Siyaset ahlakın dışına taşındığı zaman toplumsal sorunları çözecekken sorunların kaynağı olabilir. Bu nedenle siyasetçiler yasalara uyacağı gibi kamusal ahlakada uymayı zorunlu hissetmelidir. Bu Anayasaya ve yapılan sözleşmelere verilen sözlere bağlılığı da içermektedir. Son zamanlarda sözleşme ile ittifak yapan bazı siyasilerin sözleşmelere uymadığını, bunları da televizyonlarda çok rahat söylediklerini üzülerek duymaktayız görmekteyiz… Bu tür Zübükzadelere, Bürütüslere O zaman o ittifakının listelerinden sözleşme ile bağlı olan parti listelerinden neden seçimlere girerek seçildiniz, sorusunu sormak gerek… Ama bizim konumuz bürütüsler degil bürütüslük ve Zübüklük !!! Önce bu bürütüslük olayı nedir ona bakarak devam edelim..

Bürütüs olayı, bu olayı anlatan efsaneye göre Julius Sezar'ın son sözleridir. Türkçeye "Sen de mi Bürütüs?" veya "Sen bile mi Bürütüs?" olarak çevrilmiştir. 15 Mart MÖ 44'te Julius Sezar, Marcus Junius Brutus liderliğindeki kızgın bir grup senatör tarafından sırtından hançerlenmiştir. Bürütüs Sezar'ın en yakın arkadaşıydı. Sezar'ın önce saldırganlara karşı koymaya çalıştığı, fakat Brutus'u görünce, bu sözleri (Et tu, Brutus?) söylediği ve karşı koymayı bıraktığı rivayet edilir.

Türkiyede ve dünyanın bazı ülkelerinde insanlar bu özdeyişi ihanete uğradıklarını hissetikleri zaman söylerler. Şimdi siyasal bürütüslük nedir derseniz?

Kıascası ihanettir, örnegin T.C devletinin Anayasasına göre seçildiniz, bu Anayasa göre de siyaset yapmanız gerekir, zaten milletvekilleri şereflerinin, namuslarının üzerine Anayasaya uyacaklarını yemini ederler… Aslında yemini buraya alarak devam edelim daha iyi olacaktır.. Milletvekili yemini (andı) “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.” Bu yeminin, yapılan mütabakatların, kamusal fayda yerine bireysel ikbal peşinde koşmaların her türlüsü siyaset siyasal Bürütüslüktür. Gelelim Zübükn Tiplemesine…

Türk siyasetinde Zübük karakteri var olup olmadığını sizlere bırakarak, Aziz Nesin’in yazdığı bu unutulmaz sanat eseri, Kartal Tipet’in yönettiği, baş rolünü Kemal Sunal’ın oynadığı Zübük filmini her seçim öncesi izlemeyi öneriyorum, siyaset hayatımızın böyle tipleri varsa tanıyarak oy kullanmanın gereginin altını çiziyorum, şu kişiye böyle tip demek yerine, bu tipini deşifre eden çok başarılı bir siyasal komedi eleştiri filmini izleyerek siz karar verin…

Kitapta ve Filmde “”“Zübükzade İbrahim” isimli bir uyanık, katip olarak başladığı iş yaşamında halktan aldığı rüşvetler ile zengin olmuş, daha sonra da halkı kandırma sanatını çok başarılı biçimde uygulayarak yaşadığı beldeye Belediye Başkanı seçilmiştir. Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde de her türlü yöntemi kullanarak kişisel çıkarları uğruna halkı sömürtmeyi, kandırmayı ve birbirine düşürmeyi başarmıştır. Belediye Başkanı olarak hiçbir başarılı icraat yapmamasına ve halka hizmet etmemesine karşın muhalif partinin etkin isimlerinden birisinin kızını kandırarak evlenmek vaadiyle milletvekili seçilmeyi de başarmıştır. Sonuçta, Zübükzade İbrahim, Ankara’nın yolunu tutmuştur.

Ankara’da da güvenilmez kişiliğiyle siyasette iki yüzlülüğünü, yalancılığını ve ilkesizliğini sürdüren Zübükzade, muhalif parti ile anlaşarak Bakanlık koltuğu uğruna partisini satmıştır.”””

Küçük bürütüslere gelince, onları tanımak için Zübük filmini izlemeniz, Kitabını okumanız halinde mümkün olacaktır… O filmde siyasilerin nasıl topluma ihanet ettiklerini, yönetmen, senarist kasaba siyaseti üzerinden bize anlatıyor, anlayarak siyasi tercihlerimizi ve anlayarak, tanıyarak siyasetci tercihlerimizi yapmalıyız.. Bir insanı sadece parası olduğu için seçen bir parti, o kişinin davranışlarını nasıl kontrol edecek, toplumsal ahlaka aykırı davranışlarını nasıl engelleyecek.. Her parası olan sorun gibi de anlaşılmamalı siyasat ahlak, hukuk, egitim işidir, bu egitim de para ile olabilir mi, olsada karakter sorunu varsa bunlar Zübüktür, Bürütüsdür,, siyasi bürütüslükleri zor engelleriz…

Zübükleri ve Bürütüsleri, tanıyarak bunları seçmeyerek, siyasetimizi daha temiz hale getirebiliriz, temiz siyaset daha iyi kamu yönetimi demektir, daha iyi yönetim ise daha iyi yaşamak demektir. Daha iyi yaşamak dilegiyle, Selam ve Sevgilerimle…

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

M.Kemal Atatürk