EVLİLİK EHLİYETİ
(Evlilik de Sorumluluk Bilinci)
(Evlilik Çeşitleri) (Boşanma Oranları)
Evlilik, hem tarihsel, hem geleneksel olarak biz insanların bir gerçeğidir, aile evlilik kurumuyla kurulur, evliliğin devamıyla devam eder… Evliliğin gerçekleşmesi aşamasında toplumların kültürleri etkilidir, bunlarda hangisi iyidir derseniz, ben insan fıtratına, doğasına hangisi daha yakınsa o iyidir derim… Sonra evlilik aşamalarında görüşme, söz, nişan, nikah gibi aşamalar da evlenen kişilerin birbirlerini tanıma fırsatı veren evlilik yöntemleri, kültürleri de diyebiliriz, bunların için de karşılıklı tanımaya fırsat vereni iyi olan sayabiliriz… Örnek vermek gerekirse bizim toplumumuzda evlilikle ilgili ne kadar geleneksel uygulama vardır? Bakalım mı?
1-GÖRÜCÜ USULÜ İLE EVLENME, (Gelenekselliğin ağır bastığı yörelerde görülen bir evlenme biçimidir. Bu evlenme biçiminde kız seçme girişimi, doğrudan doğruya evlenecek gencin annesi, babası veya diğer yakınları tarafından başlatılmaktadır.)
2- KIZ KAÇIRMA, (Ailelerin evliliğe kesin karşı çıkması durumunda kız kaçırma olayı gündeme gelir. Bu durum, sosyo-ekonomik ve diğer sebeplerle en çok kız tarafının engellemesi ile ortaya çıkar.)
3- BAŞLIK PARASI KARŞILIĞINDA EVLENME,
4- OTURAK ALMA EVLİLİK, (Erkeğin kızı zorla kaçırması yanında, kızın bohçasını alarak oğlan evine gidip oturması ile gerçekleşen evlilik)
5- BAŞ ÖRTÜSÜ KAÇIRMA YOLUYLA EVLİLİK, (Hakkari, Van, Ağrı ve Erzurum'un bazı ilçelerinde rastlanan bu evliliğin gerçekleştirilmesinde; kıza ait bir eşyanın kaçırılması, kızı kaçırmakla eş tutulmaktadır.)
6- BEŞİK KERTME, (Ülkemizde rastlanan evlenme biçimlerinden birisi de “beşik kertme”dir.)
7- TAYGELDİ, (Dul bir kadının, eski kocasından olan çocuklarını da alarak dul bir erkekle, ya da dul bir erkeğin eski karısından olan çocuklarını alarak dul bir kadınla yaşamasından doğan evliliğe denir. Kadın veya kocanın yanında getirdikleri çocuklar, “taygeldi” olarak adlandırılırlar.)
8- KUMA, (Cumhuriyetten önce, karısı kısır olan veya erkek çocuk doğuramayan erkek, yeniden evlenirdi.)
9- BERDEL (BEDEL), (Doğu ve Güneydoğu Anadolu da uygulanan bir evlenme biçimidir. Başlık sorunu ve yükümlülüğünü ortadan kaldıran bu tür evlilik; hem kızı hem de oğlu bulunan iki ailenin, karşılıklı olarak hem kızlarını hem de oğullarını birlikte evlendirmeleri suretiyle gerçekleştirilmektedir.)
10- KEPİR (YABAN DEĞİŞİMİ), (Zor kullanılarak gerçekleştirilen bir evlilik biçimidir. Evlenmek isteyen fakat başlık parası ve düğün masraflarını karşılayacak durumu olmayan ya da ailelerin çıkardıkları zorluklardan çekinen bekar iki arkadaş, kız kardeşlerini kendi aralarında değiştirmeye karar verirler.)
11- ÖLEN KARDEŞİN KARISIYLA EVLENME: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da rastlanan bir evliliktir. Törelerden kaynaklanan bu evlilik biçimi, “Namusu başkalarına kaptırmamak” gibi bir anlayışla gerçekleştirilmektedir. Ölen kardeşin karısı, bekar olan erkek kardeşle evlendirilir veya evli olan erkek kardeşin ikinci eşi olması yoluna gidilir.
12- BALDIZLA EVLİLİK, (Eşinin ölümünden sonra dul kalan kocanın, baldızı (eşinin kız kardeşi) ile evlenmesidir. Öksüz kalan çocuklara “üvey anne” olarak seçilen teyzenin daha hoşgörülü davranabileceği düşüncesi, bu evlenme biçiminin tercih edilmesinde etkili olmaktadır.)
