EŞİTSİZLİK BELASI!
Gelir Dağılmazsa, Paylaşılmazsa, Eşitsizlik Sonuçtur! Sorundur!
Sorunların anası da, babası da nedir derseniz eşitsizlikler derim, ekonomik eşitsizlikleri sosyal eşitsizlikler takip eder, bunlara ilave olarak birde hukuki eşitsizlikler gündeme gelirse, o toplum eşitsizliğin, adaletsizliği neden olduğu sorunlar çukuruna düşmüş demektir. Bir toplumda sürekli sorun yaşanıyorsa bu üç eşitsizlik de öyle veya böyle yaşanıyor demektir, eşitsizliklerin artığı bilgisini son zamanlardaki araştırmalar bize bildirmektedir… Daha da kötüsü bu eşitsizlikler kanıksandığı için önlem alma politikaları da çok cılız kalmaktadır… Önce duruma bakalım, sonra nasıl önlemler alınabilir, üzerine düşünelim…
Ekonomik Paylaşım nasıl oluyor da ekonomik eşitsizliklere neden oluyor, ne yapılırsa ekonomik eşitsizlikler makul seviyeye çekilebilir?
Bir toplumun ürettikleri nasıl paylaşılır, en önemli paylaşım yöntemi üretim faktörlerinden iki grubun paylaşımıdır, biri emek, diğeri sermayedir. Bizde öteden beri üretilenden aslan payını sermaye alır, bir bölümünü de devlet alır, geri kalan cüzi bir bölümünü de emekçiler, yani işçiler alır… İşsizliğin %14-15 civarında olduğu, gençler arasında işsizliğin %20-25 civarında olduğu düşünülürse bunlar üretimden paylarını emek olarak da sermaye olarak da alamadıklarından durumları daha da kötüdür… Emek olarak alanlarında %50-60’ı da asgari ücret üzerinden paylarını alırsalar o zaman eşitsizlik kaçınılmaz daha da kaçınılmaz olacaktır… Nitekim Avrupa da ülkelerine baktığımızda en eşitsiz ülkenin bizim olduğunu görüyoruz… Bu gelir eşitsizliği her yere yansıyor bunu biliyoruz, Avrupa ülkelerine baktığımız da şunu görüyoruz… En eşitsiz ülke bizim ülkemiz Türkiye, ikinci Bulgaristan, üçüncü ise Litvanya, en adile yakın gelir dağılımı ise Slovakya, ikinci olarak Slovanya devamın da Çekya, biz ülkemizi nerede konumlandırmak istiyoruz, tabiî ki daha adil paylaşımı olan ülkeler arasın da… Öylemi oluyor?
Yapılan araştırmalara göre bu durum düzelmesi beklenirken daha da kötüleşmekte olduğu görülüyor, bunu merak edenlere Herkese Bilim ve Teknoloji Dergisinde 313 sayısında yayınlanan Bayram Ali Eşiyok’un Dağılmayan Gelir ve Artan Sefalet makalesine bakmanızı öneririm.. Eşitsizliğim daha da kötüleştiğine örnek ise şu durum… Yıl 2016 gelirden emeğin payı %36,3 iken, sermayenin payı%47,5 olmuş.. 2021 yılına gelindiğin de ise ülkemiz de durum, emeğin aleyhine daha da bozulmuş, emek %30,2 sermaye ise %52,6 gelirden pay almaya başlamıştır… Bu durum böyle gider giderse sosyal eşitsizlikleri iyice tetikleyecek, sosyal sorunlara acık bir toplum haline korkarım ki geleceğiz… Bu eşitsizlikler de, dünya genelin de, durumumuz nedir derseniz, bakalım ve görelim…
2006-2017 arasında ortalama olarak, emeğin ulusal gelirden aldığı paya baktığımızda, Ülkemiz de emek yüz de 35,7 alırken, Çin de ise emek %49,5 alıyorken, Brezilyada %59,4 alıyor, Hindistan ise %53,6 aldığı görülüyorken, Rusya da, yüzde 51,1 aldığı düşünülürse gayri safi milli hasıladan en düşük payı bizim ülkemizde ki emekçilerin aldığını üzülerek görüyoruz.. Devletin, siyasilerin bu konuya daha çok önem vererek, adil düzen diye gelenlerin bari, daha adil ekonomik bir paylaşım model kurması gerektiğini hatırlatarak bu konuya devam edecek olursak… Bu eşitsizliklerin sonuç da sefalete neden olduğu düşünülürse dünyada sefaletin yaygın olduğu toplumlara bakarak yazıyı bitirelim mi? Devam edelim mi, konunun yarım kalmaması için devam etmek gerektiği anlaşılıyor!
Gelir dağılımında durum kötüyse bunun sonucu olarak fakirlik, sefalet de yaygın olacaktır, nitekim öyle de olduğu görülüyor… Yüksek oranda işsizlik, yüksek seviyede enflasyon (pahalılık) en çok dar gelirliyi ve işsizleri etkilemektedir ve durum vatandaşlarımızın sefaletine neden olmuştur, önlem alınmazsa daha artacağı ortadır… Türkiye ve benzer ülkeleri arasında en çok sefaletin yaygın olduğu ülkenin Türkiye olduğunu görüyoruz.. Türkiye sefalet endeksi 59,9 Sonra Arjantin’in ise 59,1 gerçekleşmiş, ülkemizin daha 3 yıl önce sefalet endeksinin 28,9 olduğunu, Arjantin’in ise 63,4 olduğunu, Meksika’nın 2018 de 8,2 olan sefalet endeksinin 11,2 ye, Güney Kore’nin ise 5,3 den 7,3 yükselmiştir sefalet seviyeleri… Bu ülkeler ile ülkemizi kıyasladığımızda durumlarının daha iyi olduğunu görüyor, ülkemizi yönetenleri bu eşitsizliklerin ve sonucu olan sefaleti düzeltmeye davet ediyoruz… Davet ediyoruz da, öneride bulunmuyorsunuz diyenlere, bazı önerilerle yazıyı bitirelim mi?
Son beş yıl da en çok serveti kimlerin arttıysa, onları daha çok vergilendirmek gerek…
Bu vergilerden elde edilecek geliri gelirsizlere (işsizlere) ve en düşük gelir grubuna ve çevreci faaliyetlere beslenme odaklı küçük aile çiftliklerine, ayakta kalabilmesi için küçül esnafa yardım ve teşvik olarak verilebilir…
İşçilerin sendikalaşma ve grev haklarının önündeki engeller kaldırılarak yasal garanti altına alınmalıdır ki.. Örneğin 50 kişiyi aşan yerlerde sendikalı olma zorunluluğu, sözleşme yapılması zorunluluğu bunun ise asgari ücretin en az %20 üzerinde ücret olması gereği gibi emredici hükümlerin yasalaşmasıyla emeğin gelirden daha fazla pay alması sağlanabilir…
Sorun dünya genelinde yaygın, bizim ülkemizde daha da yaygın, bu konu önemsenmeli ve çözüm üzerine iktidarda ki siyasal parti, muhalefet partileri ve emeğin gelirini artırmakla görevli sendikalar el birliği ile bu gelir adaletsizliğini, eşitsizliğini ve sonucu olan sefaleti düzeltmek üzere acilen harekete geçilmelidir… Geçilmesi ricası, önerisiyle SELAM ve SEVGİLERİMLE…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com –30.3.2022
Kaynak : Herkese Bilim Teknoloji Dergisi 313 Sayısı B.Ali Eşiyok Makalesi
|