BU GEZİDE KAREDENİZ'İN EN İYİLERİ!

(Karadeniz Gezimizin Enleri Mençuna şelalesi ve Nigozmeri Pansiyon)

İkinci Karadeniz gezim de iki en iyi tespit ettim, biri doğal en, diğeri işletme en bunlardan kısaca bahsetmeden bu geziden bahsetmek haksızlık olur…

Birinci en doğal olan, ilk Dogu Karadeniz gezimde bir çok karadeniz gezisi yapanın yaptığı gibi yolumuzu Artvin’e uğratmadık, ne kadar büyük hata yapmışız bu gezim de yolumuzu uğrattığımızda anladık…

İlk olarak internetten ve valilik sayfasından küçük bir araştırma yaptık, zamanımız dardı, bu yüzden iki üç yere uğrayıp devam edecektik… Öylede yaptık, ilk uğradığımız yer Hopa oldu burada bir çorba içelim dedik ve birine nerede içebileceğimizi sorduk bize yolu tarif etti… Biz hareket ettik sonra kırmızı ışıkta durduğumuzda bu kişi tekrar yanımıza geldi ve yanlış gittiğimizi şu sapaktan içeri girmemiz gerektiğini söyledi… Biz gittik çorbamızı içtik ama bu Artvinli bu vatandaş, nasıl da gelen misafirlerle ilgilendiğini bize gösterdi… Çorbamızı içtikten sonra, önce çifte köprüye sonra Mançure şelalesine oradan da Erzurum’a geçerken Karagöl’e ve Tortum şelalesine gidelim dedik… Bu arada Artvin valiliği sitesine girdik Turizmle ilgili en küçük bilgi göremedik… Demek ki Karadeniz gezisi yapanlar bu nedenle Sinop’tan gaziye başlayıp Rize den geri dönüyorlar… İle gezginlerin daha az geldiği yolun bu bölümünde ki trafik yoğunluğundan da hemen hissediliyor, Rize den sonra trafik o kadar seyrek ki Artvin valiliği ve bu valiliğe bağlı İl Turizm Müdürlüğü turizm konusun da neden sessiz anlaşılıyor…

Biz ilk olarak Arhavi ilçesi sınırları içindeki Ortacalar köyün deki çifte Köprüye vardık… Köprüyü inceledik, köprüler, günümüze sağlam olarak ulaşmışlar. 18.yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Kemer Köprüleri, Arhavi ilçesinin Ortacalar Köyü´ne 2,5 km kala, Küçükköy ve Arılı yol ayrımında birbirine dik olacak şekilde yapılmıştır.  Sonra mençura şelalesini görmek üzere, köprüden sağa küçük bir yol dere kenarına doğru ilerlemektedir… Yol çok dar, karşıdan gelen arabalara yol vermek için yolun geniş yerlerini kullanarak ilerledik… Bir müddet sonra orada cay yapmak için soba kurmuş bir çaycı arkadaşla karşılaştık, bize cay ikram etti, şelaleye nasıl gidileceğini anlattı, sohbeti güzeldi…  Şelaleye biraz düzenlenmiş bir keçi yolundan gidiliyordu… Yürüme hızınıza bağlı bir şekilde 20-25 dakika arasında varılabilir bir yoldu… Vardık ve bu zahmete değdiğini gördük, benim gördüğüm en yüksek şelaleydi…

Mençuna Şelalesi Artvin, Arhavi ilçesinin en çok ziyaret edilen yerlerinden bir yerdi, 100 metreye yakın yüksekliği olduğunu tahmin ettiğim şelale görmek için çektiğimiz zahmete değmiştir diye bilirim… Oradan Geldiğimiz yerleri tekrardan görmemek, geçtiğimiz yolu tekrardan geçmemek için Erzurum üzerinden Ankara’ya dönme kararı aldık, bu arada Karagöl’e de uğrayalım dedik… Uğradık ama geç kalmıştık, hava yağmurlu ve kararmak üzereydi, pek bir şey göremedik.. İnelim aşagıdaki köyde bir pansiyonda kalalım dedik ve Aralık köyüne indik…

Nigozmeri (Cevizli alan) pansiyonu geldik bizi pansiyonun işletmecisi bir hanım karşıladı, dört kişi(Hasan Abi, Halil Yeğen, Yusuf oğul ve ben) şu para dedi, bizde pazarlık ettik ve biraz indirim yaptı… Sonra biz odalarımıza eşyalarımızı koyduk, sonra aşağıya indik bize çay ikram etti, sonra karnımız tok olmasına rağmen ortamın dogal oluşuna dayalı burada ki yemeklerin de doğal olacağı düşüncesiyle yemek olarak ne var dedik? Bize saydı, bizde fasulye ve kara lahana sarması istedik… Yanın da yoğurt da getirdi, biz bir tabak daha lahana sarması istedik, sonra yukarı çıktık odada terliklerimiz, havlularımız şampuan ve sabunlarımızın hazır olduğunu gördük, banyo için sıcak su mevcuttu, televizyon vardı… Yorgun olduğumuz için erken yattık, Abim kahvaltıyı sabah sekiz, sekiz otuzda yapacağımızı söylemiş… Ona göre uyandık ve aşağıya indik, iki yöresel hamur işi vardı biri sıgara böreği, diğerinin adı neydi bilmiyorum ama yağda kızartılmıştı, ekmeği ise sabah fırına vermiş sofraya geldiğinde ekmek el yakıyordu… Yöresel kestane balının gerçekten de doğal olduğu her haliyle belliydi, yaban mersini reçelini kendi yapmıştı, pekmez, tereyağ, yumurta, ve karadeniz yöresinin ünlü kuymağı, tereyağı, peyniri derken güzel ve aynı zamanda doğal bir kahvaltı ikramı, ikramı diyorum ücrete dahil de ondan… Biz sadece kuymağa bir restoranda 20 lira vermiştik… Bu işletmeciye işini düzgün yaptığı için teşekkür ettik ve Karadeniz gezimizin en iyileri listesine bir Meçuna şelalesi, ve Nigozmeri pansiyonunu yerleştirdik…

Sonra tortum şelalesini görmek üzere hareket ettik, yolda mençure şelalesi üzerine şelala tanımıyorum esprisi yapılırken oraya döneceğimiz sapağı kaçırdık… Erzurum’a devam ettik… Hepimiz memnun olduğumuz bu geziye, Erzurum, Erzincan, Sivas ve Yozgat üzerinden Ankara’ya Ulaştık… Hepimize yeni iyilikler ve geziler nasip olsun dileklerimizle.. Selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek – 18.9.18 --- vatandasfikri.com

Kaynaklar

• http://www.artvinkulturturizm.gov.tr/TR,55886/arhavi-ortacalar-cifte-kopru.html

• http://www.gezgincift.com/mencuna-selalesi

• Artvin Valiliği Kaynaklarından da yararlanmak isterdim, ne yazık ki kaynak yok gibi…

• https://www.nigozmeripansiyon.com/