13- İÇ GÜVEYİ, (Erkek çocuğu olmayan, ekonomik durumu iyi bazı aileler, kızı dışarı verme yerine, damadı “iç güveyi” olarak eve almaktadırlar. Özellikle tek kız çocuğu olan bazı aileler bu yola başvurmaktadır. Erkeğin ekonomik durumunun bozuk veya işsiz kalması gibi nedenlerle de iç güveyi evliliğinin gerçekleştiği görülmektedir.)
14- YETİM EVLİLİĞİ, (Anne ve babası ölmüş, kardeşleri olmayan bir delikanlı veya kızın, ileride kimsesiz kalmaması için yakın akrabalarından biriyle evlendirilmesidir. Bu evliliğin temelinde yardımseverlik ve sosyal dayanışma arzusu yatmaktadır.)
15- YAKIN AKRABA EVLİLİĞİ, (Türkiye'de evli çiftlerin yaklaşık üçte birinin birbirleriyle yakın akraba oldukları ifade edilmekte ve akraba olan eşlerin yüzde 80'inin kardeş çocukları oldukları belirtilmektedir.)
16- OLDUBİTTİ EVLİLİK, (Bir oldubitti sonucu, kızın erkeği kendisiyle evliliğe zorlamasıyla gerçekleşir. Kızın, erkeğin zayıf tarafını yakalayıp onunla ilişkiye girmesi sonucunda gerçekleştirilmektedir. Erkeğin, kızın zayıf tarafını yakalayıp iğfal etmesi sonucunda da bu yola başvurulmaktadır.)
17- PARA KARŞILIĞI EVLENME, (Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kırsal kesimindeki yoksul ve eğitimsiz çevrelerinde gerçekleştirilmektedir. İlköğretim çağındaki çocukların okula gönderilmeyerek veya okuldan alınarak para karşılığında evlendirilmesidir. “Çocuk” denecek yaştaki kızların yaşlı ve özürlülere satılması şeklinde gerçekleştirilmektedir.)
18- KAN PARASI KARŞILIĞI EVLENME, (Doğu ve Güneydoğunun kırsal kesimlerinde, öldürülen kişinin kan bedeli olarak para, altın, ev, tarla yanında kız verildiği de görülmektedir.)
19- ÖÇ ALMA KARŞILIĞI EVLENME, (Aralarında kan davası bulunan kimi ailelerin, karşı tarafın onurunu incitip saygınlığını zedelemek amacı ile bu yola başvurdukları görülmektedir. Bu evlilik, ailelerin karşılıklı olarak birbirlerinden kız kaçırması biçiminde gerçekleşmekte, silahlı çatışmalara ve kan davalarına neden olabilmektedir.)
20- ÇOK EŞLİ EVLİLİK, (Cumhuriyetten sonra çok eşli evlilik yasaklanmıştır. Eğitim düzeyinin yükseldiği çevrelerde bu evlenme biçimi ortadan kalmış olmasına rağmen, eğitim düzeyi düşük kırsal kesimlerde hala devam etmektedir.)
21- ANLAŞMALI EVLİLİK, (Dul kalan kadın veya erkeklerin yaşlılık döneminde gerçekleştirdikleri bir evlenme biçimidir. Yaşlı erkeğin bakımı için muhtaç dul veya evlenmemiş bir kadınla anlaşılarak dini nikah yapılır. Nikahlanan kadına para, altın ev cinsinden ekonomik destek sağlanılır.)
22- HİLELİ EVLİLİK, (Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olan erkeklerin dul olanlarının, maaşlarının öldükten sonra bir yakını tarafından alınması için başvurulan evlilik biçimidir. Kağıt üzerinde kalan bir evliliktir.)
23- RASTLANTI EVLİLİĞİ, (Rastlantı sonucu, başı sonu düşünülmeden yapılan evliliktir. Bir yolculuk sırasında karşılaşma, arkadaş, eş dost, akraba evinde karşılaşma, telefon konuşması sırasında ortaya çıkan etkilenme üzerine bu tür evliliğe karar verilebilmektedir.)
24- İLAN YOLUYLA EŞ SEÇME (EVLENME), (Son zamanlarda, gazete, dergi, televizyonların teletex sayfalarına ve internete ilan vererek eş seçme yoluna gidildiği sıkça görülmektedir. Ortak noktalarda birleşenler, ilanı gerçekleştiren aracı kurumun desteği ile bir araya gelip konuşup anlaştıktan sonra, evlilik kararı verir.)
