|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
DOĞU KARADENİZ |
DOĞU KARADENİZ GEZİSİ
Doğu Karadeniz Bozulması!!
Doğa İçin Gelinen Yerlerde, Doğal Hayat Bozulursa!!!
Biz Ankara dan Doğu Kara Denizi gezmek üzere hareket ettik, Coruma uğradık, sonra Amasya dan Samsun’a Geçtik ve Kara Deniz gezimiz başladı… Ben buraları daha öncede gezmiştim, bu nedenle değişiklileri daha iyi gözlemleyebiliyordum…
Değişiklilerin en önemlileri hazine arazilerinin kiralama ve satın alma yoluyla özelleştirilmelerine dayalı kişiselleşerek yaylaların bile betonlaşmasına neden olunmasıydı ki ben bunu daha önce Uzungöl de şimdi de Ayder yaylasında olduğunu gözlemledim… Doğa için geldiğimiz bu yerlerde doğal hayat bozulmuş, aşırı ticarileşmenin verdiği sevimsizlik de eklenince artık kara denize gitmek için nedenlerimiz azalmıştır… Bu durumun biraz daha zorlanması halin de buralar sadece yabancıların, daha çok da Arabların tercih ettiği bir olup çıkacaktır ki… Bun da ne var dediğimiz de iç turizmle desteklenmeyen tesisler, yerli tüketimle desteklenmeyen başka ekonomik sektörler yabancı ülkelerin politika değişikliklerinde sadece yabancılara yönelik hizmet veren tesisler, satış yapan sektörler zor durumda kalıyor… Bunu tecrübe ettik ama çok çabuk unutan bir milletiz, Rusya ve Türkiye arasın da sorun olunca bu ülkeden turist gelmemişti, aynı şey Almanya, Belçika gibi AB ülkelerinde de yaşandı… Doğal yapıyı boz, fiyatları yükselt Türkiyeliler gelmese de olur de… Başka bir sorun da doğal yapının bozulması…
Bu bozulma bir inşaata dayalı olarak yapılırken, sık sık karşılaştığımız taş ocakları aracılığıyla da yapılmaktadır… Örnek vermek gerekirse, Yaylası, Sütlacı ile ünlü Hamsiköy dür… Burada köylülerin itirazına rağmen köyün kartpostallık manzarasının bağrına iş makineleriyle hançer vurulmaktadır… Artık biz fotoğraf çekerken o iş makinalarını karenin dışında tutarak çekmek zorunda kaldık… Bizim resimlerimizde görülmedi ama o iş makinesi taş çıkartmak için o doğal yapıyı bozmaya devam devam ediyor… Sonra birde kamu kurnazlığıyla karşılaştık, turistler gelmekten vaz geçmesinler diye kapalı olan tesisin kapalılığı gizleniyor…
Bu tesis, tarihi Sümele Manastırı insanlar manastırı görmek için turlarla, kendi özel araçlarıyla geliyorlar, giriş de ücrette ödüyorlar ama görmek istedikleri yeri göremiyorlar… Orada para kazanılacak Turist çekilecek diye bu küçük kurnazlık büyük zahmetlere ve tepkilere neden oluyor… Trabzon Valiliği il Turizm müdürlüğü yetkileri neden kapalı olduğunu ilan etmiyorlar? Bu il yöneticilerine ve halkına önerim, yaylarda yapılan tesisleri kent merkezlerinde yapın ki yayların doğallığı bozulmasın, oralar da günlük bir iki saatlik turlarla görülsün… Buraları gezen, gezicilere de lütfen çöplerinizi bu doğal alanlara bırakmayın, doga kültürümüz hem gezenler de, hem yönetenler de, hem de bu yörelerimizde yaşayanlarda olsun ki doğamızı koruyalım…
Sonra Artvin’e geçtik iyi de oldu, neden mi?
Aşırı ticarileşme ve buna dayalı fahiş fiyat, aşırı kar etme hırsına dayalı, Antalya da, Bodrum da olduğum rahatsızlığı burada hissetmedim, ne daha çok ticarileşme var, nede doğal yapı bozulmuştu… Artvin yöneticilerine ve halkına başka yerlerin yaptığı hataları yapmamayı, ne kendi doğallıklarını bozmamalarını, nede illerinin doğal yapılarını bozmamalarını öneriyorum… Karadeniz gezisi yapanları da Artvin’i görmeden özelliklede Mencuna şelalesini görmeden kara deniz gezinizi tamamlamayın öneriyorum… İyi geziler dileklerimle… Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- 17.9.18 – vatandasfikri.com
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|