NÜFUZ İLE NÜFUS
Nüfuz ile nüfus arasında fark ses acısından değerlendirince yok gibi bir şey, hatta bazılarımız bunu karıştırırız bile… Ama kavramsal acıdan düşününce o kadar çok fark var ki, bir yazıyla nasıl anlatılır bilmiyorum, ama deneyeceğim, buyurun birlikte deneyelim…
Nüfuz: Nüfuz etme anlamında ele alırsak, içine geçerek etkileşim diyebiliriz, öte yandan, etkileme, etkin olma bakımından ele alırsak, söz geçirme, güçlü olma hali diyebiliriz… Bu kavrama geri döneceğiz…
Nüfus: Bir ülkede, bir bölgede, bir evde belirli bir anda yaşayanların oluşturduğu toplam kişi sayısı, hayvan bitki söz konusuysa popülasyon oranı, bir özellik gösteren kimselerin oluşturduğu grup, topluluk diyebiliriz… Bu kavramda geri döneceğiz, önce nüfuzu anlamaya çalışalım bakalım neymiş?
Bir su düşünelim buna yoğurt nüfuz ettirirsek ayran olur, buna kahve nüfuz ettirirsek kahve, cay v.s şeyler, böyle bir nüfuz etme hali olabiliyor.. Sonra ister sosyal, ister siyasal, ister ekonomik, ister bilimsel, ister fiziki, ister askeri nüfuz etme halleri üzerinde tek tek düşünelim mi? Yazı uzamasın siz bir kaçı, ben bir kaçı üzerine düşünelim, ben ekonomi ve siyasal, sizde sosyal ve bilimsel nüfuz etme halleri üzerine düşünün…
Ekonomik nüfuz etme neyle olur, mal ve servetle, bunların akıllıca, yeni mal ve servetlere neden olacak şekilde yapılacak yatırımlarıyla büyütülmesiyle ekonomik güçle nüfuz olur, edilir… Şimdi bir örnekle bu ekonomik nüfuz işini genişletelim… Ekonomi deyince ne anlarız, duran varlıklar artı kasa, eksi borçlar, bu formül sizin ekonomik gücünüzü belirler, bu güç nüfuz edecek kadar büyükse edersiniz… Aynı şey kişiler için geçerli olduğu kadar, ülkeler içinde geçerlidir, bir örnek vermek gerekirse, bir ekonomik nüfuzlu ülkeyle, onun bir vatandaşının ülkemizde tutuklanmasıyla ilgili bir sorun yaşadık… Bu adamı ajan diye tutuklamışız, ajanlara ne yapmamız lazım yasalarımızda yazıyor, ama bu adamı serbest bırakın baskısı var, bizim yöneticilerimizin de bırakılmayacak diye açıklamaları var… Sonuç olarak sorun yaşadığımız nüfuzlu ülke başkanı bir tivit attı, ülkemizin para birimi uluslar arası ekonomik camiada %35-40 belki de daha fazla değer kaybetti, bizde o ülke vatandaşı ajanı serbest bırakmak zorunda kaldık… Bu neden oldu, bizim acımızdan nüfuzsuzluktan onlar acısından nüfuzluluktan… Simdi siyasal nüfuza bakalım mı?
Siyaset bir yerden meşruiyet dayanağı bulur ve kendine güç, nüfuz elde eder, eskiden Allah/Tanrı adına yönetiyor bizim aile hikayesine toplumu inandırmışlardı… Şimdilerde ise demokrasilerde bu güç vatandaşın desteğidir, vatandaşlar ortak kullanacakları güçlerini bir siyasal partiye, lidere vekaleten 4-5 yıllığına devrederler… Bu ortak gücü temsilen, vekaleten kullanan kişi, kurum gücü alırken uyduğu kurallara uyma zorunluluğuna uyarak gücü kullanır.. Buna Anayasaya, yasalara demokrasinin genel kurallarına uyarak yönetim sergiler ve vatandaş desteğini kaybedince de nüfuzunu kaybeder… Yani siyaset nüfuzunu yasadan vatandaşların desteğinden alır… Ülkeler de ekonomik güçleri, hazineleri, askeri güçleri, nüfus yapıları, doğal zenginlik kaynakları, yönetimlerinin ülkelerini iyi yönetmelerine dayalı olarak saygınlıkları, itibarları, nüfuzları artar…. Gelelim nüfus yapısına… Bakın 422 kelime olmuş yazı uzadı kısa keselim değil mi, okuma alışkanlığı da zayıf bir toplumuz, uzun yazıyı görünce öcü (uydurulmuş hayalî yaratık, umacı) görmüş gibi oluyoruz…
Buna uzmanlar sosyal sermaye der, ne kadar eğitimli insanız var, bunların ne kadarı uzmanlık alanlarında önemli bilimsel gelişmelere neden olmuş, bu bilimsel gelişmelerin ne kadarı icat, patent olarak araç ve gereçler üreterek hayatımıza girmiş, kullandığımız cihazlara bakın, sosyal sermayemizin gücünü görün… Hollanda, Danimarka, İsveç, bizim bazı illerimizden nüfusu ve toprak büyüklüğü daha az ülkeler, ama sosyal sermayeleri, yani nüfuslarının yapısı çok sağlam, bu sağlam nüfuslarını vatandaşlık hak ve hukuklarıyla desteklememişler, vatandaşlarının devlete, kurumlara, siyasetçilere güvenlerini oluşturmuşlar, bunu devam ettirecek yönetim iradesi sergiliyorlar… Vatandaşlarda hakka, hukuka riayet edecek, yönetimsel acıdan sağlıklı kararlar alacak olanları seçerek toplumsal düzenlerinin devamlarını, hemde iyi bir şekilde devamlarını sağlayacak, toplumsal örgütlenmelerini de sağlayarak iyi bir şekilde yaşıyorlar… Öte yandan Pakistan, Afganistan, zaman zaman Hindistan büyük nüfuslarına rağmen etkileri yukardaki küçük ülkelerin yarısı kadar bile değil… Son olarak sık sık bizi kıskanıyorlar diye kostaklandığımız (Yiğit, kabadayı, yürekli) Almanya ile ilgili bir bilgiyle yazıyı bitirelim mi?
Almanya 2018 yılında bizi kıskandırmak için olsa gerek 300 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi, yani dış ticaretinden bu kadar kar etti… Biz o yıl ne ettik, 55 milyar dolar acık verdik yani zarar ettik.. Oysa Nüfusumuz aynı ama nüfusumuzun nüfuzu aynı değil anlaşılan… İki kavram arasındaki farkı anlamaya çalıştık, belki anlatabildim belki de anlatamadım, bu farkı anlamak ona göre nüfus ve nüfuz etkileri yaratmak dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 28.12.2020
Kaynaklar
3* https://www.cnnturk.com/ekonomi/turkiye/son-dakika-2018-yili-ihracat-rakamlari-aciklandi#:~:text=T%C3%BCrkiye'nin%20ihracat%C4%B1%2C%202018',16%20milyon%20dolar%20olarak%20ger%C3%A7ekle%C5%9Fti.
|