25- TERCİHLİ EVLİLİK, (Bu tür evlilik, genellikle ana baba, büyük anne, büyük baba gibi aile büyüklerinin onayı ile gerçekleştirilmektedir. Genellikle komşu ve yakın akraba grupları arasında gerçekleşir. Görücü usulü ile evlilikten farklı yönü, kız ve oğlanın aynı çevreden olmaları ve önceden birbirlerini tanımalarıdır.)
26- YABANCI İLE EVLİLİK, (Yurt dışında görev yapan veya “işçi” olarak çalışanların gerçekleştirdikleri bir evlenme biçimidir. Bu evlilik, yabancıdan kız alma veya yabancıya kız verme şeklinde görülmektedir.)
27- FARKLI MEZHEP EVLİLİĞİ, (Evliliklerin gerçekleştirilmesi sırasında karşılaşılan engellerin başında din ve mezhep farklılıkları gelmektedir. Buna rağmen, birbirini seven bazı gençler, bu engelleri aşıp mutlu evlilikler kurabilmektedirler.)
28- METRES EDİNME, (Büyük kentlerde yaşayan eğitimsiz zenginler arasında; refah ve zenginlik göstergesi olarak “metres edinme” modası görülmektedir. Her türlü bakım ve masrafı üstlenilen, başka bir evde ikame ettirilen ikinci bir kadınla sürdürülen gayr-i meşru ilişkidir.)
29- MUTA EVLİLİĞİ, (Geçici bir süre için yapılan evliliktir. Daha çok İran'da uygulanan bu evlenme biçimi, Türkiye'de de bazı çevrelerde görülmektedir.)
30- DIŞ GÜVEYİ EVLİLİĞİ, (Son zamanlarda, bir Japon televizyonunun çöpçatan aracılığı ile Türkiye'ye eş seçmeye gelen Kuni Nakazon'a gösterilen aşırı ilgi, Türk erkeklerinin “dış güveyilik” konusuna ilgi duyduklarını, hatta istekli olduğunu ortaya çıkarmıştır.)
31- DUL EVLİLİĞİ, (Karısından boşanmış veya karısı ölmüş bir erkeğin, yine kocasından boşanmış veya kocası ölmüş bir dul kadınla evlenmesidir. Bazen de evlilik yaşı geçmiş olan kızın veya yaşlı bekar erkeğin, karşı cinsle evlendiği görülür.)
32- TANIŞIP ANLAŞARAK EVLENME, (Büyük kentlerde ve eğitim düzeyinin yükseldiği çevrelerde en yaygın olan evlenme biçimidir. Kız ve erkek belli bir süre arkadaşlık yaparak birbirlerini iyice tanıdıktan sonra gerçekleştirdikleri evlenme biçimidir. Kişiliğini bulmuş, ekonomik özgürlüğü olan eğitim düzeyi yüksek gençler, bu yolla evliliği tercih etmektedirler.)
33- TELEVİZYON EVLİLİĞİ, (Bazı televizyon kanallarınca yürütülen reyting amaçlı bir evlenme biçimidir. Evlenmek arzusunda olan gençler, orta yaşlılar, hatta; gençlerin evlenmesinde söz sahibi olan kaynana adayları, ilgili kanala davet edilerek kapalı bir mekanda, aylarla ifade edilebilecek uzun bir süre bir arada tutulmaktadırlar.)
Ne kadar birbirine benzer evlilik yöntemleri olsa da az çok aralarında farklar var ve benim tahmin edemeyeceğim kadar evlilik çeşidi varmış… Biz hangisini tercih ederiz derseniz, ben arkadaşlarım önerdi, evlilik amacıyla tanıştım, konuştum, anlaştık evlendik… Bunların hangisi iyi yöntem derseniz, eğitim, ekonomik durumumuz, yaşadığımız coğrafya, ailelerin evlilik gelenekleri, iki kişinin tercihi etkili olsa da… Bence hukuk kurallarının ve dini kuralların izin verdiği evlilik çeşitlerinden biri tercih edilmesi, evlenen kişilerin mağduriyet yaşamamasının da garantisidir diyebilirim…
Evliliğin çeşitlerinden çok evlenenlerin evlilik sorumluluğu taşıyacak niteliklerde olması gerek bu nedir, derseniz? Aklı başında olmak, yani deli olmamak, biyolojik olarak uygun yaşta olmak,(18 Yaş Hukuki Yaştır) yani reşit olmak, ne ahlaki, ne gayri ahlaki ayırt edecek bir bilinçte olmak, ayı cins den olmak, hem hukuk kurallarımız, hemde dini kurallarımız aynı cinsin evliliğine izin vermemektedir… Ayrıca çok yakın evliliklerden doğan bebekler arasında sakat doğum oranının yüksek oluşuna dayalı olarak, son zamanlarda hoş karşılanmamaya başlanmıştır.
