PARA ESARETİ/SALTANATI  

Para alışverişi kolaylaştırmak için icat edilmiştir, takasa göre daha işlevseldir, ihtiyaçlarımızı karşılamada bize yardımcı olur. Önemsizdir diyemem, ama benim için olan bir araç olduğunu, insanın ihtiyaçlarını karşılamada yardımcı olabilecek bir nesne olduğunu aklımızdan çıkarmadan, şu soruya cevap arayalım, para bizimi kullanacak biz parayı mı? Evet, kim kimi kullanacak, asıl sorun burada…

Ben diyorum ki parayı biz kullanalım, para bizi degil, ama yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var ki, insanlık adına üzücü, para inanlar dahil bütün canlılardan daha önemli hale, yine insan tarafından getirilmiştir. Adam doğadan yaralanarak para kazanacak orada çevrenin yapısı bozulacak, bu durum doğal dengeyi etkileyecek, doğal denge bozulduğunda öncelikle insanlar ve canlılar zarar görecek hiç umurunda degil, bu tip insanlar her şeyi para olarak görüyorlar, paraya ulaşmak için ne doğa nede insanlar umurlarında bile degil.

Öncelikle insanlar zarar görecegini biraz açalım isterseniz, diğer canlılar doğaları gereği yaşıyorlar, karşılaştıkları durumlara uyum sağlayarak kendilerini güçlü kılarak, soğuga da, sıcağa da, karşılaştıkları mikroplara da dayanıklı hale geliyorlar. Susuz mu kaldılar, günlerce kalabiliyorlar, aç mı kaldılar günlerce açlığa dayanabiliyorlar, mikroplamı karşılaştılar hiçbir antibiyotige gerek duymadan mikropla başa çıkabiliyorlar. Ama biz insanlar kendimizi o kadar doğadan kopardık ki, ne ilaçsız nede sıçakta ve soğukta yaşayamıyoruz. Bulunduğumuz her ortamı degiştirerek kendi isteklerimize göre düzenliyor, dogaya uymak yerine dogayı kendimize uyduruyoruz, bu da artık parasız yaşayamıyoruz demektir. Sadece parasız mı, klimasız, kalörüfersiz, antibiyoktiksiz yaşayamıyoruz. Temizlik için harcadığımız kimyasalları düşününce öldürerek hayatımızdan çıkardığımız mikroplar yarın güçlenerek hayatımıza geri dönecekler ve bizim doğanın dengesini bozduğumuz gibi, yarın dengesini bozduğumuz herşey de bizim dengemizi bozacaktır diye düşünüyorum, inşallah yanılırım.  Gelelim parayı kullanma ve onu degerler ölçüsünde olması gereken yerde tutmamıza.

Nasıl her aletin bir kullanma klavuzu var, ehliyeti var parada öyle bir şey ehliyetsizlere verilmemesi gereken bir araç. Ehliyetsiz ve dikkatsiz araç kullananların yüzünden nasıl kazalar oluyorsa ehliyetsiz para kullananların kazalarıda krizler ve iflaslardır. Krizler ve iflaslar paranın hızla el degiştirdiği veya dengesizce davranışlar yüzünden yetmediği durumlardır. Dengesizlik deyince ilk aklıma lüks gelir, sonra para gelirken tasarruf etmemek ve tüketmek, gelmediğinde yani para akış hızında sorun olduğunda krizler ve iflaslar olur. Bunlar ekonomik kazalardır, üretim, paylaşım tüketim dengesiznin iyi ayarlanamamasından kaynaklanır. Para araçtır bunu anlatmaya çalışıyorum, zor olduğunu biliyorum ama kusura bakmayın beni insanlıktan çıkaracak araç, benim mutluluğuma hizmet edemez. Ben para kazanmak için kendimden güçsüz birini sömürecegim yazık, ben para kazanmak için çeşitli uyuşturucu ve uyarıcı maddler satarak insanların bunlara alışmalarına neden olacağım, ben para kazanmak için hak etmediğim, eşin dostun yardımıyla başkalarını ihalede saf dışı bırakacağım, 10 liraya malettiğim şeyi 50 liraya satacağım. Paraya ulaşmak için hiçbir ilkem ve kuralım olmayacak, bütün ahlaksız işlere bulaçağım. Üzülerrek ifade ediyorum, işte o zaman siz payayı degil para sizi kullanmış olur. Aslında parayı biz kullanmamız gerekmezmi?

Normali öyle, ama paraya biçilen deger insanları aşmak üzere, şimdi ben parayı yanımda çalışan işçiden daha degerli görüyorsam, akraba ilişkilerimden daha degerli buluyorsam, egitimden daha degerli bularak egitimi bir para kazanma ve kar elde etme işine çevirmişsem, sağlığı yine aynı tiçari hale sokmuşsam ve bize yıllar yılı egitim sisteminin de yardımıyla hep şu mesaj verilmişse, bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler, güçlü sermaye, güçlü toplum demektir, ya güçünü hep sadece kendi çıkarı için kullanırsa? Adalet ve ahlak ölçüleri olmayan güç insani bir güçmüdür?

 İşte şimdilerde batılı zengin devletlerde ekonomik kazalar olan krizlerin nedeni hep kar maksimizesi dedikleri olgudur, kar, kar derken kriz çıkar gelir. İkinci sorun ise paranın lüks aracı haline getirilmesidir ki bir yen de saçma sapan şeylere milyarca dolar harcanızken diger yandan açlıkla yüz yüze insanlar… Üçüncü sorun ise paranın toplumsal fayda için degil bireysel fayda aracı haline getirilmesidir ki artık parası olan için de olmayan için de para sorun haline gelmiştir. Bunun temel nedeni insanlar para için her yola başvurmalarıdır, paraya ulaşmak için her yolu mübah gören insan para yüzünden kendini küçültmüştür… Para mı insanı, insan mı parayı kullanmalı sorusunun cevabını hala bulamadık… Yada bulduk da istediğimiz, beklediğimiz şık degil diye esmi geciyoruz? Ya da insanların para karşısın da bu kadar küçülmelerini istemediğimizden mi paranın güçünü kabul edemiyoruz? Paranın saltanatını yıkmak dilegiyle....

Paranın bizi kullanmasına izin vermeyelim, paraya olan esareti kırmak dilegiyle selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek—www.vatandasfikri.com -‎05 ‎Ocak ‎2013 ‎Cumartesi, ‏‎20:57:56