|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
EMPERYAL OYUNLAR, KAYBOLAN CANLAR!!! |
EMPERYAL OYUNLAR, KAYBOLAN CANLAR!!!
Afganistan, Irak, Suriye de ki Emperyal Oyunların O, Ülkelere ve İnsanlıga Maliyeti!
Yüz binlerce ölüm, yıkılan şehirler, sivillerin gizleyemediği nefret. ABD, işgalindeki Afganistan ve Irak’tan askerlerin büyük kısmını çekiyor, çekiyor, Suriye de kendi asker sayısını azalttı vekaleten ABD adına PKK/PYD savaşıyor. İşgal sırasındaki hedeflere hiç bir ülkede ulaşamadılar, bu ülkelere sadece kaos getirdiler. Bu kadar can, bu kadar ekonomik kayıp ve sonuç kaos ve hüsran... Şimdi ise çekilme planları yapılıyor ama nasıl?
ABD yönetimi askerleri çekme kararı verilmişti, Şimdilik Afganistan’da 8.5 bin asker bırakıldı, yıl sonun da 4.5 bine düşürülmesi planlanıyor.
Bu cekilme planı, ABD hükümeti ve Taliban hareketi arasındaki barış anlaşmasının sonucu ortaya çıkmış bir durum... Anlaşma metnine göre, Amerikalılar 14 ay içinde beş askeri üsten asker çıkarma planlanmakta. Buna karşılık Taliban, Afganistan’ı teröristlerden arındırma sözünü verdi. Neden asker gönderilmişti?
Bu savaş, ABD tarihinin en uzunu. Amerikalı askerler, 11 Eylül saldırısından hemen sonra 2001’de Afganistan’a girmişti. Operasyonun amacı, uluslararası terör ve El Kaide liderlerini saklayana Taliban’a karşı mücadele olarak ilan edilmişti. Afganistan’a gönderilen asker sayısı sürekli artırılarak 110 bini bulmuştu. ABD, 12 yılı aşkın süre içinde 2 bin 300’den fazla askeri kaybetti, yaklaşık 12 bin asker de yaralandı.
Bu savaşın en büyük mağdurları ise her savaşta olduğu gibi siviller oldu. Her yıl ABD’nin yanlış hedeflerine dayalı hava saldırıları sonucu yüzlerce Afganlı öldü, ölüyor. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, sadece 2019’da yüzden fazla sivilin ölümünü üstlendi. Ancak askeri analiz uzmanlarına göre resmi veriler gerçeklerin çok uzağında ve ölen sivil sayısı çok daha büyük. Ayrıca savaş alanlarından iç göçle mağdur olanlar, başka ülkelere göç yollarında can kayıpları, ulaştıkları ülkelerde karşılaştıkları zorlukların sorumlusu kim? Bana kalırsa ister etnik, aşiret, ister iktidar sevdalısı aileler, yönetimler, ister mezhepsel yaklaşımlar olsun, bunlar o toplumların hataları olsada dış müdahaleler olayların daha da büyümesine ve daha kanlı olmasına neden olmaktadır... Bu arada dış güçlerle işbirligi yapan gruplar ise olayların sorumluları arasında görülmektedir, asıl sorumlu emperyal hayallerle ülkeleri istikrarsızlaştıranlardır... Bu savaşlara yakından baktığımzda...
İnsansız hava araçlarının aynı anda birkaç yerleşim yerini birden yok ettiği oldu, 2009’da Amerikalılar Ferah vilayetindeki 2 köyün bombalanması sırasın da 150 mahsum köylü kişi ölmüştü... Tüm bu olanlara rağmen, ABD teröristlerle mücadelede önemli bir başarı elde edemedi, şimdi çekilme kararı alıyor... Yarın buralar terk edildiğin de yerel işbirlikcileri, vekaleten savaşan savaşcılar ne olacaktır? Sorusu ise osrunların çözümünü zorlaştırmaktadır...
Amerikalı uzmanlar, terörle savaşan Afgan ordusunu eğitmeye çalıştı, gerektiği gibi eğitemedi, Ülkeye milyarlarca dolar değerinde silah ve ekipman sağlanmasına rağmen Afganlılar savaşmayı öğrenemedi. Bu arada Afgan ordusunun son 5 yılda 10 binden fazla asker kaybettiği gözlenmiştir...
