YANLIŞ BORÇLANMA YÖNTEMİ!!
Aldığımız Borçlarla Ne Yapmalıydık, Ne Yaptık?
Bir toplum düşünün, neredeyse her alan da ithalatçı, prezervatifinden, tıraş bıçağına, el blenderinden buzdolabına, arabasından petrolüne, doğal gazından çakmak gazına kadar, buğdayından arpasına kadar, soğanından patatesine kadar… İyi de, be kardeşim bu millet parayı nereden buluyor? Biraz turizm den, biraz mobilyadan, biraz tekstilden, yani anlayacağınız üç dört alan dışında hep ithalatçıyız… Bunun içinde dış ticarette zarardayız, on yıllık zararımız nedir biliyor musunuz, bilmeseniz daha iyi A -haber gibi kanallar millet bilip de rahatsız olmasın diye bunu haber bile yapmazlar… Sayıyı veriyorum, yok yazıyla yazıyorum, Sekiz Yüz Yedi Milyar, Yüz Bir Milyon Dolar, on yıllık zarar… Yok ya hani siyasetçilerimiz ihracat patlaması yaptığımızı iddia edip duruyorlar ya…. Aslında onlar söz hilesi yapıyorlar gerçekten de ihracatımız artıyor… Örneğin 2016 yılında ihracatımız 142 milyar dolarken, 2017 yılında rekor bir artışla 157 milyar dolara çıkmıştır… Evet doğrudur, ama ihracatta iyi miyiz, kötü müyüz diye anlamak için ithalat sayılarına da bakmak lazım gelir, onlar da ne, olmuş? İhracat 198 milyar dolardan 233 milyar dolara çıkmış… İhracatımız 15 milyar dolar artarken, ithalatımız 35 milyar dolar artmış… Bu gibi zararlarla borcumuz 500 milyar dolara yaklaşmış… Bunları neden anlatıyorum borç aldığımız paralar nereye gidiyor onu görmek için, şu soruyu sık sık sormalıyız, aldığımız borçlarla ne yapmalıydık ne yaptık?
Bir ülke ve onu yöneten siyasetçiler, aldığı borçlarla borç aldıkları ülkelerden bu kadar lüks araba alıp da binerler de, araba markası ve modelleri üretmezlerse… Bir toplum düşünün ki, alınan borçlarla bu kadar saçma sapan bina yapar toplumun tüm sermayesini bu binalara bağlarlarsa… Bir ülke düşünün, bu ülkeyi yönetenler sadece lüks içinde yaşamak için yönetiyorlar havası oluştururlarsa, lüks lüks binalar, lüks lüks mobilyalar, lüks lüks giyim ve kuşamlar!!! Hele bir de bir trilyona yakın saat takanları varsa… Dünyanın telefon üretmeyen ama bir kadar çok telefona para harcayan toplumuysa… Bu ülkede yaşayanlar, liderin efsununa kapılmış bu olanları delice alkışlıyorsa, daha çok borç alırız, daha çok faiz veririz bunlarla kamu binası, cami, yol, küçük köprü yaparız, büyüklerini yabancılara geçenlerden ücretini almak üzere yaptırırız… Hiç fabrika yaptık mı, sattıklarımızın, yaktıklarımızın (Batmak üzere olan fabrika sahipleri sigortadan para almak için yaktıkları iddia ediliyor) onda biri kadar yaptıysak iyi…
Borç neden alınır, aldığınız borcun maliyeti olan faizini ve anaparasını ödeyecek ve bunun da üzerinde kar ve fayda sağlayacak bir yatırım için alınırsa alınan borç yerinde verimli kullanılmış olur… Bu ise iki, üç alan için de mümkündür… Biri teknoloji alanıdır ki aldığımız patentlerden görüyoruz bu alan da çok zayıf olduğumuz anlaşılıyor, sanayi alanına bakıyoruz, burada ya yabancılar hakim, yada yabancılardan aldığımız patentler üzerinden biz üretiyoruz, yada montajcıyız, zaten ithal ettiğimiz sanayi ürünlerinden de bu alanda zayıf olduğumuz da anlaşılıyor… Hele tarım ve hayvanlıkta, tarla var, tohum var, traktör var ne duruyorsun üretse diyecekken hükümetimiz çiftçiyi ithalatla terbiye ede ede üretimden vazgeçirdi… Yani ürünün maliyeti bazı hallerde satış fiyatından yüksek hale geldi, bu aşama da teşvikler devreye girdi ama… Gübre teşviki verildi, o senelerde Türkiye genelinde neredeyse tüm ülke gübreleniyormuş gibi, gübre atılmış gibi teşvik alındı, bu kadar gübreye rağmen üretim düştüyse!!! Mazot teşviki üretim için harcanan mazota değil ürün ekilsin, ekilmesin tarlaya veriliyorsa… Ya bu uygulamaları kim öneriyor, kim uygulama izni veriyor, dünyaya rezil oluyoruz, rezil… Ürün üzerinden teşvik sistemine geçilmesi gerek.. Konumuz neydi borçlar ve nasıl kullanıldığı…
Ekonomi görüldüğü gibi bir üretim tüketim paylaşım ilişkisidir, üretmeden tüketirsek borç alırız, aldığımız borçları geri ödeyecek yatırımlar yapmamışsak borç ödenme döneminde fakirleşiriz, ekonomik sorun yaşarız… Şimdi o döneme girdik gibi, aldığımız borç paralarla, tüketim yapmaya devam etmek yerine, tersine davranarak ÜRETİM yapmak ve daha az borçlanmak dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 26.2.19 – vatandasfikri.com
|