ve yönetimlerine baskılar derken… Demokratik ölçülerimiz, aynı ekonomik seviyemiz gibi hızlı bir düşüş içinde olduğu söylenebilir… Şimdi gelelim bu yorumların üzerine vatandaş neyi sorun görüyor, vatandaşa sorulmuş sence Türkiye’nin en önemli sorunu nedir demişler, aşağıda ki cevaplar alınmış…
Katılımcılarımıza “Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?”
%33,9 ekonomi// %19,5’i işsizlik // %5,7’si terör // %4,6’sı kötü yönetim // % 4,2 eğitim // %2 ve %1,8’i ise soruyu sırasıyla geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığı şeklinde yanıtlanmışlar… Şimdi, geçim sıkıntısını, işsizliği de ekonomik soruna dahil edebiliriz… Toplamda ekonomiden şikayet eden vatandaş sayısı %57.7 olmuş, baş sorunumuz ekonomi olmuş.. Bana kalırsa ikinci sorunumuzda dış politika olacak gibi, Akdeniz Sorunu, Ukrayna Sorunu, Yunanistan’ın hem hızlı silahlanması ve buna paralel şımarıklaşması dış politik sorunlarımızı artıracak gibi.. Biz hızlı bir şekilde Libya, Mısır ile yaptığımızı Suriye ile de yapmak zorundayız, hiç olmazsa o taraf sağlam olsun.. Ayrıca Rusya’nın ayağına Ukrayna da basarsak ki, Nato ile hareket etme durumu ve Rusya’nın sınırlarını bilmesi acısından basacak gibiyiz.. ABD ile de aramızı düzeltemeyeceksek ki istekleri Ak Denizde geri adım, Montrö’ye rağmen Kara Denize çıkış, Suriye’nin toprak bütünlüğünün bozulmasına seyirci kalma gibi istekler de bizim kırmızı çizgimiz olduğuna göre… Etkin devletsiz dış politika daha da zor olacaktır… Makro düzeyde sorunlar var, mikro düzeyde sorunlar var, bizim siyasetçilerde konuşmanın içinden bir sözcük bulup karşılıklı gevezelik yapıyorlar, sorunları görmeleri ciddi önlemler almaları gerekmektedir… Alınması ricasıyla…
Umarım tüm bu sorunları aşarız, coğrafyamızda barış inşa ederiz, refah yaratırız mutlu bir biçimde yaşarız… Umuduyla dileğiyle selam ve saygılarımla..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 24.4.2021
Kaynaklar
-
-
-
-
https://www.turkiyeraporu.com/arastirma/turkiyenin-en-onemli-sorunu-nedir-1-1918
.
|