Trump 2016 da bir konuşmasında, bu gereksiz savaşlar için muazzam bütçeden, 7 trilyon dolar harcandığından bahsetmişti... Uzmanların hesaplarına göre ise ABD’nin kazanamadığı bu savaşlarda boşa harcadığı miktar 5.5 trilyon doları geçtiği ifade edilmiştir.. Bu kadar cana, bu kadar paraya malolan bu operasyonlardan çekilme kararı alınmasına rağmen, aslında tam anlamıyla çekilme düşünülmemektedir... Sonra başka ülkeye geçelim mi?
Amerikalıların ve batı blogunun desteklediği bir operasyonla kimyasal silah imha etme bahanesi, demokrasi ve özgürlükler getirecegiz söylemiyle 2003’te işgal ettiği Irak’ta da işler Afganistan’dan daha iyi değil... Orada da sorunlar çözümsüz gibi görünmekte...
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’i El Kaide’ye destek vermekle suçlayan Batı koalisyonu, bir ay gibi kısa bir süre içinde Irak ordusunu yok etmişti. Kimyasal silah bulunamadı, ama Hüseyin asılarak idam edilmişti. Sanki hedeflere ulaşılmıştı derken... Fakat her şey henüz yeni başladığı görüldü, Ülke acımasız bir iç savaşa girdi, Şii-Sünni saçma mezhep anlaşmazlıkları yüzünden kan dökülmeye başladı, her taraf bir dış destekci buldu, on binlerce sivil hayatını kaybetti, kaybetmeye de devam ediyor.. Orada asıl sorun, ötelenmiş gibi görünsede Kürt bölgesinin bagımsızlık ilan ettiği an yaşanacaktır... Irak merkezi hükümeti, İran ve Türkiye bu konuda anlaşmış görünmektedir, geçenlerde bagımsızlık referandumu ilan edildiğinde ortak tepki göstermişler ve bu referandum ertelenmiştir... Bu üç ülke ve Suriye hükümeti bu konuda uyanık olmalı ve işbirligini sürdürmeli ve etnik, mezhepci politikalar yerine yerel bir işbirligi ile oluşacak güç birligi sağlayarak burada ki ülkelerin toprak bütünlüğü ve istikrarı vatandaşlık bilinci üzere sağlanmalıdır.. Burada ki kaosun sorumlusu da ABD dir, ben dış güçleri birinci sorumlu ilan etmem, asıl sorumlu bu tehlikeleri göremeyen yönetimler, o ülkenin entelektüellerleri, bu yönetimlere destek veren alt yöneticiler ve aşiret, meshep, etnik kökeni aşamayan, vatandaşlık inşa edemeyen bir anlayışı toplumun kültürü yapan, sosyal ortamdır... Her neyse, ABD buradan ne zaman nasıl çekilmeyi planlıyor dersek... Biz Irak’a bakmayı sürdürecek olursak...
Halihazırda Irak’ta yaklaşık 5 bin ABD askeri bulunuyor, mevcut ABD yönetimi bu sayıyı 3 bine düşürmeyi planlamaktadır... Bu ülkedeki işgalin uzun sürmesi sonucu Amerikalı askerlerin kendilerini gittikçe daha rahatsız hissettiğini, ABD toplumunda da bu işgale karşı destegin her geçen gün azaldığı tahmin edilmektedir... Dönelim mi Suriye’ye...
Suriye de iş daha da karışık, diger yerlerde ABD’nin karşısında sadece yerel direnişciler varken burada Rusya, İran ve son zamanlarda Türkiye var... Türkiye İblib sorunu aşarsa, aşmalıdır, o zaman merkezi hükümetle sorunu kalmayacak, Suriye, Rusya, İran, Türkiye ve ırak bu bölgede ki ülkelerin toprak bütünlüğüne dayalı çözümleri ve dolayısıyla bölgenin barışını daha kolay inşa edebileceklerdir... Suriye de ne kadar can kaybı oldu derseniz?
ABD’nin son insani kaosu inşallah Suriye olur, Suriye’ye biraz yakından baktığımız da ne görüyoruz? Hükümetin başlıca destekçileri Rusya ve İran. ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan ise muhaliflere destek veriyor. Türkiye merkezi hükümetle İran ve Rusya üzerinden kısmende olsa görüşüyor ve istihbarat seviyesinde görüşmeler olduğu ifade ediilyor... Buraya merçek tuttuğumuzda şunları görüyoruz...