Evlilikte Nikah Bağı, Dini mi, Hukuki mi Olmalı?
“Sözlükte “birleştirme, bir araya getirme; evlenme, evlilik; cinsel ilişki” gibi anlamlara gelen nikâh kelimesi fıkıh terminolojisinde, şer‘an aranan şartlar çerçevesinde aralarında evlenme engeli bulunmayan bir erkekle bir kadının hayatlarını geçici olmaksızın birleştirmelerini sağlayan akdi ve bu yolla eşler arasında meydana gelen evlilik ilişkisini ifade eder. Arapça’da zevâc kökünden türeyen kelimeler de “evlenmek, evlendirmek, evlilik, evliliğin taraflarını oluşturan eşler” mânalarında yaygın biçimde kullanılır.” Dinimizin indiği, ilk muhataplarının Arap toplumlarının olduğu için, onların din öncesi geleneklerinin de içinde barındığı kültürlerine dayalı oluşmuş, evlilikler oluşturulmuş ve biz bunu dinin emri sayma yanılgısına düşmüş olabiliriz…
Arap kültürün de çok çeşit nikah bağıyla evlilik/aile kurumu oluşturulmaktadır… Örnegin, onların kültüründe çok evlilik normalken bizim kültürümüzde istisnai hallerde izin verilir, hatta hukuk kurallarımızca izin verilmez… Hangi nikah bağı, hukuki olarak sözleşme sayılır, aile bağına neden oluyorsa, o bağ kurulmalıdır… Bana göre dua edilmeli, şahitler bulunmalı, daha da önemlisi hukuki bağ oluşturulmalıdır ki geçerli bir nikah bağı oluşabilsin…
Nikah yöntemlerimiz bizim kültürümüze ve toplumumuza uygun olmalı, uymayanlarda ısrar, edilmesinin mağduriyetlere neden olduğu görülmekte, her mağduriyetin zulüm olduğu düşüncesinden hareketle, kendi kültürümüze, hukuk düzenimize göre evliliklerin tercihi aslında adil olan, makul olan makbul olandır diyebiliriz… Makbul olan evliliğin gerçekleşmesi evliliğimizin mutlu ve bir ömür sürmesine neden olabilme ihtimalini artırmaktadır… Çok dikkat edilmesi durumunda bile şiddetli geçimsizlik, şiddetli çatışma, evlilikler de mutsuzluk görülebilmekte, bunlara da zulüm, zulmet denilmekte… Bunlar istenmese de bu tür evlilikler de boşanmayla karşılaşılması kaçınılmaz olmaktadır, mutluluk için evlilik ne kadar haksa, mutsuzluk, geçimsizlik halin de, bütün yolar denendikten sonra boşanma da o kadar, kültürel, hukuki haktır… Son olarak evliliklerde boşanma oranlarını vererek yazımıza son verelim…
“Evlenen çiftlerin sayısı 2017 yılında 569 bin 459 iken, 2018 yılında yüzde 2,9 azalarak 553 bin 202 oldu. Kaba evlenme hızı binde 6,8 olarak gerçekleşti. Boşanan çiftlerin sayısı 2017 yılında 128 bin 411 iken 2018 yılında yüzde 10,9 artarak 142 bin 448 oldu…”
Evliliğimiz de mutluluğumuzun sürekli olabilmesi için evliliğe adım atarken sevgiye, saygıya dayalı olarak, eğitim, ekonomik, kültürel, fiziksel, biyolojik uyumlara dikkat ederek… Çiftlerin kadın veya erkeğin birbirlerinin kişisel alanlarına, hukuki, kültürel haklarına riayet ederek davranmalarına, yalandan, aldatmadan uzak durmaları halinde evliklerinin daha iyi olacağını düşüyor, uygun kişilerle karşılaşılması halinde evliliği öneriyor ve mutluluklar diliyorum… Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com 12.10.19
Kaynaklar
1* http://www.hurriyet.com.tr/gundem/33-tur-evlenme-cesidi-var-11607647
2* https://islamansiklopedisi.org.tr/nikah
3* https://www.google.com/search?q=bo%C5%9Fanma+oranlar%C4%B1+2018&source=lnms&sa=X&ved=0ahUKEwjFnPTkmpblAhWB2uAKHSkoB_8Q_AUIDSgA&biw=911&bih=405&dpr=1.5
|