*Savaştan önce de Suriye'de askeri üsleri bulunan Rusya 2015'te rejime destek olmak için hava saldırıları başlattı ve bu saldırılar savaşın gidişatının Esad lehine değişmesinde büyük rol oynadı.
*Rus ordusu sadece "teröristleri" hedef aldığını söylerken, aktivistler sık sık ana akım isyancıların ve sivillerin de öldürüldüğünü savunuyor.
*İran'ın Esad rejimine destek olmak için yüzlerce asker gönderdiğine ve milyarlarca dolar harcadığına inanılıyor.
*ABD, İngiltere, Fransa ve diğer Batılı ülkeler "ılımlı" diye kabul ettikleri Kürt muhaliflere değişen derecelerde destek oldular. Hatta onlara orada bir otonom devlet kurma planları olduğu biliniyor...
*Türkiye uzun süredir muhalif Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) destek veriyor. TSK Afrin'de, Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) askeri kanadı olan Halk Savunma Birlikleri'ne (YPG) yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nı ÖSO ile birlikte yürütüyor. Türkiye Irak'ın da, Suriye'nin de toprak bütünlüğünü savunuyor, bu nedenle meşru hükümetlere yakın politikalar izliyor...
*Suudi Arabistan İran'ın nüfuzunu azaltmak isteyen ülke, isyancı özellikle selefi ve Kürt gruplara silah ve para yardımı yapıyor.
*İsrail ise, Hizbullah'a giden İran silahlarından o kadar kaygılı ki, buna engel olmak için Suriye'de hava saldırıları düzenledi.
Burada herkesin bir hesabı var, ABD PKK/PYD’yi kara birligi olarak ilan etmiş 20 bin tıra yakın silah ve tesisat vermiş, Arabistan ise bu örgüte milyonlarca dolar para akıtmıştır... Zarar gören Suriye halkıdır ve durum şudur...
“OCHA’ya göre, savaş nedeniyle ülke içinde yer değiştirmek zorunda kalanların sayısı ise 6.1 milyondur. Her iki kategoriyi topladığımızda 11.7 milyon rakamına ulaşıyoruz. İç savaşın başlangıcı öncesinde Suriye’nin nüfusunun 21 milyon dolayında tahmin edildiği hesaba katılırsa, nüfusun yarıdan fazlası ya yer değiştirmiş ya da ülke dışına çıkmıştır.” Tam net bir sayı verilememekle birlikte incelediğim kaynakların ortalamasına bakılırsa 500-600 bin insan bu savaşta canını kaybetmiş, bunun üç, dört misli ise yaralanmış olabilir... Burayı bu hale getiren ABD ve taraftarları kaybedeceklerini bile bile neden hala istikrarsızlığın, kaosun, ölümlerin nedeni olarak anılmayı göze alarak devam ediyor, anlaşılır şey degildir... Bu bahsettiğimiz ülkelerden komşularına ve dünyaya ciddi göçler olmakta, bunun sorumlusu da buraları istikrarsız hale getiren, dünyanın etkin devletleridir...
İnsanlık adına umudumu kaybetmek istemiyor, barışın bir an önce tesisini, tüm taraflardan ve Tanrıdan rica ediyorum... Akıl yaşamayı öneriyor, barış yaşatıyor, o zaman barış inşa edilsin diliyorum... Selam ve Saygılarımla...
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 18.10.2020
Kaynaklar
1* https://tr.sputniknews.com/analiz/202009221042891624-hedef-haline-geldiler-abd-isgal-ettigi-ulkelerden-neden-kaciyor/
2* https://www.aa.com.tr/tr/dunya/suriye-ic-savasi-9-yilina-girdi/1417715
3* https://www.dw.com/tr/suriyedeki-i%C3%A7-sava%C5%9Fta-en-az-%C3%B6l%C3%BC-say%C4%B1s%C4%B1-2018de/a-46908811#:~:text=Suriye'de%20yedi%20y%C4%B1ld%C4%B1r%20s%C3%BCren,bin%20666%20ki%C5%9Finin%20%C3%B6ld%C3%BC%C4%9F%C3%BCn%C3%BC%20a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1.
4* https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-43414137
5* https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/suriye-ic-savasinin-dokuz-yillik-muhasebesi-41471309
6* https://www.aa.com.tr/tr/dunya/suriye-ic-savasi-10uncu-yilina-giriyor/1765861
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|